Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza |
|
||||||||||
|
“... Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.” (Rad Suresi, 28) Kur’an, insanlığın hem dünya hem de ahiret saadetini hedefleyen ilahi bir rehberdir. Ancak ne yazık ki, birçok insan Kur’an’ın mesajından uzak bir şekilde yaşamaya devam etmekte ve İslam’ı kültürel gelenekler, mezhepler ve hadislerle sınırlandırarak gerçek huzuru bulamamaktadır. Oysa kalplerin huzura ermesi, yalnızca Kur’an’ın rehberliğinde, Allah’ın zikriyle mümkündür. Kur’an, birçok ayette bizzat kendisini “zikir” olarak tanımlar: “İşte bu (Kur’an), sana indirdiğimiz mübarek bir zikirdir.” (Enbiya Suresi, 50) Allah’ın zikri, Kur’an’ı anlamak, hükümlerini yaşamak ve hayatın her alanında rehber edinmekle mümkündür. Zikir, sadece Allah’ın isimlerini tekrarlamak veya belirli ritüeller yapmak değildir. Zikir, Allah’ı hayatın merkezine alarak O’nun emir ve yasaklarını uygulamaktır. Bir insanın mutmain bir kalbe sahip olması, Kur’an’daki İslam’a iman etmesi ve bu imanı hayatında tatbik etmesiyle mümkündür. Kur’an şöyle buyurur: “Allah bir kavme verdiği nimeti, onlar kendilerindeki durumu değiştirmedikçe değiştirmez.” (Rad Suresi, 11) Bu ayetten anlaşılacağı üzere, huzur ve mutluluk için insanın önce zihnindeki batıl inanışları terk etmesi gerekir. Mezhep, hadis ve kültürel hurafelerle örülmüş bir anlayış, insanın Kur’an’daki İslam’ı anlamasını engeller ve kalpteki huzursuzluğu artırır. Birçok insan, İslam’ı Ortadoğu kültürüyle özdeşleştirmekte ve Kur’an’ın mesajını bu kültürün dar kalıpları içinde görmektedir. Ancak Kur’an, bu kültürel kalıpları aşarak evrensel bir rehberdir. Kur’an şöyle buyurur: “Size ne oluyor ki, Allah’ın kitabından bir kısmına inanıyor, bir kısmını inkâr ediyorsunuz?” (Bakara Suresi, 85) Ortadoğu kültürünü İslam zannederek yaşayan toplumların kalplerinin mutmain olması mümkün değildir. Çünkü bu anlayış, insanları Allah’ın dini yerine insan yapımı sistemlere yönlendirmektedir. Kur’an’a dayalı bir hayat, insana yalnızca huzur getirmekle kalmaz, aynı zamanda onun ahlaki ve manevi değerlerini de yükseltir. Allah’ın şu emri, Kur’an’ın insan için ne denli önemli bir rehber olduğunu açıkça ifade eder: “Şüphesiz bu Kur’an, en doğru yola iletir.” (İsra Suresi, 9) Kalplerdeki huzuru bulmanın yolu, Kur’an’daki İslam’ı kavramak ve bu anlayışı hayatın merkezine koymaktır. Mezhep, hadis ve kültürel kalıplar, insanı yalnızca sapkınlığa ve huzursuzluğa sürükler. Ancak Kur’an’ın aydınlık rehberliğine teslim olanlar, gerçek mutluluğu ve iç huzurunu bulabilirler: “Ey iman edenler! Allah’a ve Resulü’ne itaat edin ve işittiğiniz halde yüz çevirmeyin.” (Enfal Suresi, 20) Bu çağrıya kulak vererek Kur’an’ın rehberliğinde bir hayat sürmek, hem bu dünyada hem de ahirette huzur ve saadet kaynağı olacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |