..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Özgür EKREN




2 Eylül 2008
... Tuhaflıklar Ülkesi...  
Özgür EKREN
Tuhaflıklar ülkesinde yaşıyoruz. Kimin eli kimin cebinde belli değil cinsinden sömürülüyoruz başka ellerin zamansız anlarıyla.


:AGIH:
Tuhaflıklar ülkesinde yaşıyoruz. Kimin eli kimin cebinde belli değil cinsinden sömürülüyoruz başka ellerin zamansız anlarıyla. Etrafın olağanca gürültüsü yetmiyormuş gibi bir de içimizden konuşuruz alçakça, karşımızdakinin hayatını ayaklarımızla ezercesine… Farkında olmadan yapıyoruz bütün bunları. Çünkü farkındalık canımızı acıtabilir, bizi içi kanama ile kendi içişlerimizde boğulmamıza yol açabilirdi. Ne başı belliydi ait olduğumuz kara çarşafların içindeki kimliğimizin, ne de çıplaklık bizi sonumuza götürebilirdi. Kargaşanın hakim olduğu bir ülkenin dipsiz anlamlarıyla yoğrulmaktan kafamızı kaldıramadığımızı söylüyoruz. Zamanı anlamsızca işin içine sokuyoruz yılların nasıl geçtiğini kendimize anlatmak için. Hep hazıra konmayı bekliyoruz. Zamanı açık büfe bir akşam yemeği gibi kolayca yiyebiliyoruz gırtlağımıza kadar dolu olsak bile. Çalışmak ise yemeği hazırlayan aşçıların, işçilerin emekleriyle var olmaya çalışıyor. Tadına bile bakamadıkları açık büfenin gerçek sahipleri terlerini akıtıp en güzelini üretmek için uğraşıyorlar. Onlarsa yemek sohbetlerinde devamlı politik konuşmaların en iyisini sergilemekle meşguller. İşçiler çalışmanın esiri, onlarsa zaman bolluğunun rahatlığındadırlar.

Hangi safta yer alıyoruz?

Saflılık sınırları içerisinde yaptıklarımız ne kadar doğru peki? Kalleşte sol gösterip sağdan yol almamız nasıl bir kurgu? Hangi iç politik kurguların eteklerine sığınıyoruz dış ilişkilerin zorluklarıyla başa çıkmazken. Gündem her an değişebilirlik gösteriyor. Ya patlayan bir bomba ya da ekonomik kriz denilen kavramın gündem dışı etkisiyle fiyatlara etek altından bindirilen uydurma vergiler. Hani herkes bir safta, hani cenaze namazlarında bile kadınlar erkeklerle aynı safta yer tutamazlar ya, hani görüşlere göre kavramların arabuluculuğunu yapanlar var ya… Politik yaşamlar, süre gelen despotlukların değiştirilemeyen yüzleri, gündemin bedenlerin yaşamlarına son veren kalleşliği… Daha nicelerini saymak mümkün hangi safın, hangi gündemin yaptıkları ya da yapacaklarını…

Suskunluğun hiç kabul görmediği bir ülkede yaşıyoruz. Dudaklar huzurun, mutluluğun, barışın naralarını atarken, kulaklar birazcık şefkatin cümlelerini dinlemek için geçiyorlar televizyonların, meydanların, onların karşısına… Dediğim gibi tuhaflıklar ülkesinde yaşıyoruz. Bu durum yıllardır sürüp gitmekte. En ücra köşesindeki köyden tutunda metropoliten şehirlerine kadar hemen hemen ülkenin her karışında bir tuhaflık görmek mümkün nasıl ki her köşesiyle bir cennet olması gibi bu vatanın… İşte işin tuhaflığı…

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Doğru Tespitler...
Gönderen: İdil Demir Tunaboyu / , Türkiye
10 Eylül 2008
Keşke her mevsim bahar olsa...Maalesef kışı yaşamakla yükümlü tutuluyoruz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gidiyorum
... Aşkın Bir Boyutu...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
... Çıka - Gel... [Şiir]
... Rüyalardaki Aşk Sahnesi... [Şiir]
... Çekişme... [Şiir]
... Biri Gölgenin İzinde... [Şiir]
... Kendin... [Şiir]
... O... [Şiir]
... Yürek... [Şiir]
... Bir Manzaraydı Aşk... [Şiir]
... İki Yürek, İki Mekan, Tek Aşk... [Şiir]
... Uyuyunca Çok Sevdim Onu... [Şiir]


Özgür EKREN kimdir?

Düşe yazdım geleceğimi çizerken Beyazı gördüm siyahın içinde Siyahın beyazla kavgasını yazdım… Kavramların unutulduğu şehrimde…

Etkilendiği Yazarlar:
Cezmi Ersöz,Can Yücel...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özgür EKREN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.