Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
Yaðmur yaðacak.. Sonbahardan elini eteðini çekmeye baþlayan gri gökyüzü, kýþa yaðmurlu ve soðuk bir merhabaya hazýrlanýyor. Ýþte, yaðmura gebe bu gökyüzü altýnda kentin uzak, eski ve sessiz mahallelerinde dolaþmak istiyor yine yüreðim. Dýþ cepheleri solgun sarý ve küskün beyazla sývanýp boyanmýþ, dar sokaklarýnda kendisine emanet edilen yalnýzlýðý bekleyen, yine bu sokaklarda bir hayalet gibi dolanan ýssýzlýðýn doðurup terk ederek kapý önlerine býraktýðý hüzünleriyle, duvar diplerine sinmiþ ve kendi gölgeleriyle oynayan kedileri bile yalnýz olan eski mahalleler..Yo hayýr, kalabalýk, gürültülü, önceleri derme çatma barakalarýyla utangaç, sonralarý üstlerine kat çýkýlarak apartmanlara öykünüp kente meydan okuyan gecekondu mahallelerinden bahsetmiyorum. O kenti doðuran ama sonralarý ihtiyarlayýp minicik kalan yaþlý teyzelerle, onun boyunu kat be kat aþan evlatlarý gibi, asýl kentin bir köþesinde ayakta kalmaya çalýþan, ihtiyar semtlerden, yaþlý mahallerden, kentin tarihini omuzlarýna yüklemiþ o eski evlerin olduðu, baþýnda hep eski sýfatý olan yerlerden bahsedeceðim. Tarihi olduðu için imar izni verilmemesi nedeniyle ya da þehre uzak ve rant olarak pek deðerli olmadýðý için kalabalýk ve uyanýk bir ahalinin raðbet etmediði yerlerdir, bu yüzden sokaklarýnda eski insanlar ve tek tük çocuklar görebilirsiniz. Ýlkin, sokaða bakan pencerelerini perdeleriyle sýký sýký örtmüþ bir eve rastlarsýnýz. Göz kapaklarýdýr perdeler bu evlerin, gözlerini kapayýp uykuya daldýran. Biraz yaklaþýnca uyumadýðýný anlarsýnýz bu evin, duvarýnýn çatýya yakýn tarafýndan dýþarý çýkartýlmýþ bir borudan havaya salýnan ince bir dumaný fark ederek. Belki küsmüþtür yaþama,belki de sadece gözlerini dinlendiriyordur bu ev. Belki de kapýsýný çalacak dost bir yüz, bir tanrý misafirine hasrettir,öylece bekler. Avuntusudur beklemek, avunduðunun kanýtýdýr o dýþarý savrulan ince duman. Hiç postacý uðruyor mudur, mektup býrakýyor mudur diye düþünürsünüz o eve. Bir zamanlar içinde barýndýrdýðý,sonra onlarý kente,baþka kentlere,çok katlý bloklara kaptýrdýðý insanlarý vardýr mutlaka,bu yüzden küskündür,yalnýzdýr dersiniz. Önüne kadar gelip çalmak istersiniz kapýsýný,sýrf yalnýz deðilsin demek için ama biranda geri çekilir,saygý göstermeniz gerektiðini hissedersiniz bu yalnýzlýða,uyandýrmamanýz gerektiðini düþünürsünüz onu bu avuntudan. Belki de korktuðunuz için çalmazsýnýz kapýyý,evin yalnýzlýðýnýn,avuntusunun yüreðinizdeki kendi yalnýzlýk ve avuntunuzla benzer olmasýndan dolayý korkuya kapýlarak. Yüzleþmekten ürkersiniz kendi yalnýzlýðýnýzla. Kapýyý açanýn siz olmanýzdan,zaman geçtikçe böyle bir eve benzediðinizden,yýllardýr kapýnýzýn çalýnmasýný beklediðinizin o an farkýna varýr ve bundan dolayý korkarsýnýz. Uyumak istersiniz birkaç basamaklý merdiveninde kývrýlarak,sadece uyumak ve unutmak,bu evi,bu yalnýzlýðý,bu küskün avuntuyu. Birbirine benzeyen ve gittikçe gölgelerinin belirsizleþtiði bu evler,sokaklar,insanlar,çocuklar,kediler geride kalmaya baþlar her attýðýnýz adýmda. Yavaþ yavaþ akþam karanlýðýna gömülen sokaklar,kasvetli gri gökyüzü,yaðmur sýkýntýsý,sarhoþ etmeye baþlar her yerinizi.. Biran önce buradan çýkmalý,sevmediðiniz o kentte ulaþmalýsýnýz yeniden. Bu ýssýz,hüzünlü,küskün evlere baðlanýp kalmaktan,bir duvar dibine çöküp sýzmaktan korkarsýnýz. Çok sevdiðiniz ama aþýk olmaktan korktuðunuz insandan kaçar gibi,uzaklaþmaya baþlar bedeniniz. Yine de ruhunuz ardýnda býraktýðý evlere bakar. Önünden hýzla geçtiðiniz her ev,her insan için,biraz önceki gibi öyküler kurgulamaya devam edersiniz ama artýk o öyküler gittikçe bulanýklaþmaya,birbirine karýþmaya baþlar. Gölgenizin bile size ait olduðuna inanmaz,yabancýlaþýrsýnýz. Ve her adýmda gölgeniz,evlerin,insanlarýn gölgelerine birer parça býrakýr sanki,kendinizden bir þey býrakma,bir armaðan verip onlarý avutma isteðiyle. Parçalanýrsýnýz,gölgelere daðýttýðýnýz gölgenizle. Onlarda karþýlýksýz býrakmaz bu hediyenizi. Bir anlýk görüntülerini býrakýrlar yüreðinize ve bir dahaki geliþinize kadar emanet ederler onlarý size! Suskun pencereler,dökük bacalar,ince bir duman,solgun sarý,çengelli iðnedeki nazar boncuðu,mavi kazaklý çocuklar,ihtiyar adam,ihtiyar kadýn,karafakiden raký,muhayyer faslý,bilyeler,çalýnmayý bekleyen kapýlar,kediler,duvar dipleri,su birikintileri,saksýsýna saklanmýþ çiçek,yaþlý teyzeler,gümüþ þekerlik, bonbon þekeri, seksek, bisikletli çocuk, yaðmur, soðuk vs. Orada gördüðünüz ya da görmeyip de kurguladýðýnýz onlarca görüntü, ses, duygu, týný doluþur beyninize. Kaçmalý artýk bu her parçalanýþýnda gittikçe yekpare olan anýdan, görüntülerden, seslerden... Kaçmalý çünkü peþinizden koþarak gelir herþey, aðlayan ve sizi çok seven,sizinde çok sevdiðiniz minik bir çocuk gibi...Gir artýk evine minik çocuk, üþüyeceksin bak! Hadi artýk! Yaðmur yaðacak...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fýrat Y., 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |