Yumurta-pupa-tırtıl veee kelebek. Sancılı bir dönemden sonra 'dünya'denilen yerin nazarboncuğu mavisi göklerine doğru uzanarak çırpmaya başlıyor kanatlarını.Düşününkü o ömürki kimileri kelebeğin ömrünün bir gün olduğunu söylerler.Fakat o bir günlük ömür,"ephemeropter", yani "birgün" sineğine aittir. Üç ay olan ömür bir gün olan ömüre karşı tabiiki çok yaşlı hatta kesinlikle'piri fani'dir eli öpülesi derecede sakalları beyazlaşmış,ayakları kırışmış,kanatları buruşmuş,gözleri uzak ama yakın kaktüslerin idkenlerini göremiycek kadar bozulmuş derecede yaşlanır...Bu üç ay şerbet tadında geçer onun için.Ve bir gün onu cam kenarında bulurlar.Kanatlarındaki tefekkür edilesi eşsiz renk armonisinin ibretine kaptıran başka varlık olan insanlar bir fikir üretirler.Bu fikir onların sıkıştırılıp hapis hayatına girmelerine sebep olur. Fikir babaları toplanıp ruhları uçmuş olan kelebeklerin, kıvrılmış bedenlerini nasırlı kirli elleri ile alıp açarlar. Bir camekana sıcak bir sıvı sıkarlar.Ardından da kanatları ardına kadar açılan kelebekleri üzerine koyarlar. Sağına döner soluna döner başkalarının da kendiyle aynı kadere sahip olduklarını görür.Sonrasında tüm işlemler biter. Fakat unutulan bişey vardı. Bilmezler ki kendilerinin hesabını' yaradnlarıı' verecek öteki dünyada .Bilmezlerki konuşan insanların birbirlerine olan haklarından çok konuşma yetisi verilmemiş olan hayvanların haklarının daha çok olduğunu. Nihayete varılmak üzeredirler.Üstlerine camdan bir sur kapatılır. İşte artık bir duvarda ruhsuz bedenleri varlıklarını temsil etmektedir. 14.01.07