..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
Yönetilen ve Yöneten: Adaletin ve Eşitliğin Temel İlkesi  
Muhammed Rıdvan Kaya
Tarih boyunca insanoğlu, bir düzen içerisinde yaşama ihtiyacı hissetmiş ve bu düzeni sağlamak adına yöneticiler tayin etmiştir. Ancak zamanla bu düzenin sağlanmasında adaletten sapmalar, güç ve otorite hırsı gibi zaaflar ortaya çıkmıştır. Yönetici ile yönetilen arasındaki ilişkinin temeli, Kur’an ışığında adalet, eşitlik ve hizmet anlayışına dayanır. Ancak bu değerler çoğu zaman unutulmuş, yönetilenler köle, yönetenler ise efendi gibi davranmıştır. Bu durum, İslam’ın ortaya koyduğu ilkelerle bağdaşmamaktadır.


:CH:
Tarih boyunca insanoğlu, bir düzen içerisinde yaşama ihtiyacı hissetmiş ve bu düzeni sağlamak adına yöneticiler tayin etmiştir. Ancak zamanla bu düzenin sağlanmasında adaletten sapmalar, güç ve otorite hırsı gibi zaaflar ortaya çıkmıştır. Yönetici ile yönetilen arasındaki ilişkinin temeli, Kur’an ışığında adalet, eşitlik ve hizmet anlayışına dayanır. Ancak bu değerler çoğu zaman unutulmuş, yönetilenler köle, yönetenler ise efendi gibi davranmıştır. Bu durum, İslam’ın ortaya koyduğu ilkelerle bağdaşmamaktadır.
Kur’an, yöneticiliği bir ayrıcalık değil, bir sorumluluk olarak görür. Allah şöyle buyurur:
> “Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa, 4:58)
Yönetici, halkın emanetçisidir. Bu emanet, halka hizmet etmek ve adaletle hükmetmektir. Yönetici olmak, bir gücün sahibi olmak değil, halkın hizmetkârı olmaktır. Halife Ömer’in sade yaşantısı ve halkıyla bir arada olma anlayışı, bu sorumluluk bilincine en güzel örnektir. Sasani elçisinin Halife Ömer’i bir ağacın altında uyurken bulması, adaletin ve tevazunun sembolüdür. Yönetici, halktan üstün değildir; halkın bir parçasıdır.
Kur’an’da, bireylerin düşünme ve sorgulama yeteneğini kullanması sıkça vurgulanır:
> “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 39:9)
Bu ayet, bireyin eğitim ve bilgiye önem vermesi gerektiğini vurgular. Halk, sadece bir topluluğun üyesi değil, aynı zamanda hak ve sorumluluklarının farkında olan bir vatandaş olmalıdır. Geleneksel yapılar, bireyi sorgulamaktan uzak tutar ve itaat kültürünü aşılar. Ancak İslam, körü körüne itaati değil, akıl ve vahiy ekseninde hareket etmeyi öğütler.
Oy kullanmak, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluktur. Yönetimi emanet edeceğimiz kişileri seçerken bilgiye, liyakate ve adalete bakmamız gerekir. Kur’an’da, emaneti ehline vermenin önemine dikkat çekilirken, bireyin bu konuda duyarlı olması gerektiği belirtilir. Ancak bugün, siyasetten bihaber, herhangi bir analiz yapmayan bireyler oy kullanmakta ve bu da adaletsiz yönetimlere yol açmaktadır.
Kur’an, insanın yalnızca Allah’a kulluk edeceğini belirtir:
> “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51:56)
Bu ayet, insanın yalnızca Allah’ın kulu olduğunu ve hiçbir insana boyun eğmek zorunda olmadığını açıkça ortaya koyar. Ancak tarih boyunca, güç sahibi yöneticiler halkı boyun eğmeye zorlamış, bu da İslam’ın insan onurunu yücelten ilkeleriyle çelişmiştir. Bir vali, bir bireye davranışından dolayı azarlama hakkına sahip değildir. Çünkü onun görevi halka efendilik değil, hizmet etmektir.
Bir toplumun adalet ve refah içinde yaşaması, hem yönetici hem de yönetilenin bilinçli ve sorumlu davranmasına bağlıdır. Yönetici, gücünü halktan aldığını ve halkın hizmetinde olduğunu unutmamalıdır. Yönetilen ise haklarını bilmeli, sorgulamalı ve adalet talep etmelidir. Nebimiz Muhammed’in hayatı, yöneten ile yönetilen arasındaki ideal ilişkiye dair en güzel örnektir. Nebimiz Muhammed, hiçbir zaman halktan üstün bir konuma geçmemiş, onlarla aynı sofrada oturmuş ve aynı hayatı paylaşmıştır.
Sonuç olarak, İslam’ın ortaya koyduğu adalet ve eşitlik anlayışını yeniden hatırlamalı ve bu ilkeleri hayata geçirmeliyiz. İnsan, yalnızca Allah’ın kuludur ve kimsenin karşısında el pençe divan durmak zorunda değildir. Yönetici, halkın hizmetkarıdır; halk ise bilinçli bir vatandaş olarak haklarını savunmalı, sorgulamalı ve adalet talep etmelidir.
> “Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği ve yakınlara yardım etmeyi emreder.” (Nahl, 16:90)
Bu ilke, hem yönetici hem de yönetilenin hareket noktasını belirlemelidir. Çünkü ancak bu şekilde kölelikten vatandaşlığa geçiş mümkün olacaktır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü
Hadislerin Güvenilirliği ve Kuran’a Dayalı İslam Anlayışı
İslam'ın Özüne Dönüş: Kur'an Işığında Din Anlayışı
Hadislerin Yazımı ve Kuran’ın Tek Kaynak Olduğuna Dair Bir İnceleme
Yılbaşı ve İslam Perspektifi
Kur'an Mealini Okuma ve Cemaatlerin Yaklaşımı: Bireysel Bilinçten Toplumsal Bilince
Müzik ve Dansın İslami Perspektiften Değerlendirilmesi
Kur’an’ın Yeterliliği: Dinin Tek Kaynağı Olarak Allah’ın Kitabı
Namazın Önemi ve Kültürel Kısıtlamaların Namaza Etkisi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Muaviye Bin Ebu Süfyan ve Dönemindeki Siyasi ve Dini Baskılar [İnceleme]
Said Nursi'nin Müceddidler Üzerine Söyledikleri ve Günümüzün "Kur'an Yeterlidir" Düşüncesi [İnceleme]
Kur’an’ın Yeterliliği ve Tarihsel Süreçte Hadislerin Durumu [İnceleme]
Hadisler ve Kur’an: İlk Elden Kaynağın Önemi [İnceleme]
Cemaatlerin Kurulmasının Tehlikeleri ve Şirk Tehlikesi [İnceleme]
Ebu Hureyre Hakkında Eleştiriler ve Hadis Literatürüne Bakış [İnceleme]
Küfür, İslam ve Müslümanlar Arasındaki Fitne ve Çıkış Yolu [İnceleme]
Altın ve İpek Haram mı? [İnceleme]
İslam Anlayışında Çelişkiler ve Çözümler [İnceleme]
Kur'an ve Hadisler Üzerine: Müslümanın Yönelimi [İnceleme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.