..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sanat > Uğur Giritlioğlu




30 Temmuz 2012
Ruhun Kudreti  
Uğur Giritlioğlu
Sanat kavramını insan maddesel bir mantıkla incelediğinde anlamsız geliyor. Bir insan neden sanata ilgi duysunki? Açlığı gidermez, herkese hitap etmez, mesleğe çevrilmediyse para kazandırmaz v.s. v.s. Fakat ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Sanata tam olarak açıklayamadığımız bir şekilde ihtiyaç duyuyoruz. Demek ki sanatçının eserine bakıp onun ruhuna dokunmak, onun ruhunu hissetmek istiyoruz...


:AHEB:
Hayatım boyunca etrafımdaki duvarlardan yakındım. Çok sonraları farkettim ki o duvarlar aslında benim içimdeymiş. Maddelere takılıp kalmışım, oysa ruhu duvarlar zapdedemez ki! Farkedememişim... Hani antika saatler vardır ya, her dişlisi bir çarkı harekete geçirir. İçini açtığın zaman çok karışıktır ama mekanizması çok basittir. Ana dişli hareket ettiği zaman bütün dişliler ve çarklar hareket eder ama ana dişli durduğu zaman saatte durur. Dünyada ve insanda da öyle bir mekanizma varmış meğer. Ruh durduğu zaman insan da duruyor, ruhtan uzaklaştığı zaman insan zayıflıyor. Bizim enerji kaynağımız ruhumuzmuş meğer...

     Aşk,öfke,mutluluk ve hüzün gibi duygularla maddesellik arasındaki fark ruhmuş. Masum bir gülüşün sıcaklığı ile anlık zevklerin hazzı arasındaki fark ruhmuş. Ruh öyle birşeyki soğuk ve cansız olan maddeye bile anlam yükleyen, ona can verendir. Bir ressamın tuvalinden dökülenleri dakikalarca izliyorsan, bir şairin dizeleri seni senden alıyorsa bu ruhun eseridir yoksa kalemin kömürü sadece anlamsız bir kir bırakır kağıtta veya bir heykeltraşın çamuru iğrenç gelir insana ona heykeltıraşın ruhu bulaşmadan evvel.

     Matematik denklemleriyle hayata yön veremiyor ki insan. Hayat hesaba kitaba uymuyor ki. Öyle olmasa hayatın darbeleri ve süprizleri hep beklediğimiz yerlerden gelirdi fakat hayat hep bir açığını yakalar ve oradan gelir ansızın. Hayatı destansı yapanda budur. Hangi işi yaparsan yap, neyle meşgul olursan ol ruhunu katmadığın hiçbir şeyden fayda göremiyorsun. Dünya üzerinde sanat diye birşey var. Matematik kadar sistematik değil veya fizik kadar açıklayıcı değil ama ihtiyaç duyduğumuz kesin. Belli ki oradaki ruhtur bizi etkileyen. Ruha olan açlığımızı biraz olsun gidermek için ilgi duyuyoruz belkide sanata.

     Bizi biyolojik birer robot olmaktan kurtaran şey ruh değil midir? İnsanları ruhsuz düşünmek bile bu dünyayı çekilmez kılmaya yeter. Yaşamını sürdürmek için yakıtı olan yiyeceği tüketen, haz almak için anlık zevklerin peşinde koşan, hayattaki en büyük amacı aldığı hazzı maksimize etmek olan bir sürü insan varken bu dünyada nasıl yaşanır? Kendinden zayıfı ezen, çıkarları uğruna herkesi çiğneyen, yardıma muhtaç insanları umursamayan ve kendinden başkasını düşünmeyen insan nasıl mutlu olabilir? İçindeki ruh varlığını nasıl koruyabilir? Ruh olmadan biz biyolojik birer çöpüz ama ruh varken ölümsüz birer sanat eseriyiz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siz Hiç Birini Gelmeyeceğini Bile Bile Beklediniz mi [Şiir]
Sen Git Ben Ardından Bakarım [Şiir]
Gecenin Büyüsü [Şiir]
Yağmurlar [Öykü]


Uğur Giritlioğlu kimdir?

Hayal kurdum, okudum, gözlem yaptım fakat bunların bir süre sonra kifayetsiz kaldığını hissettim. Ondan sonra yaşamaya başladım. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Uğur Giritlioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.