Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
çağırdın, diye sordu kadın -bilmiyorum,seni bu mevsim yetiştirebilirim sanmıştım ama sen soldun, diye cevap verdi adam. Tutunamıyor aşklar gündüzlerin maskeli yüzlerinde..hep geceleri bekliyorlar, gecelere susuyorlar, gecelerden medet umuyorlar..Kapının her çalınışında, acaba kim, sorusu yerini, acaba hangi aşk, sorusuna bırakıyor ve aşklar umutların içinde yaşam mücadelesi verirken, insanlar bu mücadelenin içine umut depolamaya çalışıyor. “Umutlarımı kim rehin tutuyor?” diye bağırıyor birisi. Kimse duymuyor, cevap vermiyor ve rehin tutulan umutlar bağırışların içinde kimliğini ve sahibini arıyor. Alt alta verilen ilanlar göze çarpıyor gazete köşelerinde: -umudumu kaybettim, hükümsüzdür. -aşkımı kaybettim, hükümsüzdür. -kendimi kaybettim,hükümsüzdür. Çoğalıp gidiyor ilanlar, okuyanların şaşkın bakışları arasında. Herkes kapsama alanı içinde aşklar yaşamak istiyor ama çekim alanının içine girmeye korkuyor..Çelişkiler hayatımızın öğütülmemiş yüzü. Kendi yüreğimizle bile bazen çelişkiye düşüyoruz...İşte bu yüzden hep korkuyla besleniyoruz ve sağlıksız aşklar getiriyoruz dünyaya. Normal kilosunda olmayan, çelimsiz ve prematüre aşklar..Herkes yaşayacağını söylüyor, biz yaşayacağına inanarak dualar ediyoruz ve kötü haber bir anda geliyor kulaklarımıza; “üzgünüz,aşkınızı kaybettik....!”.. Ne ağlamak geri getiriyor kaybettiklerimizi ne de ağıtlar yakmak..Çünkü bizler korkuyla besleniyoruz ve bu böyle devam ettikçe, sağlıksız aşklar hep bizimle olmaya devam edecek.. Tutunamıyor aşklar gündüzlerin maskeli yüzlerinde. “Aşklarınızı tutun ve korkutmayın..” diye sesleniyor bir çocuk.. “Geceleri beklemesin aşklar..gündüzleri de soyunabilsinler..” diye karışıyor biri.. “ve kapsama alanı içinde yaşasınlar..” diye ekliyor yaşlı bir amca. Gülümsüyorum... Gün ağaracak bir kaç saat sonra,maskeler takılacak, göz yaşları silinecek ve gülümsenecek. Bu yüzden vakit geç olmadan çelişkilerimi öğütüyorum....umutlarımın içinde mücadele eden gözü pek yüreğime hayat öpücüğü veriyorum..Hükümsüz kalmasın hiçbir duygu ve us’ların derinliğinde kaybolmasın duygular, bunu inatla istiyorum..Tüm şehirler uyurken,ben, ben oluyorum; tüm şehirler uyanıkken ben de herkese benziyorum..Bir iyi geceler öpücüğüne hiç alışkın olmadığım kadar ihtiyacım var..Öyleyse değişecek her şey..İnsanlar gündüzleri sevişecek ve gün yüzlü aşklar gelecek dünyaya..insanlar gündüzleri sevişmeyi öğrenecek ve utanmayacaklar yüreklerinin çıplaklığından..Bu yüzden, herkes adına, kendi sesimden haykırıyorum ve olmasın diyorum prematüre aşklar: “eş ruhum, nerdesin...?.... mevsimindeyim bir çiçeğin..”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © pelin onay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |