..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Yûþa Irmak




9 Aðustos 2021
Ver Elini Gidelim  
Yûþa Irmak
Bütün ‘ilk’ler þirindir, tatlýdýr ve güzeldir! Hatta bütün ilk gözaðrýlarý da öyledir. Adýný unuttuðumuz þairlerden biri olan Celâl Sahir Erozan’ýn da dizesinde dediði gibi: “Bir genç þair ilk yazdýðý þiiri nasýl severse”… diye baþlar þiirine… Ýþte öyledir ilkler, ilk gözaðrýlarý..


:GCH:
Bütün ‘ilk’ler þirindir, tatlýdýr ve güzeldir! Hatta bütün ilk gözaðrýlarý da öyledir. Adýný unuttuðumuz þairlerden biri olan Celâl Sahir Erozan’ýn da dizesinde dediði gibi: “Bir genç þair ilk yazdýðý þiiri nasýl severse”… diye baþlar þiirine… Ýþte öyledir ilkler, ilk gözaðrýlarý..

Ýlk yazdýðým denemeyi veya öyküyü düþünüyorum. Hatýrlamaya çalýþýyorum acaba sevmiþ miydim? Sonra, ilk yazdýðým bir deneme miydi öykü müydü diye düþünüyorum. Sahi ben ilk ne yazmýþtým? Bir türlü çýkaramadým. “Yazmak” nasýl baþladý? Ortaokuldayken, Türkçe dersinde “Atatürk” ile ilgili bir kompozisyon yazmýþtým. O kompozisyondan iyi not aldýðýmý bu yüzden de sevindiðimi hatýrlýyorum. Daha doðrusu o günü hiç unutmadým. Zamaný, mevsimi, yazarken esriyip gidiþimi… Okulun üst katýnda, koridorun hemen baþýnda bir sýnýftý bizimkisi. Aylardan kasýmdý. Kasým ayý olmasýna raðmen güneþli bir sonbahar günüydü. O ders yýlýnda bendeniz sabahçýydým. Güneþin camlardan içeri nasýl süzülerek girdiðini ve içerdeki toz tanelerini nasýl gözle görünür hale getirdiðini dün gibi hatýrlýyorum.

O gün, sýnýfýn tamamý belirlenen konu üzerine temiz çizgili bir kâðýda harýl harýl kompozisyon yazýyorduk. Gerildiðimi hissediyordum. Ben de arkadaþlarým gibi Atatürk hakkýnda bir yazý yazýyordum. Fakat ben daha çok Atatürk’ün ölüm gününde saat “Dokuzu beþ geçe” de yaþanýlan hadiseleri kafamda canlandýrýp yazmaya çalýþýyordum. Dolmabahçe Sarayý’nýn o küçük odasýnda yaþanýlanlarý zihnimde canlandýrýp duygusal bir yazý yazýp teslim etmiþtim öðretmenimize. Çok yüksek bir not, bir de simit ýsmarlamýþtý öðretmenimiz Paþa Ýyi…

Sanýyorum yaþadýðým bu olay yüzünden on kasým günleri bende hep bir iz býrakmýþ. Hele o yýllarda gerçekten halkýn samimi yas tuttuðunu görünce hüzünlenmeden edemiyordum. Özellikle komünist öðretmenlerimizin anlattýklarý, Ýstiklâl Harbi’nde yaþanan hadiseler, dönemin gazilerinin konuþmalarý buruk bir zamaný idrak ettirirdi bana. Ülkenin alýnyazýsýný Mustafa Kemal’in deðiþtirdiðini düþünüyordum.

Celâl Sahir, “Bir gemici nasýl Kutupyýldýzý’ný gözetler” diyor ya bir yazýsýnda. Ýþte yetiþtiðimiz bu dönemlerde Atatürk’e ve Cumhuriyete hep böyle Kutupyýldýzý benzetmeleri yaparlardý yazarlar. Tabii zaman geçtikçe saðduyu yitiminde bu içtenlik, bu þiirsel yaklaþým da sönüp gitti. Atatürk’ü sever görünenler de Atatürk’e düþmanlýk güdenler de kof bir söylemde birleþmiþ oldular.

Kim bilir ne oldu benim de o gözyaþýyla yazdýðým güzelim kompozisyona. Kim bilir hangi eller saf duygularla yazýlmýþ o beyaz sayfalarý yýrtýp attý bir kenara…

Yukarýda deneme veya öykü dedim ama, ilk denememi veya öykümü deðil de ilk bir kýza yazdýðým aþk mektubumu hatýrlýyorum þimdi. Gözleriyle aklýmý nasýl baþýmdan aldýðýný yazmýþtým. Öyle herkes anlamasýn diye de kendi anlayacaðým bir lisan-ý hal ile kaleme almýþtým… Aydýnlýk yüzü, kehribar bakýþý unutamam. Esasen benim de yazýya baþladýðým zaman bu zamandýr. Yoksa, öncesinde yarým kalmýþ düzinelerce yazýlarým, makalelerim, hikayelerim, öykülerim ve bitiremediðim romanlarým vardý.

Ýlk vurgunu yediðim bu iklimde yazdýklarýmýn hiçbiri kaybolmadý. Onlarý bilgisayarýmýn emin bir yerinde hala saklý tutarým. Reþat Nuri Güntekin’in de dergilerde kalmýþ bir yazý dizisi var. (Çalýkuþu romancýsýnýn gazetelerde, dergilerde kalmýþ o kadar çok yazýsý var ki! Bugüne kadar derlenmemiþ olmasý yürek yakýcý.) Ýlk gözaðrýlarýný anlatýyor, ilk aþkýný, ilk yazýsýný, meslek hayatýnda ilk gününü. O, ilk yazýsýný, ‘yayýmlanmýþ’ ilk yazýsý kabul etmiþ.

Belki bu yöntem daha doðru. Ama ben öyle sayamýyorum. Yayýmlanmasý uðrunda kapý kapý dolaþtýðým onca yazý çizi… Hem artýk bir yazar olmaktan da umudumu kestim. Çoðu insan okuma yerine video seyretmeyi daha kestirme yol olarak görüyor. Celâl Sahir: “Benim o gün yüreðimde solar bütün duygular”… diyor bir þiirinde. Bende solmadý hiçbir þey ama zaman geçtikçe, galiba soldular yazdýklarým. Çünkü hayatýný deðiþtirmek istediðimin hayatýný deðiþtirmeye hakkým yoktu. Yazýnýn çizinin hayatý deðiþtiremeyeceðini de artýk anladým. Zira “Hayatý deðiþtirmek isteyenlerin kimsesi yoktur.” diyor yazar katýlýyorum ben de bu söze. Büsbütün solmak, büsbütün mutsuzluk da deðildir tabii ki. Hatýrlýyorum o þiir yazýp gönderdiðinde ya da bir þiire ses verdiðinde kalbimin nasýl yerinden çýkacak gibi heyecanla çarptýðýný. Anlaþýlmak… Ahh! Anlaþýlmak! Nasýl güzel bir duygudur namusuz bilemezsiniz! Yazdýklarýmýn solmasýna anlaþýlmamak neden olmuþ demek ki. Oysa yakýn tarihlerde hakkýnda düþündüklerim, gözlemlerim, sevgim, aþkým, adanmýþlýðým, coþumlarým, nefes nefese kalýþlarým, kendi yarýçapýmdaki sevinçlerim ideal hayalleri yüzünden hayal ideallere evrildi. Onsuz geçen yýllarýmýn karanlýk koridorlarýnda yaþadýklarýmý bir ben bir de Allah bilir…
Ziya Osman Saba “iyiliklerinin nasýl da ve ne kadar insafsýzca týrpanlandýðýný” yazdýðý bir esirini okuduðumda her dönem her zaman yaþanan þeylermiþ bunlar deyip yaþamaya devam ediyorum…

Diyor muyum?

Diyorum! Ama, fakat ve lakin iþte…

Ziya Osman sonsuz iyilik özlemini dile getiriyordu okuduðum bu kitabýnda. Ama, kötülük mihraklarý da boþ durmuyor! Bu tipler hem toplumu hem de bireyleri, sevenlerini nasýl da birbirine kýrdýrabilmek için, ikiliklerin nasýl çýkartýldýðýna dair güzel tespitlerde bulunuyor… Oysa benim onunla bir ‘iyilik edebiyatý’mýz her zaman sözkonusuydu. Ýyilik edebiyatý nedir diye sormayýn. Yalnýzca Ziya Osman Saba deðil, birçok þair, birçok yazar, iyilik özleminde yazýlar kaleme almýþlardýr. Onlarýn eserlerini, Türkiye’yi bugünkü karmaþaya sürükleyenler okumadýysalar suç bizim deðil. Zaten onlar dün de bugün de okumayý deðil, bol keseden konuþup vaad vermeyi tercih edenlerdir. Bazýlarý da okumuþ gibi yaptýlar; o da ayrý bir yazým konusu. Bazýlarý ise, ezberden söyleyip, okuduklarýný kanýtlýyorlar, ama okuduklarýnýn özünü duymayarak hayatlarýna maalesef devam ediyorlar.

Her ne ise, þu dize de unutulmuþ þair Ýhsan Raif Haným’dan ona gelsin:

“Aþk kâfidir, ver elini, düþünme, gel gidelim!”

Ben yine inanmak istiyorum: Sevgi kâfidir, merhamet kâfidir.

Öyle deðil mi?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çekyataltý Romanlar II
Çekyataltý Romanlar
Sevgin Yüreðimde Mihenk Taþý
Olup Bitenler
Gel - Git Zaman
Kendi (M) ile Tanýþmak…

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Aðaç Deyip Geçme!
Anýlarýn da Meskeni Var
Duanýn Gizemli Yolculuðu
Yabancý Gözüyle Türkler
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.