Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
1. EGEMENLİK KAVRAMI : Bilindiği üzere, bir ülkenin egemenliğini belirten bazı semboller vardır. Para birimi de bunlardan birisidir. Tarihte kurulan devletleri hatırlarsak, ilk yaptıkları kendilerine bir bayrak ve bir para birimi bulmak ve derhal kendi adlarına para basmaktı. Avrupa Birliği ülkelerinin de kendi milli egemenliklerinin işareti olan paraları vardı. Artık yok. Peki bu olgu, üye ülkelerin artık milli egemenlikleri olmadığı anlamına mı geliyor ? Tabii ki hayır. Sadece milli egemenlik kavramı çağa ayak uyduruyor ve değişim geçiriyor. Artık bir ülkenin kendi egemenliğinin işaretleri arasında para olmayacak. Özellikle aşırı milliyetçi akımlar için bu değişikliği kabullenmek zor olacaktır. Nitekim Avrupa Birliği ülkelerinde de itirazlar yükselmiş, hatta bazı ülkeler euro'ya katılmayı reddetmişti. Ülkemizde de aynı gelişmeleri beklemek normal gibi görünse de, son yıllarda gelenekçi sol ile yenilikçi sağ kavramlarının kafa karıştırması da beklenmelidir. Bu kavramların dünya literatüründe olmaması ülkemizde olmamasını gerektirmez. Ülkemizin Avrupa Birliğine tam üye olması ve euro'ya geçmesi ülkemizde de çeşitli tepkilerle karşılanacak, ancak bu tepkiler geçişe mani bir seviyede olmayacaktır. 2. İHRACAT VE DIŞ GELİR : Düşük kapasite ve düşük verimle üretim yapan yerli sanayimizin, avrupa üretimiyle baş edebilme ve pazar bulabilmesi için tek çıkış yolu var. Düşük maliyet ve düşük fiyat. Ülkemizde işçilik fiyatları zaten düşük düzeyde. Ancak verim düşüklüğünden dolayı son ürün fiyatları istenilen düzeyde olamayabiliyor. Ülke genelinde ihracat düşüp dış gelirler azalınca devalüasyon yapılıp ürünlerimizin fiyatı dış paralara göre iyice ucuzlatılıyor ve ihracat gücü yeniden artıyor. Euro'ya geçince artık bu imkandan yoksun kalacağız. Hammadde de, işçilik de, nakliye de artık euro cinsinden ödenecek ve devalüasyon imkanı kalmayacak. Eğer ihracat yapmaya devam edeceksek artık ürünü yüksek verim, tam otomasyon ve yeni teknolojiler kullanarak düşük maliyetlerle üretmeliyiz. Bunu başaramadığımız takdirde yerli sanayii tamamen silinecektir. Yani artık tatil bitti, gecikmiş ev ödevimizi hem de en iyi şekliyle yapma zamanı. 3. SİYASİ BİR ENSTRÜMAN : Siyasi iktidarlar, ekonomiyi iyi duruma getirmek ve buna bağlı olarak halkın refahını yükseltmek iddiasıyla seçilirler. Ülkemizdeki siyasi iktidarların bu güne kadar bu konuda çok başarılı olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Bu sebeple siyasi iktidarlar işin daha kolay kısmına kaçar ve popülist politikalarla günü geçiştirirler. Bu sebepledir ki "Enkaz Devralma" edebiyatı hiç bitmez. Siyasi iktidarlar, popülist politikalarını gönüllerince gerçekleştirebilmek için para ile pek sık oynarlar. Ya değerini düşürür, ya kullanılması ve harcanmasıyla ilgili ekonomik dahice buluşlara imza atarlar. Ancak 15-20 ülkenin ortak para birimi olan euro ile oynamak pek mümkün olmayacaktır. Dolayısı ile artık siyasi iktidarlar popülist politikalarla günü kurtaramayacak, gerçekçi ve çağdaş politika yapmak zorunda kalacaktır. Bu gereklilik, önce siyasilerin kendi kültürel ve siyasi altyapılarını çağdaş ve verimli hale getirmelerini gerektirecektir. Bunu başaramayan siyasi kişilikler ve partiler silinecektir. Özetle, Avrupa aşiretine gelin gitmek artık hiç de kolay değildir. Bu aşiretin kuralları gittikçe ağırlaşmakta, her gün biraz daha fazla çalışmayı gerektirmektedir. Kendi evimizi düzenlemenin faturası ve yorgunluğu gittikçe büyümektedir. Artık "çok çalışmamız lazım, çooook"
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ertuğrul UZUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |