..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > ufuk ülker/dr.veritas




2 Şubat 2006
... Sonsuz Aşka Yolculuk...  
ufuk ülker/dr.veritas
Aşk o kadar adil ki; ne bir çiçek ayırt eder ne de bir insan.


:BCBJ:

                    ...............SONSUZ AŞKA YOLCULUK...............
     

     Bu hikaye,birbirilerinden uzakta,sadece sevginin ışığında görüşebilen ve aşklarını sonsuza kadar yaşamış
iki sevgiliye adanmıştır...

     Aşk o kadar adil ki; ne bir çiçek ayırt eder ne de bir insan. Biz ne kadar arzulasak da her şey olacağına
varır derler ya belki de bu seferlik öyle olmamıştır. Çünkü bu aşk kadere isyan edercesine yaşanırken bazı olaylar,
bu aşkı daha da çekici hale getirmiştir. Bu aşk şimdiye kadar yaşanan en ilginç hatıra olarak bazı beyinlere kazın-
mış ve gelecek sevgilere ışık tutacak kadar parlak geçmiştir...

     Kalp bir ev değil ki, herkes için ayrı bir odası olsun diye düşünmeyen, kızlarla olan ilişkilerine pek de
önem vermeyen çapkın olduğu kadar yakışıklı bir genç yaşarmış bir şehirde. Bu genç çapkınlıkları ile ün yapmış olsada
çevresi tarafından iyi karşılanacak kadar bir saygıda edinmiştir kendine. Hem yakışıklı hemde başarılı olması ona
her istediğini vermemiştir tabi. Mesela aşk gibi... Hayattan beklentilerini tarif bile edemeyeceği duygular içinde
barındırmıştır bu güne dek. Ne zaman aşık olsa bir şeyler ters gitmiş ya kendisi yada karşısındaki kişi ile sorun-
lar yaşamaktan kendini alı koymayı bir türlü başaramamıştır. Her geçen günün aleyhine işlediğini farkettiğini anla-
dığında yalnız olmaktan korkar olmuş ve kendinde bir boşluk hissetmeye başlamış. Şimdiye kadar yaşadıklarından pek
bir tad alamadığını ve gerçek aşkı nasıl bulacağını sorduğunda dostuna, aldığı cevap pek de inandırıcı gelmemiştir
kendisine. ''merak etme sen ne kadar ararsan ara o istemedikçe sen o nun yakınından bile geçemezsin'' demiş dostu.

     Nasıl oluyorda benim gibi birisi böyle bir lafın altında ezilir diye düşünmeye başlamış. O kadar ki duydukları
kendisinde güvensizliğe yol açmaya başlamış. Şimdiye kadar her istediğini elde etmeyi çoğu zaman başarsada bu sefer
kaygı içinde tutmuş evin yolunu. Hiç bir şeye vakit ayırmadan hemen yatmış ama bir türlü uyuyamıyormuş, bütün yaşa-
dığı anıları bir bir gözünde belirdiğinde hiç birinde aradığını bulamadığından almış olduğu kederle gözlerinden
iki damla yaş süzülmüş gencin. Böyle bir duygunun onun için ne tarifi belli ne de bir anlamı. Ama hissettiği tek
şeyin yalnızlık olduğunu farketmiş. Herkesin içinde o kadar dostu bulunmasına rağmen o nu sevgiyle kucaklayan anne-
sinin dışında. Yalnızlığını paylaşacak, en mahrem sırlarını hiç çekinmeden söyleyebileceği ve herşeyin üstünde aşık
olduğu birisi olmadığı için üzülmeye başlamış. Keder içinde dalıvermiş uykuya.rüyasında şimdiye kadar hiç görmediği
çok güzel bir kız ile karşılaşmış bir okulda. Bu güzelliğin karşısında dururken sanki yıllardır tanıyormuş gibi
hissetmiş bir an. Sanki oraya kadar kendisinin bilerek geldiğini yada kendisini getirenin kalbinin işi olduğunu
düşünmüş, ve güzel kıza yaklaşmış, şimdiye kadar hissetmediği bir güven sarmış bedenini. attığı her adımda kalbinin
atışları yükselsede, yürüdüğü yolun ölüm olduğunu bile düşünse de yürümeye devam etmiş ve kıza yaklaştığında tek
isteği ona sıkıca sarılmak, en büyük sevgi bağı ile bağlanmak olmuş ve sarılmış sıkıca. Çevredeki insanlara aldırma-
dan öpmüş onu en içten duygularla...

     Tatlı bir huzur ve merak kaplamış içini uyandığında. Gördüğü rüya onu çok etkilemiş olmalı ki birden kendindeki
değişikliğin farkına varmış. Kendisini saran bu güzel duyguya bile aşık olmuş zamanla. Eski aşklarında birşey bulama-
yan genç, yeni doğan bir bebek gibi sarılmış duygularına. Artık her davranışına dikkat eder olmuş, evde ve işindeki
bu değişikliğe anlam veremeyen ailesi ve dostlarından olumlu tepkiler alan genç daha da özen göstermiş hayatına..
Bir gecede değişen hayatına anlam katması gerektiğini farketmiş. Ve aradığı duygunun aşk olduğunu anlamış sonunda.

     Pek bir zaman geçmeden isimsiz bir mektup almış tanımadığı kimseden. Onu ne tanıyor ne de adını biliyormuş.
mektupta yazanlara pek aldırmasada bu sefer içinden gelen sesi dinlemiş ve güzel bir cevap hazırlayıp postalamış.
Ciddi anlamda ilgilenmediği bu mektupların ardı arkası kesilmez olmuş. Bunun bir şaka olduğunu düşünmüş başlarda
ama sonra bazı kelimeler inandırıcı bir şekilde bağlamış kendisini. Sıradaki mektupta kendinden bahsetmeye karar vermiş
Herşeyden önce adını sormuş mektubunda. Sanki ilk mektup gibi tanışmak istemiş kelimeler aracılığı ile, ve gün geç-
tikçe kelimelerin büyüsü artmış sayfalarda. İkiside zamanla birbirlerinden etkilenmiş. Günler haftaları haftalar ayları
kovalamış ve bu mektuplaşmalar tam bir yıl devam etmiş. Artık en güzel ve en derin duygularla sevmeye başlamışlar.
bir şaka gibi başlayan bu iletişim, bir yıl sonra muhteşem bir aşka dönüşmüş. Bu iki aşık olayları yakından izleyen aile-
rinin şaşkın bakışlarına ve alaycı tavırlarına rağmen her ikiside o kadar inanmış ki aşka, artık ne kim oldukları önemlidir
ne de nasıl göründükleri. tabi birbirlerini merak etmiyor da değillermiş. her ikiside gönüllerinin aydınlatabildiği kadar
görüyormuş karanlık düşlerinde sevdiğini. Yaşamak olmuş bir yudum sevgiyi özgürce tek istedikleri...


     Hiç vakit kaybetmeden tanışmak isteyen sevgililer buluşmaya karar vermiş. her ikiside heyecanlı ve biraz tedir-
gin olmuş 'ya benden hoşlanmazsa diye', ama her ikiside inanıyormuş sevgiye, duyulmadan seslenmeyi biliyorsa bu yürek
görmeden sevmeyide bilir diyen genç, geleceğinin oturduğu diyara doğru çıkmış yola. günler süren yolculuk sonunda tek
istediği sevdiğine kavuşmak olan bu genç sadece kelimelerin anlattığı kadar tanıdığı bir insanı nasıl bileceğim endişesi ile
varmış kızın diyarına. merakla ve heyecanla sormuş herkese sevdiğim nerede diye, aldığı cevaplar onu bir okulun kapısına
kadar götürmüş. Bir süre heyecanını gidermek için beklemiş kapıda, ama bu heyecan geçermi, daha da artmış onu görme
sevinci ile. Yürümeye başalayan genç attığı her adımda kalbinden gelen çarpıntıların arttığını hissetmiş, ve okulun içine
doğru uzanan bu kısacık yolda sanki bir ömür geçirirmişcesine ilerlerken, gözlerinin gördüğü güzellik karşısında donakalmış.
Adeta tırnak ısırtan bu kanatsız melek muazzam bir güzelliğe sahipmiş. Adımlar birbirlerine yaklaştığında her ikisininde
delice çarpan kalbi ve bedenleri bir olmuş sonunda...

     Sonsuzluğa uzanan bu serüven bu iki gencin hayat hikayesi olmuş ve anlatılmış insanlara asırlarca...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Spectre İzle [Şiir]
Kendini Anlamak [Şiir]
Şiir Oldu Gözlerin [Şiir]
Sensiz Olmuyor Be Gülüm [Şiir]
Gökkuşağı Güzeli [Şiir]
İşte Aşk [Deneme]


ufuk ülker/dr.veritas kimdir?

Bende çoğu zaman kendime bunu sorarım, ben kimim diye;) (cevap basit olmasına karşın) hayatının belli safhalarında öncelikle şiire olan ilgim dışında pek meraklı bir kişiliğe sahip olmayan, ara sıra aşkın tanımını zor bir dille öğrenmeye çalışan, karışık olsa da bu tam bana göre diyebilen, sanata yatkınlığı olan,acemi bir esinleniciyim. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Gabriel García Márquez,Mark Twain,Fyodor Dostoyevski,Lev Tolstoy,H.P. Lovecraft


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ufuk ülker/dr.veritas, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.