Allah boyunuzu posunuzu devirsin. Diliniz dişiniz kitlensin de konuşamayın tamam mı! Sizi gidi nankörler sizi. Bu memleket te vatandaşın ne zaman doyduğu görülmüş de şimdi kalkmış utanmadan 'Doyur bizi Ana, Doyur bizi Baba' diye yırtınıyorsunuz? Zıkkımın kökünü ziftin pekini yiyin. Sizlere bir dilim kuru ekmeğin kırıntısı bile çok. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Aç gözlü, aç karınlı, soluk benizli, salya sümüklü beyinsizler.! Şimdi bana söyleyin bakalım: Doyunca ne yapacaksınız?
Acınızdan geberirken böyle yaparsanız, doyunca neler yapmazsınız. Bilmem neyiniz, bilmem nereniz kalkmayacak mı?
Kalkacak, kalkacak! Hem de çok iyi kalkacak.! Ben bilirim sizi. Yok efendim hakmış, yok efendim hukukmuş, adaletli paylaşımmış, grev hakkıymış, sendika hakkıymış ve daha nice miymiş, mıymış!...
Akla hayale gelmeyen saçmalıklarınızın ne ucu belli ne sonu. Ama hiiç boşuna heveslenmeyin. Ağzınızın sularını akıtmayın nah alırsınız. Nah veririm o hakları ben size. Yaptığınız zırtapozluklar unutulmadı. Hem sade sizler değil, sizden öncekilerde aynı dert ten gittiler. Onlar da açtı, onlarda açık tı hangisi çıkıp da kaşınızın üzerinde kara var diyebildi.? Hem diyenler ne oldu? Nasıl boyladılar kodesi. Nasıl diktiler nalları. Ben adama cop soktururum cop! Haberiniz var mı? Memleket te aç açık, serme sefil gezen beş yüz elli tane vatan evladı dururken sizi mi besleyeceğim. Arpalıklardan nasiplenmeyen, ihalelerden avanta yalayamayan, ballı lokma yutmayan, yurtdışı bankalarda dolar hesabı açtıramayan o kadar insan var.
Bu adamlar ne bakan olabildiler, ne başbakan. Ama hiç biride gocunmadı. Bedava lojmanlarda oturup, bedava sağlık hizmeti alan ve ayda beş altı milyar gibi asgari vekil aylıkları ile geçinen ciğer parelerimi bırakır da nasıl size yardım ederim. Ayda en az üç beş ihale yalayıp, komisyon söğüşlemeyen, boğazlarından keserek kıt kanaat geçinen büyüklerinizde hiç mi utan mıyorsunuz? Hiç mi sıkılmıyor sunuz? Ve de hiç mi örnek almıyorsunuz? Yuh size verilmeyen haklara, yuh doyurulmayan karınlarınıza.! İnşallah kabız olursunuz da işeyemezsiniz, o zamanda acıkmazsınız! Mayasırınız şissin, apandistiniz patlasın da geberin inşallah.!
Beş yüz elli tane insan aç açık sokaklarda serme sefil dolaşırken kalmış utanmadan sendika hakkı, grev hakkı, maaş zammı, vergi indirimi diye cırlıyorsunuz. Ayıp ayıp! Bu yaptığınıza utanmazlık derler! Yüzsüzlük, yolsuzluk hatta dansözlük derler.!
Öznesi belirsiz öldürümlerden, mafyadan, çeteden size ne? Memleket babanızın çiftliği mi? Her aklı esen hesap sorma ukalalığına girişmiş. Burası dingonun ahırı mı ve bizler burada eşek başı mıyız!
Engin kaçmış, Selim, Halil kaçmış size ne! El oğlu kaçar kaçar. At binenin kılıç kuşananındır. Dün dündür, bugün bugündür! Köprülerin altından çok sular geçmiş olup demokrasi de çareler tükenmez ve de yollar gitmekle aşınmaz. Lütfen kendinize gelin...
Artık çocuk değilsiniz. Koskoca adam oldunuz. Artık 'oy' bilem veriyorsunuz. Öyle sokak ortalarında demogoji yapmak yakışır mı ? Saygı, sevgi, yaşama hakkı diye bir şey var mıydı ama! Önce bizler doyalım. Su küçüğün sofra büyüğündür size hiç mi öğretmediler. Bankaları dolduralım. Yandaşları koruyup kollayalım. Sonra da sizlere gelelim. Tekrar söylüyorum burası dingonun ahırı değil demokratik hukuk devletidir. Öyle 'doyur bizi Ana, Doyur bizi Baba' numaraları sökmez. Valla hepinizi çektim mi polise aynen yamulursunuz. Ona göre ayağınızı denk alın! Benden söylemesi. Vatandaş, vatandaş dediysek o kadar da uzun boylu değil ha!..