..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > Moment Catcher




20 Kasım 2007
The Hours  
Moment Catcher
'Yüzüne bakmak hayat…'


:AGDI:



Yazmayalı o kadar çok oldu ki..Kaç asır geçti üstünden, kaç yıkım gördüm ben, kaç kere hatmettim o şarkıyı, yinede avuçlarımın üstüne kapandıramadı hiç biri…Konuşamadıklarım olmadı, anlatamadıklarım…Nefesimi kesemedi karnımı ağrıtamadı…

Şimdi sen beni bitirmezken,bir yıkım olduğun halde, şükredebilecek kadar gözlerimi aralayabilmişken, bari dostluk kalsın tek gerçek bu gibi derken, neden sana anlatamıyorum, neden konuşamıyorum?!

Yüzüne bakmak hayat…Öylesine kalıp izlenilesi,notalarının yükseldiğinde gözlerimin dolması…
Öylesine salt..bir o kadar dolu..bu kadar çok ses barındırırken, niye anlatamadım bilmem.Zaten ne olduğuna hiç anlam veremedim ki!bir yaşamak kaldı gelişine göre..

‘Şimdi’ eski simdi değil,1 ve 2 tek değil,geceler o kadar uzun değil..beklemek öyle kolaymış ki, öle keyif veriyormuş ki o acı insana,uyuyamamak o kadar güzelmiş ki sabaha çıkıp çıkamaman umurunda olmayınca, beklenen gelecek olmadıktan sonra, geceler o kadarda uzun olmuyormuş ,uyunuyormuş da… ama ben hala anlatamıyorum, konuşamıyorum…eksilerimi çıkardım o açamadığım çekmecemden, ne kadar çok anlatacağım varmış, bütün özellerimi öle biriktirmişim ki hepsini sana saklıyormuşum sanki…bir yazabiliyormuşum.’mantığımı kullanıyorum,mantığım bunların saçma olduğunu söylüyor’ diyemeyeceğini bilmek, ifadeyi kolaylaştırıyormuş…bak neler öğretmişsin Leonard,yine hayatta derinlik kazandırmışsın=)

Bu şey gibiydi,Ikarus un hayat aşkı gibi..
Zeus amcası ve Ikarus u kimsenin ulaşamadığı girişin ve çıkışın olmadığı bir adaya kapatmış.
Amcası bir gün Ikarus a;
-Ben artık yaşlandım ama sen kurtulabilirsin hala hayat orda
demiş..
Amcası Ikarus için balmumundan kanatlar yapmış.demiş;
-Sakin güneşe yaklaşma Ikarus kanatların erir bunlar yukarda yaşayabilmek için mümkün değil.
Ikarus dinlemiş onu,anlamış,kesin kararıymış havalanıp sonra inecekmiş…
Ikarus’un kanatları hazır olmuş..
Ikarus havalanmış.
Ikarus’un kalbi ağzına gelmiş ruhu arınmış.
Ikarus’un gözleri kamaşmış
Ne güzelmiş uçmak!
Hiç bu kadar sıcak görmüşmüydüki o
Hiç bu kadar mavi olmuş mu ki hayat?
Hayat bu olmalı demiş…
Biraz daha kalabilmek adına hiç inmemiş Ikarus
Biraz daha biraz daha diye beklemiş…
Taa ki kanatları erimeye başlayıncaya kadar..
Anlamış yaşamak ölmek demek!
Uçmak ölmeye değer..korkmamış canının acımasından, düşmekten..10 sene yürümeyi 10 gün uçmaya tercih etmiş…



Bende şu durumda olmaktan korkmadım.2 hayatı bir kaç haftada tükettim..o kadar gerçekti , o kadar maviydi ki düşmeye değerdi…yere inip gerçekten çıkmayı göze alamadım,ya bir daha heyecanlanmasaydın benim için?ya düşündüklerin silinip yerine bir kavga sonu kalıntılar kalsaydı..ya ağzımın bağı çözülürde seni kırsaydım?devam etmek adına gerçekliği silmeye değer miydi?bu o zaman ironik bir ölüm olmaz mıydı?bunun yaşlanıp bunak bir ölümle farkı ne olurdu?o kadar tüketemedim seni…düşmeyi tercih ettim.ölmek için yaşamak asil olan.. keşke anlatabilseydim keşke birlikte konuşabilseydik. sen istediğin zaman ben konuşamadım ben cesaret ettiğim de sen yoktun… keşke kelimelerim olsaydı, huzurla ağlayabilseydim öyle konuşsaydım, birlikte ağlayabilseydik sonra sen gözyaşımı silseydin ben hemen hihihi diye sarılsaydım..belki biraz daha uçulabilirdi,biraz daha ısınılabilirdi…

Sen çok özel bir adamsın,,gördüğüm en erkek erkeksin…keşke benim söylediklerimi sende benim için söyleyebilseydin veya söyleyemediklerini bende bilebilseydim…fazladan hiç saatin olmadı o kadar çok merak ettim ki ne düşündüğünü, bana ne ayırdığını, benimle ne kadar konuştuğunu şimdi düşünüp düşünmediğini düşünüyorum…


Keşke aramızda saatler olmasaydı.
Keşke benim gözlüklerimden sende de olsaydı.
Keşke bu kadar çok kırmasaydın güvenimle oynamasaydın.
Keşke ben hiç bu kadar keşke demeseydim…


Her şey için teşekkür ederim…o kadar mavi gördüm ki elim yüzüm mavi oldu..çok mutlu ettin beni..tek başına kocaman bir aile verdin yarım nefeslerimi tam ettin.

Ve özür dilerim bu kadar gebe kaldığım, böyle bir sorumluluk verdiğim ve bunları en sonunda söyleyebildiğim için..korkuttu beni kendimi bu kadar göstermek,kendini anlatmayan biri için bu kadar çıplak kalmak soğuk getirdi…
sarıldın..
sarıldın tabi…
ama istediğim hiç bırakmamandı…çünkü ben çok hastaydım..

Özür dilerim…




Son 1 ayınızın faturasıdır.bilgi amaçlıdır.
Yerinize ödeme tarafımdan yapılmıştır.




Moment Catcher



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Dilek Tut [Deneme]


Moment Catcher kimdir?

.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Moment Catcher, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.