..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > ESRA VIZVIZ




17 Aralık 2009
Babama  
Yıllar süren suskunluğun izlerini sildim..

ESRA VIZVIZ


Bu bir mektup. Geçmişimi affetme yolculuğumun bir parçası..


:BAFB:


MERHABA BABA


Kenara taşıdığımız üçlü koltuğun üzerine özenle koyduğun yastıklar bizim

burda olduğumuzu onayladığını anlatıyor bana. Eşyanın yerinin sendeki önemini bili-

yorum. O değişikliğe kızmamanın bile kendince bir sevgi gösterisi olduğunu, kalbinin

bir yerinde beni hala taşıdığın anlamına geldiğinin farkediyorum.

Ben 2 ağustos 2009 günü gece yarısı saat 4:30 da sana olan öfkemi feda edi-

yorum. Yok ediyorum öfkemi. Aslında bu öfke bana tanrısal güç veren kökenlerden biri.

Ayakta durmam gerektiğini hatırlatan bir eski zaman ayini. Aynı öfke bana bir babam ol-

duğunuda hatırlatıyor sürekli ki buna çok ihtiyacım var. Seni affetmiştim zaten zaten çok-

tandır. Ama affetmem kızmama engel olmuyordu. Bana su kadar yakınsın: Genetiğimsin.

Gökyüzü kadar uzakta duruyorsun. Kovalamaca oynamamak için konuşmamamız gerekiyor

olabilir. Farklı diller, yöntemler kullanıyor olabiliriz. Bir sürü yazar var, herkes başka bir

şey yazıyor. Herkes hayatı başka bir şekilde tanımlıyor. Baba kız da bunu yapıyor olabilir.

Bak baba- kız dedim.Ben de bu baba – kız ikilemesinin altını çizmek istiyorum. Sana Bir şey

anlatırsa. Ben bir kerede olsa senin kucağında ağlamadan, senin yanında bir kere uyumadan

ölmek istemiyorum. Beş dakika da olsa varlığının bana sonsuz güven vermesini istiyorum.

Ne yaparsam yapayım babam beni korur. Ne olursa olsun O beni sever diyebilmek istiyorum.

Şu an ağlıyorum.Yıkanmak gibi ağlamak. Bu durum için ilk ağlayışım değil. Yokluğun

beni çok ağlatmıştır. Garip bir hasret bu.














Hayatın, zamanın bu kadar hoyratça kullanılamayacağı kadar kısa olduğunu sen benden

daha iyi biliyorsundur. Bak otuzsekiz sene önce bugün evlenmişsiniz. Otuzyedi sene iki ay

yirmiyedi gün öncede ben doğmuşum. Baba olmuşsun. Elbet sen de benimle ilgili bir sürü hayal

kurmuşsundur. Ben de oğlum için bir sürü hayal kuruyorum. Anlıyorum. Onun bana başkaldırması

hayallerimin bir parçası değil. Düşünmesi bile çok üzer. Ama üzülmek başka Bir şey sevmemek




başka. Dünyada hiçbir hata anne baba sevgisizliğiyle cezalandırılacak kadar büyük olamaz.

Hiçbir baba – kız bizimkisi kadar küçük sebeplerden dolayı birbirinden ayrı kalmayı

haketmiyordur.

Otuzyedi sene önce hayatına giren ' ben ' sıkılınca bırakacağın bir iş kolu değilim.Kar

getirmeye şirketler gibi bir kenarda tutulmayı haketmiyorum. Ya da lağv edilmek için yeterli sebep

taşımıyorum. Bu mektubu nasıl yorumlayacağını bilmiyorum.Bunun bir başlangıç olabileceğinden

emin değilim. Senden binlerce şey isteme hakkına da sahibim ama bir tek şey istiyorum:

Öfkelerimizi olmadığı bir yerde yeniden buluşalım. Kalemi kağıdı sen de seversin benim kadar

biliyorum.Şimdi bir liste yap lütfen. Senin için önemli olanlar listesinde ilk dörde girmiyorsam beni

aramasanda olur.

Ben de o zaman hayalimde yarattığım baba figürüyle sohbet eder dururum. N e yapayım

derim bu da benim kaderim. Başka çocukların hayali kahramanları, hayali arkadaşları olur benim

de hayali bile güzel olan bir babam var.

Bu satırları yazarak acı çeken çocukluğumu azlediyorum. O kadar uzun yıllardır yoksun ki

seninle ne konuşabileceğimi bile hatırlamıyorum. Olduğu gibi sevilebilmek istiyorsa biri olduğu

gibi sevmesini de bilmeli. Ben deli, dolu , asi, yaramaz, söz dinlemez ya da saygısız bir çocuğum

belki düşüncelerinle beni asıyorsun. Belki de hareketli, meraklı, çalışkan ve kendi söyleyeceği sözü

arayan bir maceracıyımdır.






Haklı olmak kazanmaya yetmez. Kimin haklı olduğu değil önemli olan bizim kazanmamız.

Bu hanede en büyük eksiklik huzur.Elbet bunun da bir yolu bulunur. İnsan eliyle gökdelen-

ler kuruluyor.İnsan diliyle ateşkesler imzalanıp savaşlar bitiriliyor. Elimize ve dilimize aklımız

yardım ettiğinde aşılmayacak duvar yoktur.

Ben senden bir gününü istiyorum. Ertesi gün nasıl davranmak istiyorsan yine öyle davran

baba. Tekrar söylüyorum ben kapağı kapatılacak bir kitap değilim.İstifa edeceğin bir meslek dalı hiç

değil. Bu işten emekliliğini isteme lüksünde yok.

Bekliyorum.


2 AĞUSTOS 2009





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yalnızlık İsterisi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayal Çeşitlemeleri
Şeyler
Hayal Çeşitlemeleri III
Hayal Çeşitlemeleri II

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Söz (Sessiz Edilen Yemin) [Şiir]
Sonsuz Aşk [Şiir]
Canla Cihan [Şiir]
Ayrılık [Şiir]
Kayıp [Şiir]
Pul [Şiir]
Eksilmeyelim [Şiir]
Yörüngesiz Fiiller [Şiir]
Kipler [Şiir]
Tuna [Şiir]


ESRA VIZVIZ kimdir?

Kendim hakkında söyleyebileceğim çok şey Orhan velinin tabiriyle ehemniyetsiz kabuledilebilir. Belki de şiirler kendimi tanımlayabileceğim en güzel sözler. . . . Sıradan bir ev kadınından beni ayırabilecek en özel şey şiirler çünkü. . .

Etkilendiği Yazarlar:
yok


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA VIZVIZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.