..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İstanbul > Figen Yarar Gönülver




20 Kasım 2005
Arkası Yarın Dertler  
Figen Yarar Gönülver
Bazı ışıkları sönen şehri uykuya , ölmüş duygularımı yeşili solan mezara yatırıyorum, hüzünler toplayarak yalnızlığıma ,dağılan karmakarışık hayatın bilinmez kollarının bırakıyorum kendimi


:BDEA:
Tüm ev halkını başında bin bir tilkiyle baş başa bırakarak, göğsümde çakılı bir çivi, hafızamda Annemin sabır ninnileri, hayalimde çocukluğum, nereye gittiğimi bilmediğim bir yolculuğa yürüyordum tüm öfkemle..

Hava soğuk, gece ıslak, hüzün karartmıştı sokağa ruhum gibi; arada tutulurum bu nöbetlere ve savrulurum duygu fırtınalarında..

Caddeye doğru ilerlerken sokağın başındaki caminin kapısında bir adam görüyorum saç sakal karışmış, kim bilir bedenine ne zamandır değmeyen suların açlığına düşen damlaların yağmasında bağırıyor, yudumladığı bira molalarında; küfür, isyan ne ararsanız var nakaratı bol şarkısında.

Pendik, Kadıköy arasında sefer yapan bir minibüse biniyorum. Başlıyor arkası yarın dertlerdeki yolculuğum.Yanımda oturan genç kız; arada sıktığı yumruğunu açıyor içinde bir nikah şekeri dalıp gidiyor yazılanlara ve her defasında bir iki damla yaş süzülüyor yanaklarına.

“Kaptan bostancı ne kadar?” bir yolcu daha; bir dakika geçmiyor ki, bir horoz sesi” üüüüürüü üüü “ uyuyan bazı yolcular uyanıyor bu zamansız öten horozun sesiyle, bazıları kızgın bazıları gülümsüyor ama adam devam ediyor konuşmasına “Geliyorum daa, haletlim işi korkuttum pezevengi” ters bir iki bakış fırlıyor üzerine ve sözler biraz daha kontrollü devam ediyor.

“Işıklarda ineyim abi” bir Fenerbahçe atkısını; boynum sana kıldan ince dercesine boynunu emanet ettiği, genç kardeşimiz iniyor ve ayakta olan; bedenim sana teslim gs deyip, formasını üzerine giydiği başka bir genç arkadaşımız, ee sırayla bu koltuk siz kalkar biz otururuz dercesine oturuyor fb li kardeşimizin yerine..

Bir kadın;

Her haliyle, burada benim işim ne der gibi izliyor gökteki bakışlarınla etrafı, arada sıkıldığını hissettiren öfkeli soluk rüzgarlarını savuruyor enseme..

Ani bir ses;
“aaa ne oluyor kardeşim üzerime çıkıyorsun” alışıla gelmiş cevabı vermiyor şoför “rahatını istiyorsan taksiye bin hanımefendi “gibi ve ani bir fren sesi, tekme tokat dışarıya atılıyor yolcu.

Bakımlı ama yılgın ve yorgun bir kadın biniyor,” hastane” diyor, titreyen sesiyle, ineceği durak için, çaresizliği, damlıyor mantosundan, kim bilir hangi canı yatıyor hastanede?

Yolların çıkmazında bir adam var ön koltukta oturan, belli, ya sabır çektiği tespihindeki aralıklardan, daha sık nefes alışverişleri,

Yanında iki genç kız, fıkır, fıkır gülüşüyorlar nispet gibi, ellerindeki telefonla mesaj çekiyorlar durmaksızın. Onların derdi hepimizden büyük, küçücük bedenlerine sığdırdıkları kocaman aşklarıyla..

İçimi acıtan biri daha katılıyor aramıza, on beş, on altı yaşlarında bir çocuk, kimsesizliği okunuyor yoksul gözlerinden, üzeri incecik, yoksunluğun resmi var, omuzlarının öne eğikliğinde, denkleştirmeye çalıştığı paralarını tekrar, tekrar sayarak uzatıyor “bi hasanpaşa alır mısın abi” …

Arkası yarın dertler yolculuğum sonlanıyor son durakta. Bazı ışıkları sönen şehri uykuya , ölmüş duygularımı yeşili solan mezara yatırıyorum, hüzünler toplayarak yalnızlığıma ,dağılan karmakarışık hayatın bilinmez kollarının bırakıyorum kendimi



14/Kasım/2005



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Siz Hiç Cennette Kadeh Kaldırdınız mı?
Bir Yıl Biterken
Islak Ekim
Aykırıyım Ama Prangalı//21 Mart Dünya Şiir Günümüz Kutlu Olsun.
Suçluyum
Ben Sussam Da!
Gökyüzü
Adı Turan /seni Özlüyorum
Düşünmüyorum
Yaz Ayaza Çaldı Buralarda.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Tutkuların Müebbet Esareti [Şiir]
Denize Doğmak Masmavi Bir Şiirle [Şiir]
Eylül ve Katre-i Matem [Şiir]
Hoşça Kal Eylül [Şiir]
Elveda Derken [Şiir]
Firardayım [Şiir]
Susuyorum Kendime [Şiir]
İçi Boş Başaklar Gibiyim [Şiir]
Varsanı [Şiir]
İstanbul [Şiir]


Figen Yarar Gönülver kimdir?

bulur nasılsa kırılacak dal bu gövdemde uslanan rüzgar ağlayıp bir yastığın koynunda yatar mı “çürümüş lal” Figen YARAR

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Suna Tanaltay, Doğan Cüceloğlu, Atalay Yörükoğlu


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Figen Yarar Gönülver, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.