Yürek Seferi
(yeşim kale) 6 Şubat 2007 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
“Zaman aslında bir sürekliliktir...Ceram’ın dediği gibi binlerce yıl tek bir gün gibidir...
Zamanı dilimleyip parça parça eden biziz...”Asır”mış, “yıl”mış, “ay” mış; hafta, gün, saat, dakika, saniye, salise, vesaire, vesaire...Zamanı dilim dilim, parça parça etmenin ne anlamı var? Zaman sürekliliği olan bir olgudur...”Geçmiş” dediğimiz şeyler de, aslında bu sürekliliğin parçalarıdır...Yani “geçmiş” gerçekte geçmiş değildir. Gerçekte “geçmiş”in geçmiş olması için unutulması lazım; hatta unutulması bile yetmez, geleceği hiç etkilememiş olması gerekir...Oysa geçmişimiz, yani dünümüz, hem günümüzü etkiliyor, hem de geleceğimizi...Etkilemekle de kalmıyor, çoğu kez yönlendiriyor.Geleceği etkilemeyen geçmiş yoktur...O zaman geçmiş de yoktur: Geçmiş sandığımız, bugündür aslında, gelecek de öyle...”
|
|
Kelimeler Ruh Taşır
(yeşim kale) 6 Şubat 2007 |
Yaşam |
| |
İlham denilen ve gökten gelen o yüce duygu, ifadeye dönüşüp beyinde depolanan kelimeleri şifrelendirdiğinde; okunan bir yazarın, daha doğrusu beğenilen bir yazarın kelimelerin imparatoru olduğunu düşünürüm ... |
|
Bugünü Başarmak, Geleceği Yönetmek
(yeşim kale) 6 Şubat 2007 |
Toplum |
| |
Yönlendirilmiş haber programları ,dedikoduyu teşvik eden ve fuhuşu parlak gösteren programları, eğlence ve gayri ahlaki yarışma programları, hayal ürünü ancak aileyi çökertecek dizi filmleri, insanların göz kırpmadan öldürüldüğü ve değer verilmediği, ellerinde silah soğukkanlı bir şekilde onlarca adamı öldürüp sonra normal hayatına devam eden canileri yücelten sinema filmleri...
|
|
|
ADEM GİBİ
Adem gibi ayrı düştüm özyurdumdan,
İbrahim gibi ateşe atıldım
Musa gibi salındım Nil Nehri’ne hasırdan sepette...
Yunus gibi bekledim bir balığın karnında...
Yusuf gibi atıldım özlerim tarafından kuyuya...
İsa gibi gerildim çarmıha,
Muhammed gibi hicret ettim, bekledim mağarada...
İşte bu aşk götürdü beni mezara...
Ve kavuşturdu Sana...
|
|