..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > 7nci Sanat (Sinema) > Hakan Bilge




28 Mart 2012
Milos Forman'ýn Guguk Kuþu Filmi Üzerine  
Hakan Bilge
“Delilik, tek tek insanlarda pek seyrektir; ama gruplarda, partilerde, halk arasýnda, çaðlarda kural olarak bulunur.” (Friedrich Nietzsche, “Tan Kýzýllýðý”)


:HCFI:
“Delilik, tek tek insanlarda pek seyrektir; ama gruplarda, partilerde, halk arasýnda, çaðlarda kural olarak bulunur.”
(Friedrich Nietzsche, “Tan Kýzýllýðý”)

Beþ Perspektif

1) Etki Alaný ve Çerçevesi

Hollywood’da 1970’lerin hayat tarzý ve sinema anlayýþý bugün kýsmen de olsa referans alýnmakta ve üstelik buna hem büyük (dev yapým þirketlerinde, star’larla çekilen “A tipi” filmler) hem de düþük bütçeli filmler (majörs’lerin hâkimiyetinde kotarýlan “baðýmsýz filmler” ve tamemen stüdyo dýþýnda çekilen avant-garde filmler) önayak olmaktadýr. 70’lerin Amerikan sinemasý kalburüstü filmlerin yapýldýðý çok-sesli bir þenliktir adeta. Janrlarýn dönüþtürülmesi bu yýllarýn hemen baþýnda gerçekleþecektir. Bu baðlamda One Flew Over The Cuckoo's Nest / Guguk Kuþu (1975, Milos Forman) politik söylemi, sosyo-psikolojik boyutuyla güneþ gibi parlýyor. Sözüm ona etki alaný hiç de dar deðil. Modern toplumun törel ve moral mantalitesini hastane (“týmarhane” olarak okuyun) eðretilemesiyle masaya yatýran film, Amerikan sistemine getirdiði sert hicivle sinema tarihinde önemli bir yer teþkil ediyor. Guguk Kuþu’nun, toplumsal figürleri prototip olarak kullanan simgesel dili, baskýn ve ezilmiþ özneleri algýlamamýza / okumamýza olanak tanýrken, diðer yandan da girift ahlaki belirsizliklere ýþýk tutuyor.

2) “Kaçýþ” Sorunsalý

“Kaçýþ” sorunsalý, salt “kaçýþ miti” üzerine inþa edildiðinde Guguk Kuþu, anlamsal evreninden çok þey yitirmekle birlikte düþünsel kimliðinin de posasýný boþaltýr. Burada geniþ ölçekte dillendirilmesi gereken olgu, liberal ve ama son kertede anti-demokratik, hadi söyleyelim þunu, faþist sistemin otoriter bireylerince terbiye edilmeye yanaþmayan, söz konusu çarka direnen özgürlükçü insan-öznenin evrensel tabana yayýlan mücadelesidir. Uyuþuk özneleri belirli bir kýlýfýn içinde narkoza maruz býrakan baskýcý figür, alt edilmesi tartýþma götürmeyen bir otorite figürüdür.

3) Bir Mukayese Denemesi

Sisteme karþý, sistem karþýtý öznenin yanýnda yer alan Guguk Kuþu, altýný eþelediði evrensel temalar açýsýndan Stanley Kubrick’in A Clockwork Orange (1971, Otomatik Portakal) filmiyle örtüþür; fakat ulaþtýðý nihai hedef bakýmýndan bütünüyle ayrý bir yol çizer. A Clockwork Orange’da -her ne kadar baþkarakteriyle belli ölçülerde özdeþleþsek de- Alex’in (Malcolm McDowell) sonunda bedenini ve zihnini iktidara sunmak mecburiyetinde býrakýlmasý aradaki ayrýmý daha da netleþtirir. (Beyin yýkama seanslarý ve bunun sonuçlarýný anýmsadýðýmýzda her þey yeterince berraklaþýyor mu?)
Yani Alex, tüm aidiyetiyle Ýngiliz liberal sistemine empoze edilirken Randle Patrick McMurphy (Jack Nicholson) sistem ve iktidardan uzaða yol almaya çalýþýr. “Trajik son” önemli deðildir burada. Asýl önemli görünen ise Guguk Kuþu’ndaki “mücadele” düsturudur. Bir diðer ortak yanlarýna gelince: fazlasýyla karamsarlar veya fazlasýyla gerçekçiler (ben ikicisinden yanayým). Karar sizin.

4) Tek-tip Birey

Kapitalizmin ve siyasal tamamlayýcýsý liberalizmin (þimdilerde moda deyimle “neo-liberalizm”in) nihai þiarý ve sloganý tek-tip birey yaratmak üzerine kurgulanmýþ bir yanýlsamalar labirentini iþaret eder. Ayný arabaya binmek, ayný marka güneþ gözlüklerinden takmak, ayný fabrikadan çýkan best-seller’larý okumak… Þu ya da bu olmak, sürü ruhu taþýmak, marjinal olaný dýþtalamak, azýnlýklarý ötelemek, eþcinsellerden nefret etmek… Guguk Kuþu’ndaki öteki’ler ise delilerdir. “Normal” olmayan, normalitenin çemberi içine dâhil olmayan manyaklar, kafadan çatlak herifler, deliler…
McMurphy mevcut çemberin sýnýrlarýný zorlayan kararlý bir anarþisttir. Çýlgýndýr, içinden geçeni yapacak denli cesur biridir. Kýsaca O, özneleþme peþindeki bir bireydir. Sürünün dýþýna çýkmak için elinden geleni yapar. Eylem ve tavýrlarý, Michel Foucault’ya referansla, psikiyatrinin doðasý ve kapatýlmanýn sonuçlarý üzerine önemli enformasyonlar sunar. Genel baðlamda toplum, öteki’ni, farklý ve marjinal olaný öteler, dýþlar, hakir görür. Özel baðlamlara indiðimizde manzara þudur: Okullar, üniversiteler tek-tip birey yaratmak için inþa edilen baský kurumlarýdýr. Her gün “Andýmýz’ý” okur ve “Ne mutlu Türküm diyene!” dersiniz; demek zorundasýnýzdýr. Resmi tarihleri okuyup kýsýr bilgiler edinirsiniz. Sýra arkadaþýnýzdan fazla bir karakteristik edinmeden bir disiplenden mezun olur, meslek edinirsiniz. Biraz þansýnýz varsa ve olanla yetinmezseniz yeni bir þeyler yaratabilir, yaratýcý bir süreç izleyebilirsiniz. Ama muhafazakâr üniversitelerde bunu yapabilmeniz çok zordur. Rekabet etmeniz gerekir. Küçümsenirsiniz. Marjinal olana kapalý olan kurumlar sizi giderek körleþtirir. Kendinizi bir Kafka memuru gibi hisseder, kendinize ve çevrenize yabancýlaþýrsýnýz. Bir böceðe dönüþmemek için didinirsiniz…
McMurphy de çevresini saran, onu tek-tip bir hasta, bir deli yapmak için faþist bir polis gibi hareket eden hastane çalýþanlarýna karþý savaþýr. Baþhemþire Ratched (Louise Fletcher) belirgin bir prototiptir. Otoriter, baský kurucu bir memurdur. Görevi prosedürleri yerine getirmekten ibarettir. Bunu da hakkýyla yapar.
Artýk bir tehlikedir McMurphy ve “beyni yýkanmasý” gerekmektedir. George Orwell’ýn 1984 adlý romanýndaki Winston Smith gibi. Ya da yukarýda sözünü ettiðimiz, Otomatik Portakal’daki “drogi” Alex gibi. Çünkü sistem için bir tehlike arzetmektesinizdir. Yokedilmeniz gerekir. Susturulmanýz gerekir. ‘68 kuþaðýnýn hippie’leri gibi. Vietnam Savaþý karþýtlarý gibi. Sosyalistler gibi. Zenciler gibi. Bir öteki’sinizdir ve sistem sizi sahnesinden uzaða fýrlatmak zorundadýr. McMurphy de uzaða (ölüme) fýrlatýlýr. Potansiyel bir figürdür O. Erken doðmuþtur. Yakýn gelecekte yeniden doðmak için ölmesi gerekir…

5) Muhalif & Göçmen Bir Yönetmen: Milos Forman

Çek Cumhuriyeti’nden öteki meslektaþlarý gibi (bkz. Ivan Passer) Amerika’ya yerleþen Forman, Guguk Kuþu’nda araþtýrdýðý temalarla iki sosyal sistemin, sözümona kapitalizm ve sosyalizmin baskýcý mekanizmalar uygulamalarý açýsýndan herhangi bir farklarý olmadýðý göstermiþtir. Ülkesindeki baskýlara baþkaldýrýp doðup büyüdüðü topraklarý terketmiþ, fakat özgürlükler ülkesi (!) Amerika’da benzer baskýlarýn, engellemelerin bulunduðunu yakinen gözlemlemiþtir. Ülkesinde çektiði ilk dönem filmlerinde, Cerný Petr (1964), Lásky jedné plavovlásky (1965, Bir Sarýþýnýn Aþklarý), Horí, má panenko’da (1967, Koþun Ýtfaiyeciler) sosyalist toplumdan enstantaneler sunan özgün bir yönetmendi. Hollywood’da büyük bütçelerle ve star’larla çalýþtý. Ödüller de aldý. Avrupalý kimi sinema yazarlarýna göre Hollywood’da irtifa kaybettiði, eski yaratýcýlýk dönemlerini geride býraktýðý ve eski muhalif ruhunu yitirdiði bir ölçüde doðrudur; fakat Milos Forman’ýn 70’lerde (mesela “Hair”) ve 80’lerde çektiði kimi filmler (örneðin “Amadeus”) bugün hâlâ hafýzalardadýr…

hakanbilge@sanatlog.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 7nci sanat (sinema) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
John Ford'un Gazap Üzümleri Filmi Üzerine
Stanley Kubrick'in Otomatik Portakal Filmi Üzerine
Delilik ile Aþk Ayný Þey

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aþk ve Kin [Eleþtiri]
Sinemada ‘savaþýn Çocuklarý’ [Eleþtiri]


Hakan Bilge kimdir?

Sinemayý ve edebiyatý bir eðlence aracý olarak deðil, evrenin içinde binbir ruhu barýndýran sisli bir aynasý olarak gördüm ve halen de öyle görüyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Freud, Kolker, Kafka, Dostoyevski, Rilke


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Bilge, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.