Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Bu toplantı, İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) ile AB (Avrupa Birliği) dışişleri bakanlarının ilk defa bir araya gelmesi ve birinci elden görüş alışverişinde bulunmaları için tertiplenmişti. Ev sahibi ve organizatör Türkiye idi. Bu toplantıya 44 dışişleri bakanı ve 51 bakan katıldı, toplam 71 ülke temsil edildi. Toplantının önemine değinmeden önce kısaca İKÖ hakkında bildiklerimizi gözden geçirelim. Yıllarca İslam ülkeleri arasında bir dayanışma platformu kurma çabaları sürdürülmüş ancak bir sonuç alınamamıştı. 1969 yılında İsrail işgalindeki Al-Aksa Mescidinin yakılması ortak bir infiale yol açtı. Suudi Arabistan ve Fas'ın öncülüğünde 1969 yılında Rabat'ta ilk dışişleri bakanları toplantısı yapıldı. Türkiye bu toplantıya dışişleri bakanı ile katılmıştı. Bu güne kadar yapılan toplantılarda genelde İslam ülkelerinin yaşadığı siyasi sorunlar ele alınarak ortak hareket kararları alınmaya çalışılmıştır. Üye sayısı 56 ya, bu üyelerin toplam nüfusu 1,2 milyar kişiye ulaşmış durumdadır. Tüm üyeler, az gelişmiş ekonomik yapısı ve genelde kalabalık nüfusu ile dikkat çekmektedir. Dünya petrol rezervinin büyük bir kısmının yine üye ülke topraklarında olduğu bilinmektedir. Bu anlamda aslında büyük bir pazar olarak da değerlendirilebilir. Üyelerin siyasi görüşleri ve konferanstan beklentileri de farklılıklar arz etmektedir. Bu anlamda, daimi bir güç birliği sağladıklarını söylemek pek mümkün değildir. Konferansın genel görüşleri Bağlantısız Ülkeler görüşlerine büyük paralellik göstermektedir. Avrupa Birliği ise önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere, gelişmişliğin, üretimin ve refahın yeni adresi konumundadır. Sürekli yeni pazar arayışları devam etmektedir. Ayrıca siyasi nüfuz alanını genişleterek dünyanın yeni güç odağı olma çabasındadır. Demokratik yönetim biçimi ve batılı yapısıyla İslam ülkelerinin tepkisini çeken ve bölge liderliğine oynayan bazı ülkelerin sürekli çabaları sonucu İslam dünyasından dışlanmaya çalışılan Türkiye, yine aday olarak kapısında beklediği AB karşısında elini güçlendirmek için bu toplantıyı organize etmiştir. İlk defa Türkiye'nin organizatörlüğü ile bir araya gelen bu iki grup arasında köprü görevini Türkiye üstlenmiştir. Burada Türkiye iki yönlü bir rol oynamaktadır. Büyük bir pazar, petrol zengini ve Uluslararası Platformda siyasi güç olabilen İslam ülkelerinin Avrupa Birliği içindeki sözcüsü, bir anlamda elçisi olmakta, aynı zamanda ekonomik güç ve paranın merkezi Avrupa'nın İslam ülkeleri arasında öncülüğü rolünü üstlenmektedir. Bu ne anlama gelmektedir ? Türkiye, İslam ülkeleri arasında kendisine karşı çıkan ve gerek bölge, gerek grup liderliği için kendisini dışlamaya çalışan ülkeler karşısında çok önemli bir kazanım elde etmiştir. Artık Avrupa ile aradaki köprü konumunda olan Türkiye ile baş etmek hiç de kolay değildir. Diğer tarafta henüz kapısında beklediği Avrupa'ya karşı da elini güçlendirmiştir. Dev bir pazarın, önemli bir siyasi gücün, doğal zenginliklerin sözcüsü Türkiye'yi dışlamak artık AB için oldukça zordur. Toplantının seyrini ve sonuçlarını incelediğimizde de, başarılı geçtiğini söylemek mümkündür. Oluşan diyalog havası "İstanbul Ruhu" adıyla şimdiden anılmaya başlanmıştır. Katılımcı ülkeler, bu toplantıların devam etmesinde fayda gördüklerini dile getirmişlerdir. Kısa vadede uzman ekipler arasında görüşmelerin devam etmesi beklenmektedir. Şunu unutmamak lazımdır ki, henüz bu işin başındayız. Yukarıda kısaca özetlenen konumunu Türkiye iyice pekiştirmeden bu kazanımlardan bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple "eğer devamı getirilebilirse" tabiri kullanılmıştır. Unutulmamalıdır ki Türkiye'nin bu konuma yükselmesini her iki taraftan pek çok ülke engellemeye çalışacaktır. Yine de ilk raundun zaferle sonuçlandığından bahsedebiliriz. Son birkaç yıldır gerçekten inanılmaz bir performans gösteren dış işlerimizi yürekten kutlamak gerekir. Bu faydalı girişimin devamını da getireceklerini umuyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ertuğrul UZUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |