"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Zombiler kararlı adımlarla genç kızı takip ediyor,kız ise koridorda çıkış noktası arıyordu.Ancak çabaları sonuç vermiyordu.Zombiler bütün çıkış noktalarını işgal etmişti.Kız elindeki tabancayı zombilere doğrultmuş ancak titreyen elleriyle hedefinı ıskalamıştı.Aksilik o ya tabancasında bir kaç mermi kalmış,bu da akıllara aynı hazin sonu getirmişti.
Bu sahneler Muzaffer'de hiçbir heyecan belirtisi uyandırmadı.Daha önce bu türde birçok film izlemiş,bu sahnenin kopyalarını aklına kazımıştı.Sigarasının dumanını içine çekerken ,zombilerin ne kadar beyinsiz olduklarını düşünmüş,bir yandan da bu ucubelerin tek arzularının beyin yemek olduğu ironisini fark etmişti.Zombiler topluluk topluluk halinde dolaşıyor ,aynı içgüdülerle,aynı amaç doğrultusunda hareket ediyorlardı.Aralarında radikal bir zombi yoktu.Farklı bir istekte bulunan veya farklı bir doğaya sahip olan yoktu.Muzaffer bir an zombileri 1 Mayıs eylemlerinde hayal etti.Biber gazı yediklerinde veya tazzikli su ile çırpınsalardı onun tabiri ile ne bomba olurdu.
Muzaffer sigarasını içtikten sonra filmin sonunu bile izlemeden koltuğundan kalktı.Dudaklarının kuruduğunu fark edip dondurucudan bir kola çıkardı.Ona göre tadı benzersiz olan bu içeceği yavaşça içti.Daha sonra elbise dolabını açıp fiyakalı gömleklerine bir göz attı.Arkadaşları ile buluşmasına bir saatten az bir süre vardı.Ütülenmemiş mavi gömleğini giymeye karar kıldı.Bir hafta önce kıdemli bir mağazadan aldığı bu gömleğin üzerinde şık durduğu bir gerçekti.Gömleği,düşük bel pantalonu onun özgür dünyasının küçük simgeleriydi.Hızlı bir şekilde kıyafet sorunu halledilip saçlar tarandı,cildine yumuşatıcı kremini sürdü.Yurtdışından kendisine hediye olarak getirilen parfümünü sürünüp dışarıya çıktı.
Arkadaşlarının yanına giderken bir yandan da yolda park edilmiş lüks arabaları süzüyordu.Bir gün kendisinin de bu arabalardan birine sahip olacağı hayalini kuruyordu.Dubleks bir daire,spor bir araba ,güzel bir eş ve tıpkı reklam filmlerindeki gibi şatafatlı bir yaşam...Scarface filmindeki o söz geldi aklına: ''Bu dünya sizin.''Daha sonra reklam panolarından birine takıldı gözü.Slogan hoşuna gitti.''Hayallerinizi yaşayın.''Bir mobilya reklamına göre oldukça iddialı bir söz olsada göz alıcı afişteki göz alıcı aydınlıktaki mobilyalar ve araya serpiştirilmiş ideal çiftin abartılı doğallığı hoşuna gitti.
Arkadaşının yanına vardığında parmağını şıklatıp muzip gülüşü ile garsonu yanına çağırdı.Sütlü kahve sipariş edip,arkadaşlarıyla muhabbete başladı.Daha sonra kafeteryanın tuvaletine gidip aynadan kendisini süzdü.Bir an aklına zombiler geldi.Hafifçe gülümseyip lavabodan çıktı.Ahenk dolu yaşamını şenlendirmek için arkadaşlarının dünyasına katıldı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Atilla ARSLAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |