Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
Kur'an-ı Kerim, bireylere ve toplumlara her konuda rehberlik eden bir kitaptır. Yüce Allah, tedbiri kullarına emrederken, tevekkülü de şart koşmuştur: > "Ve dedi ki: 'Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler.'" (Yusuf Suresi, 67. Ayet) Bu ayette Elçi Yakub’un oğullarına verdiği öğüt, bize hem maddi hem manevi anlamda bir denge kurmamız gerektiğini öğretmektedir. Öncelikle tedbir alınmalı, ardından Allah’a tevekkül edilmelidir. Orman yangınları gibi felaketlerle mücadele ederken yapılması gereken şey, gerekli teknolojik altyapıyı oluşturmak, uzmanlardan bilgi almak ve Allah’a dua etmektir. Dua, akılcı bir tedbirin ilhamı için yapılır, tedbirin yerine geçmesi için değil. Rivayet kültürünün öne çıktığı dönemlerde, İslam dünyası sorunlarına gerçek çözümler üretememiştir. Hadis, tasavvuf ve mezhep öğretilerinin Kur’an’ın önüne geçtiği bu dönemlerde Osmanlı Devleti de büyük kayıplar yaşamıştır. Bu kültür, İslam toplumlarını bilgi çağından uzaklaştırmış, akılcı tedbirlerin yerine yanlış uygulamaların geçmesine sebep olmuştur. Cübbeli Ahmet'in "Yangın gördüğünüzde tekbir getirin, zira tekbir gerçekten onu söndürür" şeklindeki rivayeti, bu anlayışın tipik bir örneğidir. Kur’an’a dayalı bir İslam anlayışında böyle bir yaklaşımın yeri yoktur. Allah’ın Resulü, hayatı boyunca her işinde tedbiri öncelemiş, dua ve tevekkülü bu tedbirin bir parçası olarak görmüştür. > "Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır." (Yusuf Suresi, 76. Ayet) Bu ayet, insanlara bilgiye yönelmenin ve her konuda uzmanlardan faydalanmanın önemini hatırlatmaktadır. Bilgi toplumu olmadığımız sürece, ne maddi ne manevi sorunlarımızı çözebiliriz. Bugün yapılması gereken şey, rivayet kültüründen, mezhep öğretilerinden ve tasavvuf dininden kurtularak Kur'an merkezli bir anlayışı benimsemektir. Bu anlayış, bireyleri Allah’ın rehberliğine teslim olmaya ve sorunlarını Kur’an’ın rehberliğinde çözmeye yönlendirir: > "Ve elçi dedi ki: 'Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar.'" (Furkan Suresi, 30. Ayet) Bu ayet, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir gerçeği yansıtmaktadır. Kur’an terk edilip hadis ve tasavvuf kültürü İslam zannedildiği sürece Ortadoğu’nun ve İslam dünyasının sorunları çözülemez. Kur’an, insanlığa hem maddi hem manevi rehberlik etmek için gönderilmiştir. Ancak rivayet kültürü, mezhepçilik ve tasavvuf gibi yanlış anlayışlar, Kur’an’ın önüne geçerek bu rehberliği gölgelemiştir. Bugün yapılması gereken, Kur’an’ın yol göstericiliğine geri dönmek, bilgiye ve akla dayalı bir toplum inşa etmek ve bu doğrultuda Allah’a tevekkül etmektir. Dua, ancak akılcı tedbirin tamamlayıcısıdır. Gerçek İslam, Kur’an’daki İslam’dır ve bu anlayış benimsenmedikçe sorunların çözülmesi mümkün değildir. > "Allah’ın kitabını dosdoğru oku ve onda açıklanan öğütleri takip et. Zira O, her şeyin açıklamasıdır."
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |