..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Politika > Demet Yetiş




24 Mayıs 2007
Politika Duraklarında Bekleyen Medya  
Demet Yetiş
Yeni zamanlar yeni değerlendirmeler yapılmasını gerekli kılıyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz zamanda,medyanın bir temsil aktörü olarak hareket etmesinin dışında özellikle siyaset ile ilişkileri farklı değerlendirmeler yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu yazı boyunca,medyanın siyasete ve siyasetin medyaya etkisini örneklerle ele almaya çalışacağız. Bu doğrultuda çalışmamızı,medya açısından etki ve politika açısından etki olarak iki bölüme ayırdık.


:CJAG:
A)     MEDYA AÇISINDAN ETKİ


Medyanın siyasete ilişkin görevi, temelde iktidarı denetlemek ve kamuoyunun sesi olmak şeklinde dile getirilmektedir. Öte yandan medya kuruluşları kamuoyunun önüne bu görev ile çıkarken, bu amaca ne kadar yaklaşabilmektedir? Bu doğrultuda bağımsızlık ve tarafsızlık söz konusu medya kuruluşunun sahibinin mali gücü ve medya dışı iş yapıp yapmamasıyla doğrudan bağlantılı olmaktadır. Bu yüzden, medya mensuplarının ideolojik yapıları, haberleri değerlendirirken hatta izleme aşamasındayken dahi birey olarak bağımsızlıklarının önüne geçebilmektedir. Oysa bağımsız bir medya Albert Camus’un belirttiği gibi : ”Basın, hükümetin ve paranın gücüne bağımlı olmadığı zaman özgürdür” olmalıdır.

Medya, politikanın merkezindedir ve medya kuruluşları ile gazeteciler kendi çıkarlarının politik aktörleri olarak çalışmaktadır. Medya mensuplarının, haberlerin oluşturulması sırasında başvuracakları kaynaklar kendi politik düşüncelerine göre belirlenebilmektedir. Hürriyet gazetesi yazarı Oktay Ekşi bu konuda şöyle bir saptama yapmaktadır: “Bir sosyal demokrat kimliğine sahipseniz, temel sorunların yanıtını o doğrultuda arasınız. O zaman siz, temel politik çizgiye sahip insan sıfatıyla çözümleri o eksende bağlantı içinde ortaya koyarsınız.”
Medyanın –doğrudan propaganda sayılabilecek davranışlarda bulunmasa bile- olayları değerlendirirken ve aktarırken kullandığı dilinde insanları yönlendirebileceği bir gerçektir. Bütün bunlar; görevini bağımsızlık ve tarafsızlık çerçevesine oturtmaya çalışan medyaya gölge düşürücü nitelikler taşımaktadır. Örneğin, Emin Çölaşan,İ lhan Selçuk, Mustafa Balbay gibi yazarlar tavırlarını, iktidar liderinin ismini “R.T.E.” (Recep Tayip Erdoğan) gibi isminin baş harflerini kullanarak göstermektedirler. Bu yaklaşımlar bize gösteriyor ki, hiçbir gazetecinin tam anlamıyla ‘objektif’ olması mümkün değildir. Bunlara ek olarak medya, gündem yaratması nedeniyle siyasi iktidarların etkisi doğrultusunda, yazılarına yön verebilmektedir. Bu şekilde, medya, aslında sindirimi kolay düşünceler önermiş ve kamuyu edilgin tüketiciler haline getirmiştir. Oysa, James Curran’ın dediği gibi: “Medya, temsil aktörü olarak hareket etmeli, toplumdaki çeşitli grupların farklı görüşler ortaya koyabilmelerine olanak verecek şekilde düzenlenmelidir”




B)     POLİTİKACILAR AÇISINDAN ETKİ


Politikacılar ya da siyasi partiler, kamunun istek ve arzularının gerçekleştirilmesinde birer araç rolünü üstlenmektedir. Bu istek ve arzuların nasıl karşılanacağı yolundaki mesajları çoğunlukla medya aracılığıyla iletmek durumundadırlar. Medyanın gücünün farkında olan politikacılar, uzun zamandır bu gücü kendi yararlarına kullanmaya çalışmaktadır. Çünkü, kamu ile en ucuz ve etkili iletişimi medya yoluyla kurabilmektedirler. Politikacıların icraatında, medyayı kullanmasında veya destek aramasında en çarpıcı örneklerden biri dönemin başbakanı Turgut Özal’ın Genelkurmay Başkanlığı’na, Necdet Öztorun yerine Orgeneral Necip Torumtay’ı atamasında yaşanmıştır. Turgut Özal’ın bu gelişmeler sırasında basınla yaşadığı ilişkileri, dönemin başbakan danışmanlarından Güneş Taner şöyle anlatmaktadır: “Ankara’ya dönüp kararname hazırlandı. Basını arayıp demokrasi için bizimle beraber olup olmayacaklarını sorduk. Cevap müspetti. Akşam yine İstanbul’a döndük.” Turgut Özal gerçekten de aradığı desteği bulmuştur. Ertesi gün gazetelerin manşeti hep sekiz sütuna indi: Güneş: “Sivil Müdahale”;Günaydın: “Özal,Darbe Yaptı”;Sabah: “Özal’ın Ordu Müdahalesi”. Yorumlar dahi Turgut Özal’ın lehine olmuştur.

Politikacılar, haberleri yönlendirme aracı olarak sadece basını değil, televizyonu da kullanmaktadır. TRT Genel Müdürü’nün atanmasında Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu da bize, dönemin siyasi iktidarı ile TRT yönetimi arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermektedir. Geçmişte yaşanan TRT ile ilgili skandallardan biri Zakkum Olayı olarak bilinmektedir. Kamuoyu 1987 yılında Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkındaki yolsuzluk iddiaları ile meşgulken, TRT Ana Haber Bülteni’nde birinci haber olarak, Ziya Özel adlı bir doktorun Zakkum adlı bitki ile kansere çare bulduğu haberini vermiştir. Ertesi gün gazetelerin manşeti de bu konuya ayrılmıştır. Çok yakın bir tarihten örnek vermek gerekirse, 11 Kasım 2006 Cumartesi günü, Bülent Ecevit’in cenaze töreni bir çok kanaldan naklen yayınlanırken; Kanal 7, STV gibi siyasi iktidara yakınlığı ile bilinen kanallar AKP’nin aynı güne rastgelen büyük kongresini yayınlamayı uygun bulmuşlardır.
Gazeteci Güngör Mengi siyaset-medya ilişkisi anlamında şöyle bir saptama yapmaktadır:”Uygar toplumlara damgasinı vuran ‘halkın gerçekleri öğrenme hakkı’ Türkiye’ye daha girmemiştir. Türkiye’de halk,bütün gerçekleri öğrenme hakkına hala sahip değildir. Sadece devletin uygun gördüğü kadarını bilecek, fazlasını merak etmeyecektir.” Bu yüzden Türkiye’de iktidarlar düşünce açıklama özgürlüğünün önündeki engeli kaldırmadıkları gibi, bilgi edinme hakkını da önlemektedirler.

Bütün bunlar bize gösteriyor ki, medyanın kendi çıkarları doğrultusunda siyasete yön vermesi; öte yandan politikacıların da yine kendi çıkarları doğrultusunda medyayı kullanması her iki tarafın da kimliklerini unutan kurumsallaşamamış yapılar olduklarına işaret etmektedir. İktidar olmanın ve iktidara ortak olmanın, hırsın, insanlıktan öte bir sözlü şiddet aracına dönüşümüne tanık olmak gerçekten kaygı vericidir.



KAYNAKÇA

İrvan ,Süleyman, ”Medya,Kültür,Siyaset” ,Ankara,Ark Yayınları,1997.
Sağnak,Mehmet, “Medya-Politik” ,İstanbul,Eti Kitapları,1996.
İrvan ,Süleyman, ”Medya,Kültür,Siyaset” ,Ankara,Ark Yayınları,1997.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Pir Sultan'ı Anlamak

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Narçiçeği Kırmızısı [Şiir]
Sonsuzluğun Çağrısı [Şiir]
Kendini Yaşamak [Deneme]
Teknoloji,uygarlık ve Eşitsizlik [Eleştiri]
Kaybedenler ve Kazandığını Sananlar [Eleştiri]
Evrensel Kültür [Eleştiri]


Demet Yetiş kimdir?

Herkese merhaba. Kişinin en büyük mücadelesi en başta kendisiyle olmalıdır diye düşünürüm. Bu yüzden, yazılarımda ve şiirlerimde bireysel mücadelem vardır. Ama, tüm bunlar en duyarlı olduğum toplumsal sorunlardan beslenir. Hayatımızda yanılsamalar yaratmaya çalışanlara karşı en büyük savaşım. Üzerimize örtülen sessizlik perdesini açmalıyız artık.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Demet Yetiş, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.