• ÝzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm |
1
|
|
|
|
Renkli kâðýtlara sarýlmýþ armaðanlar gibi sunulmamýþtý bana o çorap. Ellerimde tuttuðum çorap deðil, sevgiyle çarpan yüreðiydi. Paket yapmadan, bütün doðallýðýyla avuçlarýma býrakmýþtý yüreðini… |
|
2
|
|
|
|
Gözlerimi sýmsýký kapattým, içimden geçirdim tüm anýmsadýðým güzellikleri... Gözlerimi açtým yavaþça, avucumu araladým… |
|
3
|
|
|
|
Yaþananlarý farklý açýlardan hep beraber görüyoruz. Aslýnda toplum, sümen altý edilmiþ kaðýtlar dýþýnda kayýttadýr. yaþanmýþ olan Ermeni vatandaþlarýmýzýn
tehciri sonrasýnda olanlarý babam anlatmýþtý. Babam
Sungurlu'da bir Ermeni Aileyi olaylar yatýþana dek evimizde misafir ettiklerini anlatmýþtý. Bu Aileyle önce Ankara'da, yýllar sonra da Ýstanbul'da hayatta olan son fertleriyle görüþmüþtüm. Kýsaca olay
Ermeni çetelerin ve Müslüman cemaatýn kýþkýrtýlmasýyla, Ýstanbul'da 6 Eylül, Maraþ ve Çorum'da
yaþananlar gibi olmuþtur. Bunlarýn dýþýnda bugünümüzün ironik özeti. Saygýlar. |
|
4
|
|
|
|
Hemen hemen ayný günlerde ise bir baþka þey oldu. Onun da hemen ardýndan bir baþka þey daha oldu. Ýlk olan neydi bende bilmediðim için ikinci kýsýmdan baþlayacaðýz. |
|
5
|
|
|
|
Gün geceye Güneþse Ay’a teslim oldu sonra her günkü kovalamacalarýnýn sonunda... |
|
6
|
|
|
|
Karanlýkta yiyiþen akýllarý belinde bir çift paraya ne kadar deðer verir dostum Faruk? Döneminin ötesinde bir güçtür ruhunuz ama onu biz galaksi at yarýþlarýnda kaybediyoruz.karanlýkta yiyiþiyoruz devlerle.enerjimiz lokal kalýyor.flu bir cennet bu.. |
|
7
|
|
|
|
Adý olmayan birinin adý bilinmeyen bir hastalýðý, yaralayýcý, yýkýcý... Duygularý neredeyse çökmüþ nesneler yerine geçmiþ onlarýn. Ve kendine ait bir dil oluþturmuþ nesnelerle, zaman zaman kafa karýþtýrýcý zaman zaman þaþýrtýcý bir hastanýn kiþisiz, olay örgüsüz,nedensiz öyküsü... |
|
8
|
|
|
|
Kendine olduðundan daha fazla deðer veren bir bozuk paranýn hikayesi... |
|
9
|
|
|
|
Siyah harfler düþmüþtü dilimden, lambalar yeþilden kýrmýzýya
atlarken. Ýki araba birbirine çarptýðýnda, yayageçidinin beyaz
çizgilerine kýrmýzý damarlar yayýlýyordu .Kýrmýzý, ince ve uzun
damarlar, bir aðacýn kökleri gibi, bir haritada beliren nehirler gibi,
bir piyanistin ellerinin üzerindeki
damarlar gibi. Kýrmýzý damarlar. Dilimden düþürdüðüm o siyah harfler,
damarlarýn en ortasýnda duruyordu. Aðzýmda tutamadýklarým yoldaydý.
|
|
10
|
|
|
|
Telefonu kapattýktan sonra, bir süre sevdiði kadýný düþündü. "Bitti" demiþti kadýn, biten neydi, neden bitmiþti, bilemedi. Kadýnýn yüzünü anýmsamaya çalýþtý, yüzü yoktu, panikledi.. |
|
11
|
|
|
|
‘Çabalamaktan yoruldum’, dedi Boris Mayakovskiy, ‘Ýnsan ne için çabalarsa yorulmaz ki?’ Erkek erkeðe düzüþtüðü oðlanlar geldi aklýna birden. ‘Demek ki’, dedi iç geçirerek, ‘Doðal olan bir çaba, yoramaz insaný, terletse bile.’ |
|
12
|
|
|
|
Tuþlar kanamýþtý. Gesualdo’nun parmaklarý da. Elimdeki kýlýcý altý kez dairesel çevirerek havaya fýrlattým. Kýlýç aðaçlarýn üstünde uçuyordu. Topraða saplanmadan koþtum. Þah damarýmý kesmesi için boynumu arkaya devirdim.
|
|
13
|
|
|
|
Kirli, yorgun bir gündü tamamlanan. Çiseyen yaðmur egzoz ve homurtulara karýþarak benim gibi evinin yolunu tutan kent sakinlerinin tepesine inmekteydi. Çöp yýðýnlarýndan yükselen þu iðrenç kokuyu saymazsak özlemiþim tozun topraðýn kokusunu. Derin bir nefesle çektim doyasýya içime; daðý ovayý vadiyi. “Ah ulan ” dedim kendi kendime “ kaz daðlarýnýn tepesinde olacakta, iki yana açtýðýn kollarýnla bir kuþ gibi süzülecektin þimdi gri bulutlarýn arasýnda”
Yolun öte yakasýna geçiyormuþum fark etmedim, ýslak zeminde kayan bir fren sesi. Þoför el kol hareketleri içerisinde yanýndakine sürekli beni iþaret etmekteydi. Açýlan camdan dýþarý bir baþ sarktý. Baðýrýrken büzülen aðzýndaki aðýr makyaj ýslanmýþ, kandamlalarý gibi hýzlanan yaðmur akýntýsýna karýþmaktaydý. Aldýrmadým, duymadým söylediklerini. Ýltifat edecek hali yoktu ya! Bu kez uzaklaþan araçtan ayný baþ, orta parmaðýný kaldýrmýþ sallamaktaydý ortalýk yere. Patladým ben de “Haydi oradan isterik cadý sende. Dikleþerek sallananlarla bozmuþsun kafayý!”
|
|
14
|
|
|
|
Denedim ve deðiþtim acýtýyor,aðlatýyor,kasýyor,döndürüyor. |
|
15
|
|
|
|
Hayatýn izdüþümü gibiydi, belki de ta kendisiydi kelimelerin dansý |
|
16
|
|
|
|
Ne mi diyecek Peder, sevgili beyler, hanýmefendiler, bu güzel günde susunuz ve sessizliðe bürününüz. Sicim gibi havai fiþeklerle tutuþmamýz zaman alacak ama mutlaka tutuþup patlayacaðýz. Yukarýya daha yukarýya, daha yükseðe. Pat pat pat… Çok sýkýcý bir alman virtüöze gibisin, gelip kafamýn oydun. Korkunç ateþ karýncalarýn hücrelerimi yedi. Pervasýzlýk caným üçyüz altmýþbeþ gün…’’’’
|
|
17
|
|
|
|
babasýný özleyen Clara'nýn hayal ile gerçek arasý yolculuðu... |
|
18
|
|
|
|
Yaþamanýn deðerini anladýðý gün, yaþamýndaki son günüydü. Ne hazin! Ya sizin bugün yaþamýnýzýn son günü olsaydý neler düþünür, neler hissederdiniz?
-Garip bir hikaye daha...- |
|
19
|
|
|
|
Yaþamýn dýþýna itildim çünkü ben, bitirdim o döngüyü, atlattým o kaosu, nefesim kesilmeye baþlýyor tekrardan,oysaki bir kez ölmüþtüm ben... |
|
20
|
|