..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Modernizm ve Post-Modernizm > osman demircan




12 Temmuz 2011
Aşklar Fışkı Kokmakta  
osman demircan
Eskiden bedenlerdi orospu. Şimdi duygular ve düşünceler, cep telefonundaki mesajlar, e postadaki iletiler orospu. Herkesin elinde cep telefonu... Mesaj atmakta gün boyu. Yazılar gün boyu fışkı kokmakta. İnsanlar sabahtan akşama, aşkamdan sabaha; yirmi dört saat kafasını kaldırmamakta teknoloji dışkısından. Her gün yeni bir icat çıkmakta. Ortalık taze dışkı diğer adıyla fışkı kokmakta. Düşünceler kara sinek kadar ancak.


:BAGH:
Eskiden bedenlerdi orospu. Şimdi duygular ve düşünceler, cep telefonundaki mesajlar, e postadaki iletiler orospu. Herkesin elinde cep telefonu... Mesaj atmakta gün boyu. Yazılar gün boyu fışkı kokmakta. İnsanlar sabahtan akşama, akşamdan sabaha; yirmi dört saat kafasını kaldırmamakta teknoloji dışkısından. Her gün yeni bir icat çıkmakta. Ortalık taze dışkı diğer adıyla fışkı kokmakta. Düşünceler kara sinek kadar ancak. Duygular lağım faresinden farksız. Pis kokular etrafa yayılmakta. Aşklar fışkı kokmakta. Cep telefonundaki ışıklar arka ve tekin olmayan sokakların gece lambaları gibi. Her yürek cep telefonunun yaydığı ışığın altında bekleyen bir orospu gibi. Gelen çağrıyla ya da mesajla şuh bir gülümseme dudaklarda. Erkekler kadınların orospuluğunu çalmakta ya da cep telefonunun zili çalmakta. Alo sesi ayyuka çıkmakta. Alo sesinin açılımı cep telefonunun ışıklarıyla yüzlere yansımakta: Anla Lütfen Orospuyum... Kadınlar ve erkekler dönüştürülmüş toplumun birer yanları. Kadın ve erkek kafasını arabanın camına kaptıran Müjde Ar gibi. Bu filmin gerisini siz düşünün. Y a da boşverin düşünmeyi. Elinize bir cep telefonu alın, arayın hemen birini. Modernizm böyle bir şey. İnsanı orospuya da döndürür arsıza da. Modernite ise teknolojiden gerektiği gibi yararlanmaktır. Gel gör ki toplum moderniteden yoksundur. İnsanlar teknolojiyle kabalaşmakta. Daha derine inen ve toprağın birkaç metre altında patlayan bombalar gibi ruhun en derin yerlerini parçalamakta. Teknoloji insan ruhunu derinden yaralamakta. Parlayan cep telefonu ışıkları insanın ruhunu karartmakta. Cep telefonları gereksiz kullanıldığında insanın elinde patlamakta. Mesajlarda, aşkımlar, hayatımlar, canımlar, cicimler... Oysa sözlerde kalan mesajlar ancak cümlelerle öpüşür. Her yöne gidebilen mesajlar, başkasını da bulur ve onunla öpüşür. Dünyada güvenilir insan sayısı azalmakta. Çünkü zihniyet olarak piçlik artmakta. Kadınlar erkeklere güvenemediklerinden, erkekler kadınlara güvenemediklerinden dem vurmakta. Kadınların ekseriyatı zihniyet olarak orospu. Hal böyle olunca yaşam tarzı olarak piçlik artmakta. Sonuç olarak toplum süngerleşmiş ise hiç sorgulamadan kendine dayatılanı emmekte. Kendisine sunulan bir takım kalıpları seçenek ve özgürlük zannetmekte. Bir topluluğun içinde telefonunuz çalar ve çıkarttığınız çep telefonu sıradan sadece işlevsel olduğu için taşıdığınız bir araç ise imaj dünyasında yaşayanlar için siz ne kadar birikime sahip olursanız olun, entelektüel birikiminiz ne olursa olsun siz bir hiç sayılırsınız; ama çıkarttığınız telefon son teknolojik özelliklere sahip ise dünya görüşünüz, hayatı yorumlayış biçiminiz ne olursa olsun belki bu konularda hiç bir fikir sahibi olmasanız bile bir numara olursunuz.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: sünger önüne konan her şeyi emer.
Gönderen: Taner SARGIN / , Türkiye
8 Ağustos 2011
Modernizm ile postmodernizm'i karıştırmamalı bence. Tüketim kültürünün toplumumuza dayattıklarını eleştirmişsiniz. Evet, bu konuda size katılıyorum. Toplum da süngerleşmiş ise hiç sorgulamada kendine dayatılanı emiyor. kendisine sunulan bir takım kalıpları seçenek ve özgürlük zannediyor. bir topluluğun içinde telefonunuz çalar ve çıkarttığınız çep telefonu sıradan sadece işlevsel olduğu için taşıdığınız bir araç ise imaj dünyasında yaşayanlar için siz ne kadar birikime sahip olursanız olun, entelektüel birikiminiz ne olursa olsun siz bir hiç sayılıyorsunuz. ama çıkarttığınız telefon son teknolojik özelliklere sahip ise dünya görüşünüz, hayatı yorumlayış biçiminiz ne olursa olsun belki bu konularda hiç bir fikir sahibi olmasanız bile bir numara oluyorsunuz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.