Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
"ÖTEKİ" HÂLİM Şimdiye kadar yaşamımda izlemeye fazla vakit ayıramadığım , ne kadar sever gibi olsam da gerçek bir sanat ögesi kategorisine koyup hak ettiği ilgiyi göstermediğim , benim için hep “öteki” olan tiyatroyu “öteki tiyatro” da izlemeye karar verdim bu sefer. “Erkeklik Halleri” adlı oyunu cazip kılan öncelikle konusuydu. Tanıtım broşüründeki ; küfür düzeyinin duyma bozukluğuna yol açabileceği uyarısı daha oyunu izlemeden beni düşünmeye sevk etmişti erkeklik hallerimiz hakkında. Üçüncü tekil olarak kendimi izleme fırsatını kaçırmamak için bir apartmanın bodrum katındaki sahnede yerimi aldım. Perde arkası diye bir şeyin olmadığı , oyuncuların sahne içerisinde kıyafetlerini yandaki askıdan alıp değiştirdikleri , upuzun sıralanmış tahta oturaklarda neredeyse kucak kucağa izlememize neden olan daha önce hiç rastlamadığım bir sahne tipiyle karşı karşıya gelmiş olmak oyunun en başında şaşkına döndürmüştü. Daha ilk dakikalardan keyifli bir oyun olacağını tahmin etmenin zor olmadığı oyun , iki erkeğin tüm gerçek hallerini yansıtan bir bölümle başlamıştı. Bir siyasi liderin korumalığını ve danışmanlığını yapan iki adamın arasında yaşanan diyaloglar , erkeklerin gerçek manada kadınlara bakışlarını anlatan sahneydi. Siyasi liderleri için hangilerinin daha kıymetli olduğunun tartışıldığı , bir nevi güç gösterisi şeklindeki bu oyun biter bitmez oyuncular ; ışıkların kapandığı sahnede hem çaldı , hem söyledi , hem oynadı. Sahne aydınlandığında dekorunun değişmiş olduğunu görmemle birlikte bu farklı tarzın bir adı olabileceğini düşünüp , sonrasında araştırdım ve aslında bir “oda tiyatrosu” na gittiğimin geç de olsa farkına vardım. İkinci bölümde terfi etmeyi bekleyen iki akademisyenin arasında geçenler mizahi bir dille anlatılmıştı . Birbirleri hakkında asıl ne düşündükleri , içlerinden ne gibi küfürler ettikleri gösteriliyor bu arada düşünen oyuncu dışında her şey hareketsiz hale geliyordu. Farklı yöntemler kullanılıp iç dünyaların ustaca anlatıldığı sahnelerden sonra en etkileyici olan üçüncü bölüme geçilmişti. Zaman kavramı olarak belli bir sırada gitmeyen , döner bıçağıyla cinayetin işlendiği bölümde en sonda yaşanan olay en başta verilmiş ve geriye doğru gidilmişti. Erkeklik halinin küfürbaz , agresif , sorumsuz hemen hemen tüm olumsuz yönlerini anlatılmıştı. Hem didaktik hem komik olan bu bölümün en keyif verici olan bölüm olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim . Toplam 4 kişinin yer aldığı oyunda bize gerçek hallerimizi çok başarılı bir şekilde yansıtan erkek oyuncular vardı.Tiyatronun farklı bir dalı olması nedeniyle dekordan bahsetmenin anlamsız olacağını düşünüyorum. Ancak yer yer çalan Ankara havaları zaten keyfi yerinde olan seyircileri iyice keyiflendirmişti. En son çıkarken , seyircilerle sahnede muhabbet edecek kadar sıcakkanlı olan oyuncuları gidip tebrik etmeyi bir borç olarak bilip , teşekkür ettim. Başka bir teşekkürü hak eden "Öteki Tiyatro"ya ise kendi halimi anlamamda yardımcı olduğu için çıkarken ardımda bir gülümseme bırakarak ayrıldım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emre Öksüzel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |