Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Merhaba gözlerimin uykusuz, yüreğimin ağrılı düşü merhaba Bu sana kaçıncı mektubum saymıyorum daha. Üşüyor ellerim titriyor kalemim malum mevsim kış sevgilim. Aralıkta kapısını kapatmak üzere . Yeni yıla çok az kaldı ve yeni umutlara. Kuşlar gibi kalbinden sarmak gökyüzünü çok yakındır kimbilir ..Ayrılığın adı eylülse eğer vuslatın mevsimini biz buluruz belki de.Maviye boyanır içimiz, bir devir daha kapanır ömrümüzde böylelikle . O zaman her yer yeşillenir...Çok mu hayal kurdum yine ? Karla başlayıp aralıkla devam etse de sözlerim,görüyorsun ya baharın gözlerini özlemiş gözlerim ... Bir de seni ... Ya sen, ya sen sevgili? Bu da soru mu şimdi ? Neyse yine bana döneyim .Nasıl mı geçiyor günlerim? Göz kapaklarımın altında bekledikçe umutlar, sırtını dönüyor yüzüme gündüzlerim. Geceler mi hiç sorma . Gözlerimi hayalinle buluşturup, seni sensiz sevmeye alıştırıyorum kendimi. Unutmayı öğretiyorum karanlık saatlere .Nasır tutmuş ellerimi ellerimde saklıyorum. İçime döküyorum yalnızlığımı. Sonra yeniden topluyorum. Bir tebessüme sarıyorum yüzümü ve sana baktığım kadar manalı bakıyorum dünyaya, geçmişe hasret bir pencereden. O zaman kimseler bilmiyor, kimseler anlamıyor ne çektiğimi. Bir yanım azalırken, bir yanımı çoğaltıyorum seni anlatan şarkıların sözlerinde... Gözlerimden tanıyorum uzakları, bir de kirpiğime takılmış adımlarından. Yolların sesinin kesildiği yerde donuyor bakışlarım. Sessiz sedasız saklanıyorum gözyaşıma o an. Ağlıyorum ağlıyorum Kabuk tutmaz bir yarayım biliyorum Sesinde kanıyorum her an duyarsın bir gün diye Ruhumun feryadı, gözyaşımın adı bu Öyle derin ki yüzümde mazinin yorgun ve dilsiz izleri Gidilmeden de gidiliyormuş bir kez daha anlıyorum G i t s e n de b e n d e n , y i n e s e n s i n i ç i m d e n g e l e n. Kendimle konuşuyorum sessizce. Her şey beni bırakıp gitti diyorum . Alnımdaki çizgi bile ikiye çıkmışken her şey beni bırakıp gitti. Bir gölgem kaldı ruhumda uğuldayan tek başına. Bir de mısralarına hasretini astığım adressiz mektuplarım, açılmamış bir zarfın içinde ömrüme nefes olan... Onlar da olmasa halimi kime anlatırım ...Yüreğimden geldiği gibi konuşmayı öğretiyorlar bana. Susturmuyorlar senin gibi... 17 Aralık 2013 Arzu Karadoğan k@lbinin £lind£ k@l£m ols@
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Arzu Karadoğan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |