..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Hakan




15 Mayıs 2006
İlk'e Dair  
Hakan
İLK'E DAİR Kır saçlı duygulara yenik düşen yorgun bir avcı hüznünde sesleniyorum gecenin alacakaranlığına,acımasız olmamıştı ve sızlatmamıştı beni hiç bu kadar sensizlik. “gün geçer ömür neylersin” tadında bir öfke tadıyor her şey ve sen ve ...


:AICA:
İLK'E DAİR

Kır saçlı duygulara yenik düşen yorgun bir avcı hüznünde sesleniyorum gecenin alacakaranlığına,acımasız olmamıştı ve sızlatmamıştı beni hiç bu kadar sensizlik. “gün geçer ömür neylersin” tadında bir öfke tadıyor her şey ve sen ve ...

Ne kadar da deliymiş soğuk kış geceleri oysa benim akıllı mavi düşlerim vardı. Ölüleri hiçbir zaman maviye boyamadım. Değiştirmedim hiçbir zaman seni, alfabenin en güzel harflerine. Bağladım bütün ülkeleri,saçlarının bir teline. İlacım oldun benim, kuşluk vakitlerinde aldığım...

Kara tren vagonlarına,kaderimle beraber yazardım saf ve pembe hislerimi. Bakakalırdım seni benden götüren uzun yollara,annene,babana,memleketine,her şeyine ama her şeyine. Umurumda olmazdı işte o zaman karın nasıl yağdığı ...

Gözbebeğime saklardım serçe tadındaki yüreğimi,işte o zaman bir güvercinin gözyaşı sadesinde,yüreğime yenilir göğsümde iliklenen hıçkırıklarımla,seni anlatır ,seni dinler ve bir bağbozumu hikayesiyle sana ağlardım. Koparılan bir gül dalı tadında idi gözyaşım,leş yiyen bir akbaba cesaretinde idi ellerim...

Kadınlar,kızlar,erkekler ve çocuklar geçiyor iki esmer köprünün önünden,çocuk ölülerini topluyorum ve ben hep siyahların matemindeyim...

Her zafer sonlarına seni adıyorum yağmur yüreklim,sana kırmızılar besledim,seni benden ayıran beyazlara inat. Saflık dedim,temizlik dedim,bastım seni bağrıma ama sen başkasının oldun. Kendi görmüş olduğum rüyalarımda yalnız kaldım anlıyor musun, titredim,öksürdüm,üşüdüm ve beni uyandıran olmadı o rüyamdan. Gülüşlerin iz düşümünde kaldım sadece,sıcak temmuz gecelerini hayal ettim oysa neler neler yapacaktım,neler neler verecektim sana. Var yere ağladım,yok yere değil,çünkü öğle öğrendim var olana ancak var la gidildiğini...

Derin bir karasızlığın şifrelerine yenildim. Boynumu büktüm turuncu renkli etamin ruhlu bir deliğin içinde bocaladım. Hislerimin resmini,göz yaşlarım elimden aldı. Dudaklarıma verdi bir sessizlik özetinde. Solgun yüzüme dayadım,hasretle öptüm sen kokan resimleri(ni). Geceye söz verdim gözlerin geldi aklıma vazgeçtim,yumruğumu sıkmadan vurdum dar koridorlara. Ötmemiş bir bülbülün bekaretindeyim artık sesler hoş gelmiyor özlemle doldum avuç içinin ıslaklığına...

Lekesizce,mertçe,delice sevdim ve inanmaya başladım artık demir çarıkların asaletine, ondörtlü tutukluğunda kaldım,madalya tadında hatırlanmakta olsa kendi zindanıma çekileceğim,kendi gözlerimde. Artık yasak bir meyve kokuyor duygularım,cennetten kovulan bir hüzün dinletisi var kulaklarımda,mümkün mü acaba kendimi sana eklemem,virgüllerin intikamı hiç bitmeyecek,uzun trajik cümlelerde...

Yol uzun söz kısa,nakarat kısmını heceleyerek söyleyen sağır bir ressam gürültüsündeyim artık,bir bir dilenci tadındayım içim yanıyor ve ben üşümeye devam ediyorum. Hayaller o kadar sıcaktı ki,belki de hep masal dinlemek anlamsız iftar saatlerinde, isimlere takılmak, akla gelmemek gökyüzünün tadı, Nereden ve nasıl başladığı anlaşılmayan soğuk bir kış gecesi rüyasının izmaritine sıkışan bir duygu, sahur zamanlarına gizlenen bir ömür. Yılların acımasızlığı nasıl da almıştı her şeyi , üzülmek çoğu zaman yetmiyor, sevinmekte öyle...

Kırışık silahlara verildi özüm,kabzamda ismin,namlumda sen oldun, sallandım, yenildim,düştü duygularım gözlerimden,yanık anonim bir türkü tadındayım artık, seni sevmenin cezasını kendime ödeteceğim... :(

Hakan Kırbaş









Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
ve Artık Renklerim De' Sen' Lendi...
Ey Siluetsiz Yalancı


Hakan kimdir?

Hakan KIRBAŞ : Lacivert çığlıklı bir hisin acı terennümleri ve şizofren tadında yorgun düşünceler. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.