Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Her gece annem yatmadan önce yanıma gelir, beni öper ve “Gözlerini kapatıp, yorganı da başına çektin mi hiçbir şey olmaz” derdi. Ben de onu dinler, gözlerimi kapatır ve yorganı da alnıma kadar çekerdim. Ama ne gözlerimi kapatmam, ne de yorgan işe yarardı. Çünkü görmesem de kapının orada olduğunu bilirdim, dolayısıyla onun da. Doğrusunu söylemek gerekirse, O’nun eşiği geçip içeri girdiğini hiç görmemiştim. Ama dışarı da çıkmazdı. Hep orada kapının eşiğinde dururdu. Tüm dünyası orayla sınırlıydı sanırım. Orayı geçti mi tüm büyüsü bozuluyordu. Orada ne kadar durduğunu da bilmezdim. Tüm gece mi? Yoksa ben uyuyana kadar mı? Belki de amacı bana zarar vermek değil, tam tersine ben uyurken beni korumaktı. Bu nedenle hep kapıdaydı. Belki de tanrı tarafından uyuyan küçük çocukları korumakla görevlendirilmiş bir melekti ya da şeytan tarafından korkutmakla görevlendirilmiş bir zebani. Ya da gerçekten o kapı eşiği başka bir dünyaydı. Gece yarısından sonra açılıyordu da, eşikteki sakin de oraya herkesin girmesini engelliyordu. Ne olursa olsun bildiğim, emin olduğum tek şey ışık yandığı zaman veya gündüz olduğunda ortadan kaybolduğuydu. Sabah olduğunda kapının her yerine bakar, fakat onu bulamazdım. Işık bir silgi gibi onu yok ederdi, silerdi oradan. Benim korkumda bir daha ki akşama kadar geçerdi. Tüm bunlar uzun zaman önce daha çocukken yaşadığım şeylerdi. Şimdi akşamları uyumak için yatağa yattığımda gözlerimi kapayıp bunları düşünüyorum. Çocuk aklımla kurduğum bu masallara gülüp geçiyorum. Tüm korkularımı kapının eşiğine nöbetçi dikmem artık beni korkutmuyor. Çünkü biliyorum ki bunlar benim beynimin ürünü. Ama yine de içim rahat değil. Çünkü artık çocukluğum geride kalmasına rağmen, bazı akşamlar yatağıma yatınca gözlerimi kapıya çevirip, bakıyorum ve orada, kapının eşiğine yığılıp kalmış sakinin cansız bedenini görüyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Baki Demirtaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |