"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Düşünüyorum bak yine seni, düşündükçe artıyor içimdeki sevgi... Ne kadar düşünmemek, vazgeçmek istesem de olmuyor . Kalbim umut aklım unut diyor. Sabahları seni düşünerek uyanıyorum, akşamları uyuyana kadar müzik dinliyorum.Hatta okula bile belki de görmek umuduyla geliyordum bilmiyorum. Susuyorum hep, düşünüyorum ama yoruldum artık düşünmekten bile diyemiyorum. Sadece yanında olmak isterken uzaklık beni yoruyor. Yanında mutlu olmak , gülebilmek, hayattan birazcık izin istiyorum çok mu acaba? Ben artık çok şey istemiyorum sensiz hiçbir şey istemiyorum aslında. Kurduğum, düşündüğüm her şeyde sen varsın. Senle çiçekleniyor tomurcuğum, güneşim seninle parlıyor, sen bakınca gülümsüyor bana hayat... Seni bir gün bile görmeyince özlüyorum, yeni yeni anlıyorum. Yazdığım her şeyde sen varsın. Resmen sen okursun belki diye yazıyorum. İlham kaynağım sensin. Bilmiyorum nasıl oldu, içim birden kelebekle doldu, Seni görünce uçuşuyorlar. Belli etmeden yaşamak yaşamak mıydı ? Hayat bazen öyle davranır ki insana yanlış anlaşılmalar bir dizi misali ardı ardına kulak kesilir. İstemediklerin dibinde biter. Kaçıp korktukların karşına dikilir ve hesap sorar. İşte belki biraz masal biraz da gerçekler dizildiler gözlerimin önüne . Perde kalktı ve seslendiler bana gaipten. Sabır ince ince bitip tükenmeye meyilliyken sustum cümle cümle ben. Ben kaçmaya alıştıkça geceler gündüzlerime karıştıkça sesler yükselmeye başlayınca kaçamadığımı anladım, yakalandım. Daha çok bağlandım belki de... Ruh halimden eser yok şimdilerde. Sonsuzluğa uğurladım geçmişi. Gelecekse en büyük korkum şimdilerde. Şu martılardan birinin peşine takılıp özgürce uçabilmek o kadar çok isterdim ki... Tükendiğimi hissediyorum... Havadaki martılara, gökyüzüne, denize .... Anlatıyorum seni mısra mısra... Sevmek bu mu acaba? Onlarda sanki anlıyor içimdeki seni kimi uçarak , kimi dalgalarla kimi de gülümseyerek eşlik ediyor. Gökyüzü gülümsüyor bana bazen , bazen ağlıyor ama hemen sonra yedi renk gökkuşağı umudu hatırlatıyor bana... Bekliyorum öylece, insan nasıl sever ya diye düşünen biriyken bekliyorum olmayacak bir şeyi ... Diyorum ki; Bir an mutlu olsak, aniden güneş açsa toprak gülümsese etrafa, Mutluluk kısa sürerse de sen yanımda isen eğer acı da ilaç olur bana. Yağmurlar yağar toprak beslenir. Ama güneş solmasın yeter ki... HADİ! BEKLETMEDEN, GELSEN ARTIK...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gizem Kırmızı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |