Yeni Zelanda ve Cami Saldırısı
Duyduğumda şok olmadım. Hayrete de düşmedim. Dünyanın geneline bakıldığında, o kadar çok insan ölüyor ve öldürülüyor ki, hayret etmek için bile zamanınız yok maalesef.
"Kitaplar, uykuya dalmak için en iyi ilaçtır; yan etkisi ise uykusuzluktur." - Antoine de Saint-Exupéry"
"Kitaplar, uykuya dalmak için en iyi ilaçtır; yan etkisi ise uykusuzluktur." - Antoine de Saint-Exupéry"
Duyduğumda şok olmadım. Hayrete de düşmedim. Dünyanın geneline bakıldığında, o kadar çok insan ölüyor ve öldürülüyor ki, hayret etmek için bile zamanınız yok maalesef.
Bakın bu ezan konusu ne kadar gündem tuttu... Neredeyse söylenen yalana kuşkuyla bakacak hele geldik. Adolf Hitlerin politika bakanı, bir yalanı sürekli söyleyip, söyleyen inanmaya başlarsa, çevrendeki insanların bir çoğu artık onu gerçek gibi algılamaya başlayacaklarını söylüyor.
Sosyal medyada bugün bütün dolaşan bir yaygara var; "kadınların ezanı ıslıkla protesto etmeleri"...
Ulan arkadaşlar niye rahat durmuyorsunuz. Her şeyi eleştiriyorsunuz. Bırakın bu ayakları. Yılmaz Özdil sizin yerinize zaten bu işi yapıyor. Sonra da 2500'den satıyor, üstüne Mustafa Kemaller koyarak...
Alçakça, adice, hem de organize sosyal medya saldırısından bizi koruyan, bizi savunan yurtseverlere teşekkürler demişsin Sayın Özdil. Evet, doğru söylemişsin. Alçakça, adice, hem de organize bu alçaklığı Mustafa Kemalin adını kullandığın için acaba hiç vicdanında (eğer varsa; önceden var olduğundan, şimdi olmadığından kuşku duymadığım) bir değerlendirme yaptın mı?
Doğanın her yeri alçaklı yüksekli yaratılmış. Aralarında kötü insan var, diye toplumlar hedef alınmamalı. Toplumları birbirinden soğutup, düşman haline getiren zaten bu duygu ve düşünceler değil mi?
O kadar yazdık çizdik, anlattık, henüz bir katre yok, sonuç alamadık. Aynı tas aynı hamam... Kalori değeri bir hiç olan gıda maddelerini verip, "bunları çocuklara yedirerek, sağlıklı nesil elde edin," diye diretmeye devam ediyorsunuz. Ben de diyorum ki, nasıl? Ham maddesi odun olan bir malzemeden çelik nasıl üretilir,
Çanakkale, Sakarya,Anafartalar, Erzurum, Maraş,Antep, Sarıkamış, Erzurum cephesi için çocuk lojistik ekibi gönderen Van... Ülkenin her yerinde akan kan. her şey ayan beyan ortadayken, amerikan manda taraftarlarına rağmen, bir çöplükten bir devlet kuruluyor.
Piçleşmiş bir ideolojinin gerçekleşmesi için sistemin istediği zavallılığa bürünebilirsen kebap iş öğretmenlik.
Kırmadan, kızmadan, yorulmadan, sevgiyle, ilgiyle, bilgiyle, sizlere bahşedilen sabırla insan yetiştiren; "İyi ki Öğretmenim" diyen koca yürekli meslektaşım, öğretmenler gününü kutluyor; sizlerle ülkemizin eğitim ağacının aynı dalında yaprak olmaktan gurur duyuyorum.
Reşit Galipi rahmetle anarak ve o günkü şartlar içinde çok iyi bir şey yaptığını düşünerek bu andı yazdığı için bugün ve bundan sonrası için de teşekkür ediyorum. Ve bugün Reşit Galipi eleştiren ve kendisine Müslüman diyen birçok kimseden de daha fazla Müslüman olduğuna inanıyorum.
Ben, 1972de okula başladığım zaman da eğitim sistemiyle ilgili sorunlar gündem tutuyordu ve hâlâ aynı sorunlar her yıl olduğu gibi gündem tutmakta. Bunun iki önemli nedeni var; biri toplumsal kutuplaşma, diğeri de bu kutuplaşmada, gelen iktidarların kendi yandaşlarını yetiştirme, mevcut yandaşları ise memnun edebilme yönündeki politik düşüncelerini gerçekleştirme
Bilmek hem merak gidermekte, hem de öğrenmenin sevincini yaşatıp, bunu birileriyle paylaşma gereksinmesi vermektedir.
Merhaba Sayın Bakanım,
Malumunuz olduğu üzere, 16 yıldır eğitim bir yazboz tahtasına döndü. Ne öğretmen, ne öğrenci ne de veli, iki gün sonra nasıl bir yönetmelikle eğitimin değişeceğini kestiremez hale geldi.
Irk bizi bölmeden, Din bizi ayrıştırmadan, politika bizi farklılaştırmadan, Para bizi sınıflandırmadan hepimiz insandık, deniyordu okuduğum bir yazıda. Bu kavramlara bir de benim gözümle bakın, istedim.
Bu üstümüze yağan katran mı? Kir mi insan denen bu azgın canavarın bedeninden taşan? Kâbus mu üstümüze beklenmedik biçimde çöken çocuk ölümleri? Kaç çocuk, kaç gazap, kaç ıstırap yüreğimizde gedikler açmaya devam edecek bir öncekini daha kapatamadan. Biz kimiz? Çevremizde kimler var? Kimler içimizi acıların atıldığı çöplüğe çevirdi?
Denizler kirlenmesin diye okunmuş pirinç bırakıyorum(!) Siz neler yapıyorsunuz acaba, merak ediyorum? Fazla merakın nasıl bir sıkıntı yarattığını bile bile. Çünkü fazla merak, bilim doğurur, fazla merak ufku geniş tutar, fazla merak, gerçeklerle hayaller arasında bir köprüdür, fazla merak yaşamın kalitesini artırır, fazla merak bozuk zihniyetlerin yenilenmesi için
Ne kadar çok başımız sağ oluyor. Ne kadar çok vatan sağ oluyor. Ben kendimi bildim bileli başımız ve vatan sağ oluyor.
İranın üzerine salınan Irak, bir hayli silah tüccarlarını mağduriyetlerinden kurtardıktan sonra, Saddamın, efendilerini artık dinlememesi sonucu, Iraka demokrasi götürülmeye karar veriliyordu.
Afganistanda bir yandan Ruslar, diğer yandan Amerikalılar bütün merhametleriyle halka özgürlük, demokrasi ve insan haklarının gereklerinin yaşanması için çaba gösteriyor, ama tam bir vefasızlık örneği gösteren Afgan halkı direnişle bu yardımları reddedip, hem Rusların, hem de Amerikalıların iyi niyetini suistimal ederek, onları mağdur ediyorlardı.
1965 Erzurum doğdu.Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta.
Eserleri:
1965 Erzurum doğumluyum.Üniversite mezunuyum. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim, iki çocuk babasıyım.
Gölcük, Kocaeli
nazım hikmet, can yücel, ismet özel, ataol behramoğlu, ahmet telli, neruda, mayakovski, kavafis, seferis, ritsos, kazancakis, bertolt brecht, tagore, octovia paz
B. Nihan Eren