..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - bayram tunca
bayram tunca - şiir
Site İçi Arama:


Deneme
  Apansız Bir An... (bayram tunca) 4 Şubat 2011 Toplum 

Bu şiirsel bir kısa öykü denemesidir.

 

 



ZİYANKAR... (Fixforum'dan aynen aktarıyorum)

Bana en sevdiğin türküyü söyle
soluk yüzüne düşen güneşli bir gün
bende o günün gecesi
saçlarının her teline söyleyim
kıskansın gecenin karası
benim saçlarım ak yıldızlarla donanmış
senin türkülerini okurlar ışık ışık
sevda bu, ille de senin sesinden bir türkü ola
bütün geceyi ben ede...

Ayın aydınlığından bir türkü olur
vurgun yesin bu türküyle gülüşünden galaksi
küçük bir dağ avuntusu benim dileğim
gözlerinin yıkımından arta kalmış
deliliğin başkalaşımı de
ya da kaf dağı görmek duygularımı, hoyratça
nefesinden bile yoksunken başım
benimkisi ninni bekleyen yetim bir çocuk avuntusu işte...

Gecenin kara bağrına yazılan
bir destansı ses, sesin
adımı kulaklarıma sunuşu
bilinmez bir notayla, dudaklarından
yakut bir portede belki
yeni doğan notaların
evrenselleşmesi işte
gün olur sazımla sana eşlik ederim
benimkisi iki yıldız buluşması,
ışığın yaratılışı anının beklentisinde
bir gönül avuntusu işte...

ne bileyim ah sen, sen öldüğüm can,
ne bileyim nasıl desem,
sen içinde boğulasım tutan yürek
bana bütün türküler sen,
bir bilsen ah, bir bilsen...

Yağmur sonrasında
uçuklar dağlarda gün ışığı
söylesem nasıl sevdiğimi seni
amuda kalkar son ümit
mecnun çölleri ışık atıyla geçer
sahralara sesin düşer
vaha olur
kaktüsler dikenine dek doyar bu türküyle
yumuşamış bir kuş tüyüdür diken
gözlerini ser, kumdan bile kıskanırım
leyla bakışların düşmesin kumlardaki ateşe
gözlerini ört te, eteğinde son uykumdan feragat
her kirpiğinle bir daha vurulup, vurulup öleyim...

Tohumun sırrı sen gece karası saçlım
toprağın ana rahmi doyumun her çeşidine
aşktan, ümitten, vuslattan,
ellerimi doldurması taşarcasına
genlerime kadar aşık olduğum türkü kadın
kabrime rüzgarlar söylesin gayrı zamanlar
ve rivayet olacak uzun zamanlara öğret
o en sevdiğin türküyü, sesinden,
içindeki aşkın en acemi maşukun bene kadar
seni ustaca sevmek kıyamette ancadır bilirim...

Beraber söylesem derim
dudaklarım dudaklarına ahenksiz olur
utanırım öpüşümle kapatmaya
öpmeye mahçup olurum
gece saçlarına bir kaç yıldız konmuş şimdiler
hangi galaksinin gönlünü çaldın
türkümüzü götürme bana kalsın
bahtımın karasını bir kat daha zindan edeceğim
sevdiğimi söyleyeceğim akşam gününe
yarın sen yoksan bile
günü sen başlatsın diye yalvaracağım
senin olduğun yerdedir ışık
ellerim yansada sen diye uzanacağım
zaten yanmışım yokluğundan
türkümüzü ziyan etmemem gerek...

27.12.2010 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © bayram tunca, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 03.12.2024 20:35:49