..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
İman ve Tevhid: İbrahim’in Örneği Üzerinden Muvahhid ve Müşrik Arasındaki Farklar  
Muhammed Rıdvan Kaya
İman, bir insanın kalbinde inançla yerleşen, akıl ve vicdanla doğrulanan, bilerek ve sorgulayarak kabul edilen bir olgudur. Ancak, bu iman sadece geleneksel bir biçimde, ataların izinden giderek değil, düşünerek, sorgulayarak ve kainatın yaratılışını tefekkür ederek olmalıdır. Kur'an-ı Kerim, bu tür derin bir iman anlayışını, atalarına körü körüne bağlı kalmanın ötesine geçip aklını ve vicdanını devreye sokarak doğru yola ulaşan bir inanç biçimi olarak tanımlar. İman, seküler, laik veya geleneksel itikadın bir sonucu olmamalıdır.


:CH:
İman, bir insanın kalbinde inançla yerleşen, akıl ve vicdanla doğrulanan, bilerek ve sorgulayarak kabul edilen bir olgudur. Ancak, bu iman sadece geleneksel bir biçimde, ataların izinden giderek değil, düşünerek, sorgulayarak ve kainatın yaratılışını tefekkür ederek olmalıdır. Kur'an-ı Kerim, bu tür derin bir iman anlayışını, atalarına körü körüne bağlı kalmanın ötesine geçip aklını ve vicdanını devreye sokarak doğru yola ulaşan bir inanç biçimi olarak tanımlar. İman, seküler, laik veya geleneksel itikadın bir sonucu olmamalıdır.
Kur'an-ı Kerim’de, Nebimiz İbrahim'in kavmine karşı duruşu çok önemli bir örnek olarak sunulmaktadır. En'âm Suresi 79. ayetinde İbrahim, babası Azer ve kavmiyle tartışarak, onları putlara tapmaktan vazgeçmeye davet eder. Bu ayette İbrahim'in, doğayı ve gökyüzünü gözlemleyerek, yaratıcıyı arayışını görürüz:
"Hani İbrahim, babası Azer’e (şöyle) demişti: 'Sen putları ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum.' Böylece İbrahim’e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: 'Bu benim rabbimdir.' Fakat (yıldız) kayboluverince: 'Ben kaybolup-gidenleri sevmem' demişti." (En'âm, 79)
İbrahim, doğadaki her bir olayı derinlemesine düşündü ve bunun sonucu olarak, yaratıcıyı anlamaya çalıştı. Yıldızların, ayın ve güneşin batıp doğmasının doğallığı içinde, bunların hiçbirinin Allah’tan bağımsız birer güç taşıyamayacağını fark etti. Yıldız kaybolduğunda, ay kaybolduğunda, güneş battığında bunların hiçbiri için kalbinde bir bağlılık hissetmedi. Bu, onun imanında tevhidi arayışının bir yansımasıydı. "Ben kaybolup-gidenleri sevmem" diyerek, geçici ve sınırlı olan varlıkların Tanrı olamayacağını vurgulamıştır.
Bundan sonra İbrahim, Allah’ın birliğine inandı ve:
"Gerçek şu ki, ben bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim." (En'âm, 79)
İbrahim, Allah’ın varlığını ve birliğini kavramış ve bütün samimi ruhu ile yalnızca O’na yönelmiştir. Burada, putlara tapmanın bir çeşit taassup ve kör inanç olduğunu vurgulamaktadır. Müşrikler, her türlü ideolojiyi, putları ve inançları kendi hayatlarında ilah edinerek, akıl ve vicdanlarını kullanmadan sadece gelenek ve toplum baskısı altında hareket ederler.
Muvahhid olan bir insan, tıpkı İbrahim gibi, Allah’ın tekliğine inanır ve bunun dışında kalan her türlü inanç biçiminden uzak durur. O, Allah’ın yaratılışındaki düzeni ve kudreti sorgular ve tefekkür eder. Müşrikler ise, toplumun dayattığı inançları sorgulamadan kabul ederler. Tıpkı İbrahim’in kavmi gibi, geçmişteki inançlar ve gelenekler onları etkiler ve putlara tapmaya devam ederler. Seküler ya da laik düşüncelerin etkisi altında, bir insan toplum tarafından kabul görmüş olan tarihi şahsiyetleri, âlimleri ve evliyalara secde edebilir. Ancak bu, Allah’a olan gerçek imanla bağdaşmaz. Ruhsuz insan, toplumun kabul ettiği her türlü sembol veya ideolojiyi birer put haline getirebilir. Muvahhid olan insan ise, yalnızca Allah’ı kabul eder ve her türlü putçuluğa karşı çıkar.
İman, bir insanın akıl ve vicdanını devreye sokarak, kainatın yaratılışındaki derin anlamı sorgulayarak ulaştığı bir anlayıştır. İbrahim’in hayatı, imanını sadece geleneklere dayandırmayan, aksine, doğayı, evreni ve Allah’ın kudretini gözlemleyerek iman eden bir kişiliği temsil eder. Bu bağlamda, putlara tapmak sadece tarihî şahsiyetleri veya objeleri yüceltmekten ibaret değildir; bu, seküler bir inanışın, Allah’tan uzak bir düşüncenin yansımasıdır. Muvahhid, yalnızca Allah’a inanır ve O’na yönelir. Diğer her şey ise geçici ve sınırlıdır, bu yüzden kaybolup giden her şeyden uzak durur. İbrahim’in örneği, bizlere, imanımızı doğru bir şekilde sorgulamamız ve Allah’ın birliğine dair sağlam bir inançla yönelmemiz gerektiğini öğretmektedir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü
Hadislerin Güvenilirliği ve Kuran’a Dayalı İslam Anlayışı
İslam'ın Özüne Dönüş: Kur'an Işığında Din Anlayışı
Hadislerin Yazımı ve Kuran’ın Tek Kaynak Olduğuna Dair Bir İnceleme
Yılbaşı ve İslam Perspektifi
Kur'an Mealini Okuma ve Cemaatlerin Yaklaşımı: Bireysel Bilinçten Toplumsal Bilince
Müzik ve Dansın İslami Perspektiften Değerlendirilmesi
Kur’an’ın Yeterliliği: Dinin Tek Kaynağı Olarak Allah’ın Kitabı
Namazın Önemi ve Kültürel Kısıtlamaların Namaza Etkisi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Muaviye Bin Ebu Süfyan ve Dönemindeki Siyasi ve Dini Baskılar [İnceleme]
Said Nursi'nin Müceddidler Üzerine Söyledikleri ve Günümüzün "Kur'an Yeterlidir" Düşüncesi [İnceleme]
Kur’an’ın Yeterliliği ve Tarihsel Süreçte Hadislerin Durumu [İnceleme]
Hadisler ve Kur’an: İlk Elden Kaynağın Önemi [İnceleme]
Cemaatlerin Kurulmasının Tehlikeleri ve Şirk Tehlikesi [İnceleme]
Ebu Hureyre Hakkında Eleştiriler ve Hadis Literatürüne Bakış [İnceleme]
Küfür, İslam ve Müslümanlar Arasındaki Fitne ve Çıkış Yolu [İnceleme]
Altın ve İpek Haram mı? [İnceleme]
İslam Anlayışında Çelişkiler ve Çözümler [İnceleme]
Kur'an ve Hadisler Üzerine: Müslümanın Yönelimi [İnceleme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.