..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - sedef
sedef - Guguklu Saatin Çaldığı Gün...
Site İçi Arama:


Şiir
  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  Ah! Şu Benim Taşıyamadıklarım... (sedef) 26 Temmuz 2006 Soyut 


  İşte Öylesine... (sedef) 26 Temmuz 2006 Garip 


 

 



Mazeret


Kalabalığın içinden sıyrılıp, dönüp arkamı gitmem gerekirdi belki; söyleyeceklerini içinde tutup, sonsuza kadar susanlar gibi. Durup arkama baktım .Öyle güzel şeyler söylendi ki, vicdan muhakemeleri yapıldı, tüm terk edilenler ve terk edenlerin öykülerinde. "Benim bütün bunlara katacak neyim olabilir ki?" dedim. Arkamda kırk beş yıllık bir yaşam öyküsü ve önümde sonsuz bir umuttan başka neyim vardı? "Tıpkı çoğu gibi kendine acımaktan başka bir şey yapmayan kadını kim dinler ki ?" dedim kendi kendime.
Dünyayı saran uğultulu bir kalabalığın ortasında durup, çekinerek, parmağımı kaldırıp "Bir dakika, bir şey söyleyebilir miyim, müsaade eder misiniz?" der gibiyim.
Zaten bir zaman diliminin sonuna yaklaşan bu dünyada, süren savaşların ve olabilecek felaket senaryolarının arasında yaşayıp giderken, hayatımız değişirken tıpkı mevsimler gibi. Devletler var olmak adına halklarını bölük, bölük işsizliğe, açlığa, yoksulluğa itiyorken; insanlar geleceklerini düşünürken kara, kara, inançlarını kaybetmiş bir medeniyet salyalar akıtarak, "Dünyayı istiyorum, dünya benim olmalı.." diye saldırırken çaresiz halkların üzerine ve laboratuarlarda oturup bazıları "Daha mükemmel nasıl yok edilebilir dünya" diye çalışmalar yapıp, yeni silahlar icat ederken, aileler çocuklarını tek başına bilgisayarların önüne oturtup umursamazken, artık telefonsuz söyleyecek sözümüzün kalmadığı bir zamanda hepimizin, "Benim söyleyeceklerimin, geçmişte yitip giden anılarımın ,şiirlerimin ne önemi var ?" diye düşündüm.
Yine de bir umut doğdu içime. Ben de yazdığım şu şiiri söyleyeyim dedim. Belki yanlış (bence) bir yöne giden birisi duyar da geri döner ve tutar çocuğunun elinden. Zaten bitip gidecek zamanın içinden korkusuzca geçerler birlikte. Yaşadıkları anılar mutluluk olur ve mutluluk bırakırlar geridekilere......

Yanağını pencere camına dayamış
Çocuğun nefesindeki buğuydu
ayrılık
nefes nefese bekleyiş
köşeden çıkıp geliverecekmiş gibi
hayaller
Bütün oyunlar biter
yerde hayal kırıkları
oda darmadağınık
bir omuz silkip her şey'e
çekip gitmektir
ayrılık.

2006-sedef



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © sedef, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 19:58:38