"Yine mi yılbaşı? Dünya dönebiliyorsa, biz de döneriz elbet. Ama lütfen, bu sefer kar küresi almayın." – Dorothy Parker"

yazı resim

Sen aklıma düşüp, andığım anda,
Gözümden ağlayan bulutlar geçer.
Sen içime düşüp, yandığım anda,
Çölümden ince ince yağmurlar geçer.

Sen sesinle, sesime ses olduğunda,
Dizimin bağını, bağından çözer.
Sen kışıma düşüp, ısıttığında,
Bedenim Afrika olur ve pişer.

Sen gölgeme güneş olup, açtığın anda,
Gözümden ceylan ceylan bakışlar geçer,
Sen düşüme düşüp, gördüğüm anda,
Özümden elvan elvan nakışlar geçer.

Sen sevgiye susayıp, acıktığında,
Gönlüme doyurgan sevdalar düşer.
Sen acıma tuz basıp, kapattığında,
Bana sevdalarıma “elveda” düşer.

Sen kapılarını yüzüme çarptığında,
Gönlüme kalın kalın kilitler düşer.
Sen dünyamdan yüz çevirdiğinde,
Toprağa yağız yağız, yiğitler düşer.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön