Afyonkarahisar"ın İlk Bankası Terakki Servet Bankası
Afyonkarahisar’ın ilk bankası hangisiydi sorusu, sizi belki şaşırtabilir. Ancak o banka bu gün hala var.
Afyonkarahisar’ın ilk bankası hangisiydi sorusu, sizi belki şaşırtabilir. Ancak o banka bu gün hala var.
Yasal prosüdürü hiç olmamış, / Kaçkın haykırışlarla gecelere pusu, /
Evet evet; tam olarak böyle bir şey; / "Her şeyin canı cehenneme" demenin,
Adını bilmediğim şehirler olsun istedim hep... / Oralarda kalmak, /
Hepinizi tatmin etmek için, kendimden dâhildi tüm acılarım; ben de istedim biraz, biraz da siz! Ortak ürettik bu çığlığı ve ülkemde her kokmuş çorap sahibi kadar koktu çoraplarım. Her adamın terlediği kadar terledi koltuk altım.
Senden sonra 3 aşk, iki de fantezi eskittim. Sadece üzerinden geçtiler. Öpüştüm, seviştim biraz. Biraz eğlendik ayrı zaman ve mekânlarda. Üçünden biri utangaçtı, diğeri yabancı, sonuncusu da gençliğin baharında düş fantezilerine yatmıştı. Biri uzun boyluydu, diğer ikisi orta!
Sonra; ikisi kararında, biri şişman...
Yirmi ikisinde tanıdım seni, öncesinde iki gençlik anısı bırakarak.
Bir kuşun kanadına yazamazsın, / Uçmak senin işin olmalı mesela... /
Gördün mü, sustu bas bas bağıran çocuklar! / İki şaplakta ağlar gibi gizlendi
Garip çocuk, içi hüzün, kendi sır, / Bir yol ki ortasında mezarlar var
Karantinada bir kuduz! / Salyası aktı; öfke mi? / Karanlığa
Bir cümlenin "tıp" dediği yer, / O cümlenin bittiği yerdir /
Tam o ana denk düştü, gözlerimin gözlerine demir atışı; takılı kalıp da göz bebeklerine...
Saniyelerce, dakikalarca seyretmek istedim...
Hüzün çöküp de kucağımıza bağdaş kurduğunda; herşey bir kondöktürün düdüğüne üfürmesi gibi soğuktu.
Ahşap bir bağ evinin eyvanından bakacaktık oysa ağaçlara; Sigara kokmayan dudaktan, kuşku çekmemiş gözlerden tadacaktık; Yalansız ve katıksız bir aşk bulacaktık yüreğimizde...
Çok geç mi oldu? / Denesek bir kez daha diyorum içimden;
Sen su ol! Ben ateş... / Ve hiç bir "ateş" /
İçimdeki heykelmiş... / Kırdım gitti / ve hiç bir puta
Öldürdüğüm kaçıncı isimsin. / Ve geçimsizliğim kendimle... / 'İhtiyar bir
Yedi Renk / Marina bomboş, yüküm de ağırdı... / Ambarımda
Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan... Cevaplanması gereken çok soru var şimdi... Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak... İkinci şans da bu olsa gerek!
İstanbul
Üç Nokta (...)
...
...