Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Tasasız yüzler arasında,tedirgin bakışlarımızla arıyoruz. Hızlı hızlı adımlarla,ılık bir rüzgara kaptırarak kendimizi,bir nefeslik çekiş için,arıyoruz. Ne kadar çok adam,ne kadar çok kadın varmış.Oysa;birbirimizi bulduğumuzda uçup gidecek bir kaygı olduğunu bile bile kaybediyoruz kendimizi o kalabalıkta.Başka adamlarda,başka kadınlarda yok ediyoruz bedenlerimizi.Etlerin birbirine sürtmesi olmayacak,bizim birbirimize dokunmamız biliyoruz.Ama yine de;sokak sokak,beden beden,düş düş arıyoruz,yokluyoruz ellerimizle... Kimse anlamayacak,biliyoruz.Ne aradığımızı,neden aradığımızı.Bir sen biliyorsun,bir de ben aynı dili konusabildiğimizi.Ben O'yum Aylak Adam'ın B'si ... Sen beni ararken,ben ne neler yaptım ... Senin hiç kabul etmediğin bir düzen vardı ya hani,işte ben o düzenin bir parçası oldum.Geçenlerde bir oyuna gittiğimde daha iyi anladım,ne kadar bağımlı olduğumu.Neden sadece resim yapmadığımı veya yazı yazmadığımı düşündüm.Kendimi bir tasarım ofisine kapattığımda,etrafı duvarlarla kaplı bir sığınak yarattığımın altındaki,kirli yüzleri düşündüm.Hassas kalbimden elleriyle parçalar koparabilecek kadar kötü olanları.Sonra onlardan daha kötü olmayı denedim,daha acımasız,daha hırslı,aslında daha kurban...Kendi ayaklarımdan kendimi asmıştım başaşağı.Seni aramayı unutmuştum,kendimi bulmaya çalışmaktan.Kimse beni görmesin diye ördüğüm duvarlara,çarparken kanamıyordum artık.Sadece biraz daha battığım bir bataklıkta gibiydim.Evet ben o düzenin kızgın bir maşasıydım.Dokunanın eli acıyordu artık,çoğu kez eriyordu... Yine de, Resim yapıyordum.Ama ben insan resimleri çiziyordum.İstanbul'un içinde seni arayan,bekleyen kadınları.Belli renklere bağlı kalmadan,çizgilerin arasına sıkışmadan çiziyordum.Çünkü her kadın farklı çizilirdi,kadınlar istanbul'u aynı görmezlerdi... Yazı yazıyordum ara ara; En umutsuz zamanlarımda,herşeyi kaybettiğimi sandığım o daracık anlarda.Bazen korkuyordum yazmaya,kendime bile itiraf edemediğim nefretimi.Elime kalemi her aldığımda,ayaklarımdan asılmış benin,kanı beynine aktığı zamanlardı.Şakaklarıma ağrılar girerdi... Fotoğraf çekiyordum bir de.İçinde hangi an olursa olsun kendime ait bir duyguyu bulmayı seviyordum.Hikayeler yazmayı seviyordum o duygulara,kimi zaman masallar.Çocukken barbilerimle kurduğum düşlere benziyordu. Evet!Hiçbirşey yapmadığım zamanlarda düş kuruyordum.Peri kızın oluyordum çoğu kez,seninle çarpışıyordum kalabalık bir caddede. Tıpkı senin gibi,seni düşlüyordum bende.Ama sen tek parça,ben binbir parçaydım.Sen benim parçalarımı bir araya getirecek kişiydin. Tüm hayatını beni bulmaya adadığını biiyorum.Çünkü,ben varsam sende vardın.Sihirli değneğin yoktu ama güçlü ellerin vardı.Titrek bekleyişinden tanırdım ben seni.Sonra hızlı adımlarla peşimden gelişini,yine hızla yayılan kokundan anlardım. Neden bende sadece seni aramadım bunca yıl.Kendimi kaybetmeyi seçtim çoğu kez.Aradığım nadir anlarda,bulamadığım için neden umutsuzluğa kapılıp vazgeçtim.Şimdi daha iyi anlıyorum karşıma çıkan adamların beni neden yaraladığını,çünkü hiçbiri sen değildin. Yeniden arıyorum şimdi ben seni.Sen hiç umutsuzluğa kapılmadan ararken benim gözlerimi,ben kapadığım için hayıflanmaktan da vazgeçiyorum.Tasasız yüzlerin arasında,tedirgin bakışlarımızdan tanıyacağız birbirimizi.Ben seni kokundan,sen beni uzun bacaklarımdan tanıyacaksın.Tüm kaygılarımız uçup gidecek.Tanımadan seveceksin beni,bende seni.Bilmeden tapacaksın bana,tıpkı karıncalar gibi... Sen parçalarımı toplayıp,kafamdaki karışıklığın iplerini bırakacaksın.Bir renkte olmadığımı bir tek sen göreceksin. Ben de seni öpeceğim sol kulağından,binlerce kez. Zaten seni görür görmez,ayağımın ipleri çözülecek,başaşağı olmayacağım.Seni ararken soğuyacağım.Bulduğumda tekrar yanacağım. Arıyoruz şimdi birbirimizi,onlara söylemeye gerek yok çünkü anlamayacaklar...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bahar Özhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |