''Mesleğini bir ömür boyu tüm ilkelerine sadık kalarak uygulayan, ak saçlı ''usta'' ya başarısının sırrını sordular: ''iki sözcük'' dedi ve ekledi ''doğru kararlar''...O kararları nasıl alabaildiğini sordular: '' tek sözcük'' dedi.''Deneyim''.Deneyimin sırrını sorduklarında ise: ''iki sözcük'' dedi: ''yanlış kararlar''

- Umut Gözlü Yar -

I

Ben sana sondan başlayacağım ama seni budayarak değil.Adım adım, senle bütünleşerek, dokunamadığım ellerini hayal edeceğim saç tellerimde.Aynanın güneşi yansıttığı gibi besleneceğim senle.Saçlarım, zaten ak seni kayıp etmeyecek kadar tecrübeliyim.Senle deneyime ericem hayata karşı ön saflarda yer alacağız.Şu bir üflemelik hayatımın, jokeri olacaksın.Ve ben mütemadiyen gözlerindeki uçurum dibinden ufuk çizgisini izleyememenin hazzını alacam, o kadar derinsin...Bitmek cümlesi olmayacak, bu yoldaki azığım sensin.Eğer yürek çıkınımda katık olmaya devam edersen.Sana demiştim; hatırla beni, tanımak, yaptıklarıma anlam vermek, senin elinde.Ben ot, sen yağmur.Bir asırlık hücre mahkumunun günışığını hayal etmemesi gibi.Yüzme bilmeyen birisinin, FIRAT'ın ortasına atlaması gibi sen, güvencemsin.Araya giren paslı günler var.Sana ulaşacağım ve hayat kaynağım olarak aleni bir delil olan, kalem kağıtdan başka bir ulaşım aracım yok.Bu nasıl işmi yo, isyan etmiyorum yazılanlar suya yazılmıyor...

II

Ben sana sondan başlayacağım: ''Doğru Karar'' lar.Benimsemek bir cüretten öte, hak olacak sonunda... ama keşke ibarelerini taşıyan cümleler olmayacak, bak mesleğine hayatını vermiş bir ustadan aldım bunları üstelik, kelimelerin uyuşması ''MESLEK - HAYAT'' uygulanan bir şey.Biliyorum, nadide olan şeyler bunlar, ama yaşatmasını bilmek bir erdem.Herşeyden birer parça alarak geldim.Yavuz Bülent BAKİLER'den bir dağbaşı yalnızlığını, Nazım HİKMET'den seviyorum seni, Cahit Sıtkı TARANCI'dan memleket isterim...Bir dünya kurmak için kafi değilmi ve en önemlisi senden bir betimleme olan o kelimeyi ''Ben, sevgi ve huzur istiyorum'' demeni.Dağbaşı yalnızlığıda nerden mi çıktı? Söyleyeyim sana.Dünyada her şeyin bir zıttı vardır.Eğer seni kaybedersem dipli uçurumlardan ufuk çizgisini görürüm, bu korkuyla seveceğim seni.Sonrasını biliyorsun ekmeği, tuza banıp yer gibi gözlerini yüreğimi perçinleyeceğim.Babamdan kalan iki şeyi hep yineleyerek yaşayacağız senle.İkimizin istediği gibi.İlk ''ONUR'' ikinci ise ''SEVGİ SAYGI...'' açık hesaplı paylaşımlarla, ziynetimizi zerafetle saklayacak kilitli bir kasamızın olmamasının keyfini sürerek.

III

Artık yanlış yüzler ve silik kelimelerle dolan çöp bidonum olmayacak ve yıldızlarda aramayacağım sevgi umutlarında ötesinde demiyeceğim Edip AKBAYRAM gibi.Düşlemeyeceğim yalnız yatağımda çizdiğim sürrealizm tabloları ve ancak romanlarda okuduğum sevginin sevginin altını işaretleme özentim olmayacak.Dört odalı kalbimin bir tabibi var.Bir anaç ruhlu yar... eli değmenin zamanı, biz birbirimizi hak ettik.Yağlu urganlarla, kendi naçarlığımı ifade etmeyeceğim.Biz birbirmizin yaşama sebebiyiz varmı ötesi...