İzEdebiyat - şule yüksel - Çocuktum Mutluydum

Çocuktum mutluydum

Mutlluğuma doyamadım
Çabuk geçti çocukluğum
Hayal gibiydi geldi geçti zaman
Nerede peki çocukluğum?
Yoksa hepsi birer rüyamıydı?
Çocuktum Mutluydum..
Rengarenk çiçek bahçelerinde yürüdüm
Gelincik tarlalarında dolaştım
Ilık meltem rüzgarları okşadı sarı saçlarımı
Çıplak ayakla bastım toprağa
Koştum koştum yorulmadım
Çocuktum Mutluydum..
Dağlara çıktım çocuklarla
Çiçek topladım ..
Papatyadan taç yaptım saçlarıma
Gülleri kopardım kokladım,
cam şişede şurup yaptım
Kına yaptım elma yapraklarından
Vişne ağacına çıktım
Erik çaldım başka bahçeden
Çocuktum Yaramazdım..
Sarıya çalan saçlarım vardı omuzlaımda
Çekik kahverengi gözlerim
İki merdivenli evimiz vardı
Bir divan bir sedir odamızda
Türkiye haritasından duvar halısı
boğaz köprüsünden tablo
On iki kişilik kül tablası
Minik televizyon vardı köşede renksiz
Küçük cama toplandı mahalle çocukları
tv izlemeye..
Kimi zaman perdeyi çekerdim yüzlerine..
Solucan toplardık taşın altında
Körebe saklambaç deynek kapmaca oynardık akşamüstü
Kavga ettim
Taş attım, taş geldi kafama
Küçük şişliklerle dolaştım ara sıra ..
Çocuktum Mutluydum
Çeşme başına koştum susadıkça
Çamurlar gömüldü ayaklarım
Eğilip su içerdim buzgibi oluktan
Üşüsemde farkında olmazdım
Burnum aktı kolumla sildim
Uçak keçti başımın üstünden
El sallardım o gittikçe koşardım koştukça düşerdim
Dizim kanardı ağlardım
Başıma toplanırdı çocuklar
"Ama babam burda olsaydı pansuman yapardı"!!
Çocuktum Babamı özledim...
Giysiler koyduk bavula
iki sayfa mektupyazdım babama
Henüz sekiz yaşındayım
"Babacığım seni çoook özlüyorum"Diye başlardım satırlara
Mektubu koydum bavula
Turisti babam almanyada
Çocuktum Mutluydum..
Saklambaç oynadım buğday tarlasında
Ekin sürdüm öküzün arkasında
Traktöre bindim..
Kaz sürüsü kovaladım onlarda beni kovaladı
Mısır kopardım bostandan ateş yaktık dere kenarında
Derenin akışı hiç gitmedi kulaklarımdan
Dört yapraklı yonca aradım yonca tarlasında
Kovaladılar kaçtım!
Dikenli telleri kaldırıp altından geçtim
Korktum eve geldim ışıklar sönmüş
gaz lambası asılı duvarda
Gazyağı kokusu sinmiş odaya
o koku hala burnumda
Çocuktum Mutluydum..
Ezan sesiyle uyandım seherde
o ses mutluluğumun sebebiydi anımsadığım
Koyun postundan seccade hep aynı yerde
Namaz kılanı beklercesine..
Sabahın güzel kokusuyla uyandım koştum kümese
Tavukları salıverdim yem verdim
çok büyüktü buğday tarlası
Akşama kadar ekinler biçildi hemen yanıbaşımızda
Patoslar hazırlandı karanlıkta
Buğday samandan ayılırken
Duyamazdık birbirimizi patos sesinden
Çocuktum Mutluydum...
Kovanlardan bal toplardı amcalar
Tepeye çıkar bakardım uzaktan
Arı soktu gözümü
İyileştim gene soktu
"Çiçek sandılar beni" derdim
Uğur böceği buldum sevindim
ona söz verdim "uç uç böceğim annem sana terlik papucu alacak"
Ateş böceklerini seyrettim karanlıkta
Saklandım güllerin arkasına
elime diken battı..
Çocuktum mutluydum..
Toplandık arka bahçede
Tülden duvak yaptılar başıma
Gözlerimi dudağımı boyadı kızlar keçeli kalemle
Gelin ettiler beni
Komşuların kapısını çaldık hep birlikte
el öptük sözde, oyunlar oynadık şarkılar söyledik
etrafımda toplandılar ben gelin olmuştum
Çocuktum Mutluydum..
Akşam üstü heyecan olurdu bende
Şeker kız candy vardı tv de
Herkes evlereee , nara attım
Çocuktum Mutluydum..
Öğle uykusu istemiyordum
Yatırdı annem zorla "off uykum yok"
Gizlice kaçtım sokağa
eve geldim dayak yedim!!
Aklım hep sokakta oyunda
Çocuktum Mutluydum..
Kış çok ağırdı bizim orada
Çocuklar kayınıyordu arka sokakta tarlada
kızaklara bindik ikişer ikişer uçtuk sanki adeta
Kıpkırmızı oldu parmak uçlarım, ıslandı ayaklarım
burnum aktı soğuktan ama ben mutluydum
Çocuktum Mutluydum..
Hikaye kitaplarında kendimi buldum
masal kahramanı ben oldum
Keçeli kalemlerin her rengiyle oynadım
ama ben en çok nefti yeşili sevdim..
Çocuktum Mutluydum..

Şule Yüksel.