..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




28 Aralık 2024
Gerçek Sevgi: Allah'ın Lütfu Olarak Derin Bir Ahlak ve Fedakarlık  
Muhammed Rıdvan Kaya
Sevgi, insanın en derin duygusal ihtiyacını karşılayan ve birçok insanın hayatında en yüksek değeri taşıyan bir kavramdır. Ancak gerçek sevgi, yalnızca yüzeysel duygularla sınırlı olmayan, derin bir ahlaki sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir olgudur. Bir insanın sevdiği kişiye duyduğu sevgi, yalnızca hislerle değil, davranışlarla, fedakarlıklarla ve vicdanla da şekillenir. Gerçek sevgi, insanın sevdiği kişiyi kendi nefsinden önce tutma, ona zarar vermektense kendi zararını göze alma, onun huzurunu ve sağlığını kendi rahatından önde tutma gibi derin ahlaki sorumlulukları içerir.


:CJ:
Sevgi, insanın en derin duygusal ihtiyacını karşılayan ve birçok insanın hayatında en yüksek değeri taşıyan bir kavramdır. Ancak gerçek sevgi, yalnızca yüzeysel duygularla sınırlı olmayan, derin bir ahlaki sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir olgudur. Bir insanın sevdiği kişiye duyduğu sevgi, yalnızca hislerle değil, davranışlarla, fedakarlıklarla ve vicdanla da şekillenir. Gerçek sevgi, insanın sevdiği kişiyi kendi nefsinden önce tutma, ona zarar vermektense kendi zararını göze alma, onun huzurunu ve sağlığını kendi rahatından önde tutma gibi derin ahlaki sorumlulukları içerir. Bir insanın sevdiği kişiyi koruma, onun iyi olabilmesi için çaba sarf etme, onun için en iyiye ulaşmak adına kendinden fedakarlık etme gibi davranışlar, sevgisinin derinliğinin ve samimiyetinin göstergeleridir. Sevgi, sadece sözde kalmamalı, sevdiğine zarar verebilecek her türlü durumdan kaçınılmalıdır. Bu şekilde bir sevgi, "sevdiğine kıyamama" duygusunu barındırır. Kişi, sevdiğine herhangi bir şekilde zarar vermektense, kendisi zarar görmeyi tercih edebilmelidir. Gerçek sevgi, "sevdiğini kırmamak" ve onun rahatsız olacağı hiçbir şey söylememekle kendini gösterir. İmanla iç içe geçmiş olan gerçek sevgi, sadece duygusal bir bağ değil, aynı zamanda bir ahlaki yükümlülüktür. İnsan, Allah rızası için sevdiği kişiye karşı bu davranışları sergileyebilmelidir. Sevgi, Allah’ın bir tecellisi olarak görülmeli ve bu anlayışla sevilen kişi, sadece kişisel isteklerden bağımsız bir şekilde, Allah’ın ahlakının güzel örneklerini taşıyan biri olarak kabul edilmelidir. Bu sevgi, karşısındaki kişide Allah’ın güzel ahlakını görmekten doğar ve bu bakış açısı sevgiyi besler, güçlendirir ve derinleştirir. Sevgi ve iman arasında güçlü bir bağ vardır. İman, gerçek sevginin temelini oluşturur. Allah’a olan inanç, kişinin sevgiyi doğru şekilde yaşamasını sağlar. İman etmeyen bir insan, bu tür bir fedakarlığı ve özveriyi gösteremez, çünkü sevgiye yön veren tek güç, Allah sevgisi ve Allah’a olan derin inançtır. Bir insan, sevdiği kişiyi yalnızca kendisine uygun gördüğü için değil, Allah’ın yarattığı ve ona verdiği üstün ahlaki özellikler nedeniyle sever. Bu şekilde bir sevgi, içsel bir ahlaki sorumluluğa dönüşür. Birçok insan, sevdiğini sadece kendi nefsi ve arzuları doğrultusunda seçer ve bu sevgi, gerçek anlamda bir sevgi değildir. Çünkü nefsi arzularla yönlendirilen sevgi, fedakarlık, hoşgörü, anlayış ve affedicilik gibi erdemleri barındırmaz. Bu tür bir sevgi, yalnızca kişisel çıkarlar ve dünyevi beklentiler doğrultusunda şekillenir. Gerçek sevgi ise, nefsin arzularına dayanmaz; aksine, sevgiyi Allah rızası için yaşamak, fedakarlık ve hoşgörüyle pekiştirilen bir anlayış gerektirir. Allah’a güvenmeyen bir insan, sevgi ve güven duygularını da doğru bir şekilde besleyemez. Çünkü gerçek sevgi, güven duygusunun da temelini oluşturur. Sevgi ve güven, bir arada var olan ve birbirini besleyen iki önemli kavramdır. Bir insanın iç dünyasında dürüstlük, sadakat ve güvenilirlik yoksa, bu kişiyle gerçek bir sevgi bağı kurmak mümkün olamaz. Allah’a inanç, sevginin ve güvenin her iki taraf arasında da kuvvetli olmasına imkan tanır. Gerçek sevgi, yalnızca insanın sevdiğine duyduğu duygusal bağla ölçülen bir olgu değildir. Gerçek sevgi, bir kişinin sevdiğine karşı duyduğu fedakarlık, anlayış, hoşgörü ve sabırla gösterilen derin bir bağlılıktır. Sevgi, Allah’ın rızası için yaşanmalı ve bu sevgi, Allah’ın ahlakının bir yansıması olarak ortaya çıkmalıdır. İman, gerçek sevginin temeli olup, sevgiyi derinleştiren, pekiştiren ve samimi kılan en önemli unsurdur. Bu şekilde yaşanan sevgi, insanın hayatını güzelleştiren, onu ahlaki anlamda yücelten ve Allah’ın lütuflarını kalbine yerleştiren bir nimettir. Sevgi, sadece duygusal bir bağ değil, bir ahlaki sorumluluk ve inançla yaşanması gereken kutsal bir değerdir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü
Hadislerin Güvenilirliği ve Kuran’a Dayalı İslam Anlayışı
İslam'ın Özüne Dönüş: Kur'an Işığında Din Anlayışı
Hadislerin Yazımı ve Kuran’ın Tek Kaynak Olduğuna Dair Bir İnceleme
Yılbaşı ve İslam Perspektifi
Kur'an Mealini Okuma ve Cemaatlerin Yaklaşımı: Bireysel Bilinçten Toplumsal Bilince
Müzik ve Dansın İslami Perspektiften Değerlendirilmesi
Kur’an’ın Yeterliliği: Dinin Tek Kaynağı Olarak Allah’ın Kitabı
Namazın Önemi ve Kültürel Kısıtlamaların Namaza Etkisi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Muaviye Bin Ebu Süfyan ve Dönemindeki Siyasi ve Dini Baskılar [İnceleme]
Said Nursi'nin Müceddidler Üzerine Söyledikleri ve Günümüzün "Kur'an Yeterlidir" Düşüncesi [İnceleme]
Kur’an’ın Yeterliliği ve Tarihsel Süreçte Hadislerin Durumu [İnceleme]
Hadisler ve Kur’an: İlk Elden Kaynağın Önemi [İnceleme]
Cemaatlerin Kurulmasının Tehlikeleri ve Şirk Tehlikesi [İnceleme]
Ebu Hureyre Hakkında Eleştiriler ve Hadis Literatürüne Bakış [İnceleme]
Küfür, İslam ve Müslümanlar Arasındaki Fitne ve Çıkış Yolu [İnceleme]
Altın ve İpek Haram mı? [İnceleme]
İslam Anlayışında Çelişkiler ve Çözümler [İnceleme]
Kur'an ve Hadisler Üzerine: Müslümanın Yönelimi [İnceleme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.