Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe |
|
||||||||||
|
Yukarıdan insanlar ne kadar tuhaf! Ya onlarla aynı hizada olsaydık. Daha kötüsü, onların içinde olsaydık. Acaba onların da kendilerine göre, düzenleri var mı? Kesin kendi aralarında iletişim kuruyorlardır. Nasıl anlaşıyorlar acaba? Buradan nasıl gözüküyorlar değil mi? Büyük bir savrukluğun içinde bir düzen var sanki… Bir tanesini takip etmek mümkün değil ki! Ayırt etmek imkânsız…Ne kadar da birbirlerine benziyorlar! Onlar birbirlerini karıştırıyorlar mı ki? Ama dikkat ettin mi hiç? Devamlı toplu haldeler…Yalnız yaşayamıyorlar sanırım…Zor olsa gerek! Hiç sen tek ,topluluktan kopuk bir insan gördün mü ki? Buraya hiç sesleri gelmiyor. Ne kadar da sessizler! Kim bilir, birkaç tanesini incelemek gerek belki de? Bizim burada olduğumuzun farkında değiller, değil mi? Belli belirsiz vücutları var. Kafeste gibiler. Sıkışıklar. Ben aslında nasıl vücutları olduğunu merak ediyorum. Bir türlü seçemiyorum… Bunlar beslenmek zorundadırlar şimdi… Ne zaman besleneceklerini nasıl kavrıyorlar? Kim neyi yiyecek? Nasıl yiyecek? Zor, hakikaten… Onlar canlı değil mi? Ölmek te var tabi…Ne kadar kısıtlı ve yoğun yaşamları var! Acaba öleceklerini biliyorlar mı?Ya farkındalarsa… Buna biz bile katlanamayız… Düşünsene, dönmeyeceğini biliyorsun ve o ana doğru tehirsiz ilerliyorsun… Bağımlılıklarını bırakıyorsun… Konuştuklarımızı sezinleyip cevap veriyorlarmış hemen. Bir de çıkışarak, nasıl olur? Yalnız kalamamak, bir başlangıca muhtaç olup, sonla bileylenmek düşündürücü… Sınırlayıcı bir zaman ve belirgin bir mekandalar devamlı, şaşkınlık içindeyim… Ötede olmak en iyisi galiba, her şeyin ötesinde… Yine de bizim farkımızda olabilirler mi? Hiç belli etmiyorlar… Bizim de farkında olmadıklarımız var mı ki, insanlardan daha aşağı olan! Görünürdeki düzenlerinde bir “baş” vardır herhalde. Rahatız iyi ki, öyle bir derdimiz yok… Tabi onlarda bir başın olmaması büyük sıkıntı verir değil mi? Sanırım en büyük yanılgım, onları da kendimiz gibi düşünüyorum. Onlar da kendilerini hep ileride görüyorlarmış,bir an böyle olduğunu hayal etsek!Komik sanki… Her varlık kendi içinde bulunduğu ortam kadar düşünebiliyor ya da bir iki gömlek daha fazlasını, aşağısını. Yaşamak zor ya da bize buradan zor geliyor, demin dediğim gibi. Canlı olmak, tedirgin edici. Ya cansız olmak! Sahi biz neyiz? Bak şimdi, şu küçücük insanlar nasıl da altüst etti beni! Belki de yaşamları daha beterdir. Mesela yemek isteyince yiyemiyorlardır.Sadece bulunca yemek zorundadırlar. Ne yemeği, ne diyorum ben! Vücutlarında dolaşan bir sıvı varmış, epey önceden duymuştum.Ay! İçim kalktı. Rahatsızlık verici, değil mi? Acaba o sıvı dolaşırken, kendileri hissediyorlar mı? Yine kendimiz gibi düşünmeye başladım onları da… Rahatsız olan bizleriz, onlar değil. Yersiz bir soruydu aslında…Ama yine de garip! Her an birşeylere bağımlılar… Sanki dışarıdan kör ve sağır gibiler… Yine de içlerine girmek lazım. Daha neler çıkacak acaba? Belki bize de kafa tutarlar… En iyisi bir avuç alıp, inceleyelim… Canlı ve cansız olmak ne demek, belki o zaman anlarız… Evren Özen 22.08.2005 P.ertesi_Nazilli
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Evren Özen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |