Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain |
|
||||||||||
|
Teoloji tekil kişinin doğa karşısındaki yalnızlığı olan ilk duygu ve izlenimleriyle başlasa da, gelişmesini ve gündeme oturmasını; öncelikle ve sadece üretim hareketini baz alarak hüküm sürmekle yapar. Üretim ilişkisinin temeli de besin bulma ve enerji sağlama olmakla hayatın en temel fonksiyonudur. Üreten ilişki, üretim hareketi sonrasında özelleştirmeye tabii tutulmakla, özelleştirmenin üssel açılımlı süreçleri nedenle insanlığın derin travmasını oluştu. İlk sel dönemin doğa karşısındaki kişi yalnızlığı; kolektif garantiyle aşılmıştı. İlk sel dönemin doğa karşısındaki savunmasız kişinin kişi yalnızlığı; totem dönemin ve özellikle de üreten ilişki ve üretim hareketi içindeki ilahi dönemli her üç bağıntının KOLEKTİF GÜVENCESİYLE AŞILMIŞTI. İnsanlığın derin travması "kolektif güvencenin ortadan kalkmasıyla ortaya" çıkacaktı. Bu travmalar grup ittifakları düzeyinde sosyal kaygılı nedenlerle ortaya konmuş olsalar da asıl büyük travma köleci sistemle ortaya konacaktı. Üreten ilişki; ittifaka yönelen gruplarla, grupları ilk kes grup dışına açılma yaptırıyordu. Üreten ilişki grupları dış bağlanıma açıyordu. Ama toteme bağlılık, totem güvencesin de sapma eğilimi sosyal biçimli kişilerde travma tezahürlerine yol açıyordu. Bu nedenle ittifakı bir üssel açılımın, bilinen totem güvenceden saptıracak olması ile totemdilerin nasıl bir belirsizliğe doğru kulaç atacaklarını bilememe belirsizliği de vardı. Nedenle totemdiler üreten ilişkilerle ittifaka açık sosyal mana anlayışlarıyla da ittifaka karşıydılar. Oysa görülecekti ki ittifaklar, önce sağlasan olan sonra da üreten ilişki olan KOLEKTİF TOTEM GÜVENCEYİ ilahi güvenceye dönüşecekti. İttifakı bağlanım; çok daha kapsamlı üretim ve tüketimi bağlanımıyla totem güvenceyi; grupların totem meslekleri üzerinde ittifakın "ÜRETİM HAREKETİ İÇİNDE İLAHİ GÜVENCEYE DÖNÜŞECEKTİ. Burada grubun kendi üreten ilişkisi grubunu; dış dünyadaki grupların farklı kullanım ve farklı tüketim yaptıran üreten ilişkilerini birbiriyle takasa zorlayan bir eğim alanı içine sokuyordu. Bu yeni ve üreten ilişki bilinçli eğim alanı grupları ilk kes temas ettiriyordu. İlk kes temaslar hem totem yasaya aykırıydı. Hem kolektif totem güvenceyi ve totemi sosyal duygudaşlığı ortada kaldırır olacaktı. Her totem grup bu iki eğilim içindeki ikilemleriyle sosyal mantığın travmalarını yaşıyordular. Yapılacak olan ittifaklarla; bilinen totemi kolektif güvence ve totemi sosyal duygudaşlığın yerine, bilinmez olan bir ittifaka dönüşecek olmasındaki kaygılar önce sözlü; sonra da yazılı anlatımların sosyal travmalarına konusu oldu. İlahi mana içinde bu travmalar aşıldı. Panteon birleşmesi içinde her bir gruplarla her bir grup temsilcisi ilahlar kurulu ile ilahi mana güvencesi olan söylem anlatım ve uygulamalar hayata geçirildi. Böylece ilk sel groteski anlamalar, önce totem sağlatmalı güvence ve totem sağlanmalı üreten ilişki güvencesiyle aşıldı. Sonra da groteski canlıcı anlamalar üzerine oturan totemi mana totemi mana güvencesi üreten ilahi anlamla aşıldı. İlahi anlam hem groteski anlama üzerine oturuyordu. Hem totemi mana üzerine ve totemi üreten ilişki üzerine oturuyordu. Totemi mana ve ilahi mana anlayışlarının ortak özelliği her ikisinin de kolektif güvenceli yapı olmalarıydı. Köleci mana anlayışı kolektif güvenceyi yok eden herkesin kendi başının derdine düştüğü bir özelleştirmeydi. Köleci özelleştirme süreci; kolektif süreçleri yaşamış ve kolektif bilinci edinmiş üreten ilişki içindeki insanlarda ilksel groteski anlayışları yeniden canlandırdı. Groteski anlama kolektif güvencesi yok olan insanın üreten ilişki ve üretim hareketi içinde baskınca yeniden canlanandı. Ama groteski canlıcılık bu kez ilk sel dönem yalnızlığı içinde değildi. Üretim hareketi içinde kolektif kabiliyetli zırhla donanan insanlar içinde canlanıyordu. Yani groteski canlıcılık bu kes üreten ilişki içinde, üretim hareketi ve kolektif kapasiteyle birleşen bir animist grotesk ilikti. Bu özellik atlanamaz bir özellikti. Bu özellik kolektif güvenceyi yok eden özellik ve teolojiydi. El mana anlayışlı üreten groteski canlıcılık; kolektif güvenceyi yok edip kolektif güvenceyi groteski anlama içinde istetip, aratan; yalvarma, biat ve taat ibadetinin belirmesi olacaktı. Bu belirmeyle El MANA ANLAYŞLI TEOLOJİ doğacaktı. El kolektifin malını kimi kişilere dağıtmakla kolektif güvenceyi yok etmişti. İşte bu asıl vuruk ve hala sürmekte olan EL MANA ANLAYIŞLI TEOLOJİNİN TRAVMASIYDI. El mana anlayışlı süreç, kalıcı ve büyük travmadan sonra ortaya çıktı. Elmana anlayışlı teolojik travma kendi öncesi tüm aşamaları özelleştiren mana anlayışını insanlara giydiren travmaydı. El teolojisi tarihte görülmeyen anlam ve söylemle kimi kişilere mal mülk verip; kimi kişilerin de nasibini kısmıştı. Sürecin bam teli buydu. Yok, edip yalvarttığı kolektif güvenceydi. Yok, edip dağıttığı kolektif kapasiteli kolektif mal mülk ve depo enerjiydi. Şirk diye insanların kafasına vurduğu tehdit te kolektif ortaklara karşı; özel mal mülke ortak tanımamaktı. Kolektif dengelere göre kolektif güce ve kolektif donanımlı, kolektif depo enerjiyle, kolektif kapasiteye göre yatırdığı üretim hareketin keyfi irade içinde dağıtırken El 'in kendisine ortak tanımama teolojisiydi. EL MANA anlayışla animist groteski anlama teolojisi üreten kolektif kapasite kullanımı içinde doğacaktı. Groteski güdüler üreten ilişkileri ve üretim hareketini kontrol eder olacaktı. Üreten ilişkiyi ve üretim hareketini kontrol eden özelleştiren, kolektif güvenceyi yok eden tedirginlik içindeki anlamla teoloji doğacaktı. Teoloji köleci El mana söylemiyle zirve yaptı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |