..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > crouching




20 Ocak 2004
Türk Olmanýn Dayanýlmaz Aðýrlýðý  
crouching
Evet doðrudur! Türk’ün Türk’ten baþka dostu yoktur; Türk olduðunun farkýný diðerlerine hissettirmeye çalýþtýkça ve diðerlerini kendinden farklý görmeye devam ettiði sürece.


:BJDD:
Ne Mutlu Türküm Diyene! Ýlkokulda bunu söylerken hep bir mutluluk duyardým. Ama sandýðýnýz gibi milli duygularýmýn kabarmasý sonucu hasýl olan bir mutluluk deðildi bu. Zaten o zamanlar da milliyet kavramý içi boþ bir kavramdý benim için. Anlamsýzdý. Aslýnda hiçbir zaman içi dolmadý benim kafamda bu kavramýn. Nihayet okul bahçesindeki sýkýcý seremoni biter ve biz sýnýflarýmýza girerdik. Oldum olasý nefret etmiþimdir bu tip bekleyiþlerden ve en sýkýcýsý da okul kapýlarýnda olanýydý. Her þey için sýraya girerdik. Her þey için beklerdik. Bir arkadaþýmý Ýstiklal Marþý okunurken gülme tutmuþtu. O gülmeler yüzünden saðlam bir sopa yemiþti vatansever müdürümüzden. Belki de iyi olmuþtur. O zamandan baþý ezilmeli böyle ayrýlýkçý duygularýn. Ne olmuþ yani ilkokul üçüncü sýnýfa gidiyorsa. Elbet bir gün büyüyecek ve ülkemiz için zararlý bir gücün maþasý haline gelecek. Müdürümüzü tebrik ediyorum. Onun gibiler sayesinde vatanýmýzýn bölünmez bütünlüðüne düþman odaklar giremeyecekler kutsal eðitim kurumlarýmýza.
 
O zaman da anlamsýz geliyordu, þimdi de anlamsýz geliyor bu söz. Nasýl olur da Türk olmak benim için mutluluk ve neþe sebebi olur? Kürtlere, Lazlara yazýk deðil mi? Allah onlara niye bahþetmemiþ böyle bir þerefi. Ýnsan þükreder belki, bir sakatlýðý olmadýðý için. Saðlýðý yerinde olduðu için, ailesiyle bir arada olduðu için, güzel bir evi ve arabasý olduðu için, çok sevdiði bir kadýnla birlikte olduðu için, vs… Ama herhangi bir ýrka mensup olmak nasýl bir mutluluk sebebi. Bu ýrktakiler, daha mý saðlýklý? Yoksa Türkler tüm dünya milletlerinden daha mý zeki? Belki de en güzel ýrk bizimkidir. Yazýyý mý icat ettik tekerleði mi? Fiziksel olarak öyle pek de üstün bir ýrk olduðumuz söylenemez. Eðer dünya tarihine katkýysa ölçü; Çinliler ve Araplar bu mutluluðu fazlasýyla hak ediyorlar. En parlak dönemimiz su götürmez bir gerçek Osmanlý Dönemi. O kültür de bizim öz kültürümüzle çok alakalý deðildi. Osmanlý kültürü bence mükemmel bir karýþýmdý. Türk, Arap, Fars, Yunan… Karma bir kültürdü. Osmanlý’nýn daðýlma sebebi de bilindiði gibi milliyetçiliðin yükselmesidir. Bize hiç hayrý dokunmayan bir kavram. Aslýnda kimseye bir faydasý yok milliyetçiliðin. Bugün Güneydoðu’da hala Kürt sorunundan bahsediyorsak; milliyetçiliðe borçluyuz. Biz Türk olduðumuzun farkýný hissettirmeye çalýþtýk; onlar da bize Kürt olduklarýnýn… Ýnsanlarý milliyetine göre deðerlendirmek ciddi bir ayrýma neden oluyor. Ýnsanlar tehlikeli biçimde kutuplaþýyorlar. Ýki kutup kesin olarak ayrýlýnca da birbirlerini itmeye baþlýyorlar ve bir arada durmak imkansýz hale geliyor. Sonuç kesin olarak ayrýlýk!
 
Bu tip ayrýmlar hayatýmýzýn her alanýnda var. Ýlk olarak memleket ayýrýmý yapýlýyor. Çok bilinen bir anlaþmazlýk vardýr mesela Doðu Karadeniz’de. Rizeliler’le Trabzonlular pek hoþlanmazlar birbirinden. Ýzmir’de de Karþýyakalýlar’la Ýzmirliler anlaþamazlar. Sonra futbol takýmlarý… Galatasaray ve Fenerbahçe’nin durumunu anlatmaya pek gerek yok herhalde. Bu tip küçük ayrýmlarla baþlýyor ve en üst noktada da milliyet var maalesef. Diðer sýnýflandýrmalarda en fazla rakip olarak görürken; milliyet bazýnda yapýlan bir ayrým, karþý tarafý düþman olarak görmemize neden oluyor. “Türk’ün Türk’ten baþka dostu yoktur” bunun en iyi örneði herhalde.
 
Evet doðrudur! Türk’ün Türk’ten baþka dostu yoktur; Türk olduðunun farkýný diðerlerine hissettirmeye çalýþtýkça ve diðerlerini kendinden farklý görmeye devam ettiði sürece. Karþý tarafýn tabi ki farklýlýklarý olacaktýr. Farkýndan rahatsýz olmak yerine anlamaya çalýþmalýyýz. Kabul etmemek kolaydýr. Zor olan kabul etmek ve anlamak. Ýnsanlar kolayý tercih ettiði sürece geliþemezler. Geliþen ve büyüyen toplumlar daima zor olaný tercih ettiler. Bugün hayatlarý daha çekilir, daha anlaþýlýr. Milliyetçilik gibi sürekli potansiyel düþman arayan bir düþünceyle yaþamayý çoktan býraktýlar. Olumsuz fikirlerle dolu bir beyinden düzgün sözler çýkmaz. Güzel iþler yapamaz ve mutlu olamazlar. Bir sarhoþtan düzgün yürümesini bekleyemezsiniz.
 
Tüm bu anlattýklarýmdan yerel deðerlerinden utanan bir insan olduðum sonucuna vardýysanýz eðer beni doðru anlayamamýþsýnýz. Yok eðer ben anladým diyorsanýz bir sonraki paragrafa geçin. Anlamadýysanýz paragrafa devam edin. Ben yerellikten yanayým. Yerel birtakým deðerlerin korunmasýný destekliyorum. Bunlar zenginliktir bizim için. Kendi geçmiþimden utandýðým da yok. Ama yakýn tarihimizle çok da gurur duymuyorum. Özellikle Kurtuluþ Savaþý öncesi ve 40’lar sonrasý Türkiye hiç de keyif vermiyor. Kazdýkça pislik çýkan bir çukur gibi. Kültürel deðerler kesinlikle korunmalý. Onlar bizim geçmiþimizle baðýmýz, kökümüz. Kökler yaþadýkça aðaç topraða daha çok yapýþýr ve geliþir. Kökü kurumayan bir aðaç kesilse bile her zaman yeni filizler verir. Ama kökü olmayan bir aðaçtan ancak kereste olur. Toplum olmak bir birikimi gerektirir. Toplumun birikimini tarihinden öðreniriz.
 
Temelde insaným ve öyle kalmak istiyorum. Ýnsanlarýn farklýlýklarý benim için bir rahatsýzlýk deðil. Tabi benim hürriyetime dokunmadýðý müddetçe. Ýstedikleri dili konuþsunlar. Benim dilime de karýþmasýnlar. Eðer dertlerini bana anlatmak istiyorlarsa; benim dilimden konuþacaklar. Eðer ben onlarý merak edersem; öðreniveririm bir zahmet. Herkesin konuþtuðu dile sahip çýkma hakký var. Bugün üniversitelerimizde Hititçe ya da Sümer dili okutuluyor. Baþka bir dil de okutulabilir eðer okutulabilecek bir þey varsa…
 
Türk olmak benim için mutluluk deðil. Üzerimde bir aðýrlýk! Ayaklarýma dolanmýþ pranga. Doðuþtan gelen ve seçme þansýmýz olmayan bir þey nasýl olurda üstünlüðümüz ya da eksikliðimiz olur. Toplum olarak gerçekten daha mutlu olmak istiyorsak ilk olarak ayaðýmýzdaki prangalarý atmalý, üzerimizdeki aðýrlýklardan kurtulmalýyýz. Bu her þeyin düzelmesi anlamýna gelmiyor tabi ki. Ama güzel bir baþlangýç olur diye düþünüyorum. 
 Yapay birtakým duvarlarla ayrýlmamýþ bir Türkiye dileðiyle…

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Milliyet
Gönderen: Polat Akyurt / izmir
22 Ocak 2004
Yazýnýza genel olarak katýlýyorum, ýrkçýlýkla milliyetçilik yakýn gibi gözüken kavramlar olmasýna karþýn aslýnda çok uzak iki olgu. Mutlaka önce hümanizm gelmeli ama nasýl rekabetin olduðu yerde kalite veya baþarý geliyorsa milliyetçiliðin olduðun yerde bir rekabet oluþur ve arkasýndan teknoloji yada yeni buluþlar gibi insanlýða faydalý (yada zararlý) olgular meydana gelir. Milliyetçilik hem kültürel zenginliklerin korunmasý (tüm dünya için) hemde ülkeler arasý rekabet için gereklidir. Ama bu asla insan ayrýmcýlýðý yada benzeri duygulara dönüþmemeli. Çinliler için bir þey söylemiyorum ama Araplarýn pek övünülecek þeyleri maalesef yok. Türklere gelince; ilk yazýlý kanunlar, ilk at arabasý, ilk kurutulmuþ et, ilk kurutulmuþ çorba (tarhana) ilk yoðurt (ingilizcede de yogurt olarak yazýlmasý tesadüf deðil), ilk defa müziðin psikolojide kullanýlmasý, ilk hayvan haklarý bunlarý uzatmak fevkalade mümkün. Bunlarýn yanýnda Atatürk, Mevlana, Nasrettin hoca (Nasrettin hoca büyük bir felsefecidir. Bilindiði üzere mizahçý deðildir) gibi yüce insanlarý tanýyabilmek büyük þans. (Tabiki tanýyabilene) Yazýnýzý beðendiðimi tekrar belirtmek isterim. Saygýlarýmla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hiç Olmak

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kýzým Evden Kaçtý! [Eleþtiri]
Daðýlýn! Kamusal Alan Geliyor [Eleþtiri]


crouching kimdir?

Söylenen her söz sarsmalý, yazýlan her kelime hatýrlanmalý. Yoksa boþa konuþuyor ve yazýyoruz.

Etkilendiði Yazarlar:
Baþta Rus yazarlar olmak üzere yaþadýðý rahatsýzlýðý yazýlý ve sözlü olarak dile getiren herkes...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © crouching, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.