Yazar Tanıtımı | Bir ada yalnızlığında yeni doğmuş bir dünya bulabilmek umudundan ziyade, varoluşun bilinen yönleriyle tiksinç olduğunu haykırabilmektir muradım. Bu bağlamda neye yaradığını bilmediğim öylesi bir uğraştan ibarettir yazmak. Öte yandan serencamıma katlanma biçimi olarak yazmak, vazgeçilmez bir uğraştır demekten geri durmuyorum. |
Yazısının Özellikleri | Gerçeküstücü ve garip sayılabilecek öyküler. Ne kadar başardığıma okur daha doğru karar verecektir ama ben yazılarımda ılık bir çırpınış tesiri seziyorum. En büyük gayretim okurun zihnini allak bullak edebilmektir. |
Edebi Etkiler | İsmet Özel, Necip Fazıl, Sait Faik, Çehov, Kafka... |
Benzer Yazarlar | Kafka |
Özgeçmiş | Pasinler, 1980 doğumluyum. İlkokulu bu küçük ilçede bitirdikten sonra, bu ülkenin sosyal yaşamında önemli bir yer tutan göç hareketlerinden çok farklı bir nedenle Burhaniye'ye göç ettik. Ortaokul ve lise burada bitti. Uludağ üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra doğduğum yer olan Pasinler'e öğretmen olarak geri döndüm. Mesleğimde beşinci yılı tamamladım ağır ağır ihtiyarlıyoruz... Edebiyat ve şiir bir umuttan ziyade bir tutku niteliğiyle epey zamandan beri hayatımda yer tutuyor. |
Bulunduğu Yer | |
|
Bir ürperti kapladı içimi, tir tir titremeye başladım. Üşüyordum. Oysa bir insan neden üşür böyle apansız bilmiyordum. Neden dolar gözleri bir insanın sebepsiz yere, hele de yüzüne hoş bir gülümseme gelip sinmişken, tüm bunların hiçbirini bilmiyordum.Ve bir insan neden bu kadar yalnız kalır bilmiyordum. Sigaramı yakıp çıktım evimden, her şeyi ardımda bırakarak evimin kapısını ardımdan çekip kilitleme ihtiyacı duymaksızın.. Hırsla yürüyordum etrafıma bakmadan. Ta ki o güne kadar yaşamış olduğum bu çaresiz ve kederli kenti ardımda bırakana kadar durmadan, soluk bile almadan yürüdüm ve çıktım şehirden. Kentimin gözü yaşlı, arkamdan umutsuz el salladığını ve bana bir şans dilediğini duyuyordum. Gitmenin zamanı gelmişti galiba. Kalıp bir başına zaten kaybedilmiş bir savaşın gazisi gibi acı hatıraları yad ederek yaşamak bana göre değildi. Anlamıştım ki büyük aşklar büyük yenilgiler doğurur, büyük yenilgiler ise büyük kahramanlar… Şimdi ardımda bıraktığım şehir kahramanlık nişanımı göğsümde taşıyarak arasına karışmamı istemişti benden.Oysa bu bir çeşit sirk hayvanı olmaktan başka bir şey değildi. Aşk yenilmişti. Ben bu yenik aşkın yüce kahramanıydım. Her büyük aşk kahramanı gibi beni de ben yapan kudret zaferi elde edebilme değil sefere çıkabilme yeteneğimdi. Ben bu şehirden giderken kahraman kalmayı yeğliyor, anılarını satan bir tüccar olmak yerine sefer etmeyi tercih ediyordum. Eğer bir çöl duygusu idiyse aşk, benim yerim sıcak ve kurak çöllerde kimsesiz bir mezar olabilirdi ancak. Hoşçakal ey şehir ve hoşçakalın bu kendini kaybetmiş şehrin sefil insanları…
|
|