..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Tarihsel Olaylar > osman demircan




2 Şubat 2010
Nükhet İpekçi'ye Mektup  
osman demircan
Bir kanlı gömlek sineye bastırılarak çığlıklar susturulmakta. Delik deşik ve hala kan damlayan bir bulut gibi karanfillere yağmakta. Ve karanfiller bir durma biçimidir, dimdik ve sağlam. Bir beslenme biçimidir babasını kurşunlarla kaybetmiş bir kızın gömleğe sarılışı. Yüreğini kaybetmiş bir kuzunun yünlerinden örülmüş bir gömlektir kurtlar sofrasına atılan. Uzun ince bir yolda yürümektir katiller arasında dolaşmak. İyi yolculuklar demez kimse sana herkes yolunu keser ve gömlek yine kanar. Ulaşılmaz adalete ve ışığa. Bir kanlı gömlektir dağlarda koşan atlar.


:AIAJ:
Bir kanlı gömlek sineye bastırılarak çığlıklar susturulmakta. Delik deşik ve hala kan damlayan bir bulut gibi karanfillere yağmakta. Ve karanfiller bir durma biçimidir, dimdik ve sağlam. Bir beslenme biçimidir babasını kurşunlarla kaybetmiş bir kızın gömleğe sarılışı. Yüreğini kaybetmiş bir kuzunun yünlerinden örülmüş bir gömlektir kurtlar sofrasına atılan. Uzun ince bir yolda yürümektir katiller arasında dolaşmak. İyi yolculuklar demez kimse sana herkes yolunu keser ve gömlek yine kanar. Ulaşılmaz adalete ve ışığa.
Bir kanlı gömlektir dağlarda koşan atlar. Her yer uçurumdur, her yer avcı doludur ama. Dağlar ki atların toynak sesiyle inler. Atlar ki kanlı gömlek misali delik deşiktir. Acıyla erir atların ayak bastığı her yer. Ateş ve kan hızla yayılır çiçeklere. Bir hızlı ata biner yetim kız, yüzleri yırtan yüreğinin hallerini alınlara çizer. Babasının kanlı gömleğini, atların siyah bakışını kısıtlayan at gözlüğünü takmış insanların kirpiklerine asar. Gözleri siyah bir kadın olur kanlı gömleği sinesine bastıran yetim kız. O an göğsünün üzerinde bir kan olur ömrünü babasına adamışlık. Koyu bir çiçek beslenir yüreğinin damarlarından. İnce bir karanfil sızar bileklerinden. Kirli bir ölüm tutsak alır yaşama sevincini.
Ahret nerede? Cennet ve cehennem bu dünyada kurulmuş. Yüreği yanık kız cehenneme sürülmüştür. Bir sürgün ki babadan ayrı bırakmıştır. Bir sürgün ki yetim olarak cennete sokmuştur. Kimdir günahkar? Bir çiçek ki çimenlerin üzerini kapatıp onları başkalarına ezdirerek lalezarın en güzel gülü diye geçinmiştir. Asıl günahkar odur. Meğer bu topraklarda güneşi kapatan ne çok çiçek varmış. Meğer bu topraklarda başkalarına yaşama hakkı vermeyen ne çok gül varmış. Şimdi ağla karanfil. Çıkar şu zulmü gözlerinden. Nazarın değsin sokak ortasında vurulan nice insanların tenine.
Haberi olmaz taş duvarların. Bütün taşlar insanların üzerine yıkılır da sarsıntısı sadece seni vurur. Anlamaz seni şehrin gürültüsü. Karakol başka konuşur, hastahane başka konuşur, mezar başka konuşur. Kutsal kitapların sayfaları yırtılır. Sen romanlarda ararsın babanın gülüşünü. Cümleler yalan konuşur. Ama sen susma karanfil. Elbet seni bir duyan olur. Susma karanfil bu terör dursun. Ülkenin alnına dayatılmış silahlar sussun.
Hayat hem kar altındaki çimendir hem de dallarda açan çiçektir. Çiçekler artık birbirine saygılı olsun. Susma karanfil susma sen çiçeklerin en koyususun. Sen sessizlik ağusuna layık değilsin. Rengin her sabah gün gibi açsın. Ülke barışla ve huzurla dolsun.
Atlar özgürlüğe koşsun. Ak renkli küheylanın bilekleri zincirlerden kurtulsun. Ülke kurtulsun. Dağlarda atlar yürüsün. Sesini taşlar duysun. Kaya diplerinde karanfiller büyüsün. Ne atlar vurulsun ne de karanfiller kurusun. Güneşli yağmurlar yağsın. Ülkenin semasında gökkuşağı tüm renkliliğiyle var olsun.
Kahır iskelesi denizlerde kurulup sessiz gemiler kalkmasın. Bunca yalanın ortasında tek doğru sensin. Ayağa kalk karanfil! Atlar senin çağrınla koşsun. Tüm silahlar sussun. Ülkenin kaderi silahlar konulmuş bir masada yazılmasın. Ülke insanları bir ipe dizilmiş inciler gibi kurşuna dizilmesin. Bu ülkenin kaderi kan ve gözyaşı olmasın.
Bu ülke topraklarında atlar vurulur, karanfiller esaret görür. Ağla karanfil ağla! Sen duygu yüklü bir bulutsun. Gözlerinin ıslaklığında karanfiller büyüsün.



Nükhet İpekçi'nin Can Dündar'ın programında babasının kanlı gömleğine sarılışı beni ağlattı. Bir insan olarak çok üzüldüm. Var mı bunun sağı solu...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Selam...
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
3 Şubat 2010
Duygusal tarafınız kadar,mantığınız da oldukça güçlü...Haz alarak okudum yazınızı.Teşekkürler.Saygılarımla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihsel olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurtlar Vadisi
İnsanlaşma Bir Süreçtir
Mavi Marmara

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.