Gezmeye çıkmıştım, yıllardır gelmemiştim buraya ne var ne yok diye bakmak için barların olduğu o caddede gezinmeye başladım. Birden karşıma o çıktı hayır yanlış anlamayın eski sevgililerimden birisi değil hani haberlerde defalarca karşımıza çıkan korsan kitap satan bir yere girerken buldum kendimi, içeri girerken ünlü yazarlardan birinin yeni ve çok satan bir romanının korsan basımını gördüm elimi uzatıp kitabı almaya çalışırken kafamı kaldırıp dükkanın kalabalık olup olmadığını kontrol edeyim dedim birde ne göreyim içerde müşteriden çok çalışan var ve kitap alanları kontrol etmekteler hele bir yaşlı amca var ,saçları beyazlamış 3 numara uzunluğunda kesilmiş ve hafif toplu ,iddaya da girmeye hazırım ,bu işi yapmadan önce manavlık falan yapıyor da olabilir hani kendini tutmasa müşterilere ;

-Kitaplara ellemek yasak hemşerim, uzaktan bakın öyle fazla sıkınca ,inceleyince kitap bozuluyor diyecek

Neyse biz korsan mağazada kitaplara bakmaya ,raflara göz atmaya devam ederken o arada amcadan görevi 1 tane çam yarması devralıyor hani diyeceğim de kendimi tutamıyorum acaba korsan kitapların kağıt girdilerini bu yarmadan mı karşılıyorlar diyesimde geliyor hani.Bir ünlü kitap daha gözüme ilişiyor burdaki fiyatını gerçeğinin yarısından daha az bir fiyata bulabiliyorsun.Kitapların yanında bir tabela gözüme ilişiyor.Üzerinde de hiç abartmadan şu yazıyor.

MAĞAZAMIZ GİZLİ KAMERA İLE İZLENMEKTEDİR.

Breh Breh breh ,vay be

Ya arkadaş sen hırsızlık yapıyorsun ve emek çaldığın yetmiyormuş gibi ulu orta bunu gerçekleştiriyor ve müşterilerini potansiyel suçlu kabul ediyorsun.Noldu benim memleketimin insanına noldu benim memleketimin geleceğine ,noldu noldu ağlasam mı ?Feryat mı etsem? Ordan bir ses duyuyorum bir dakka yaklaşayım. Hah tamam sizde duyuyor olmalısınız bakın işte o ses;

-Bu memleketi sen mi kurtaracaksın birader ?