Özgürlük kelime anlamýyla 'her türlü dýþ etkiden baðýmsýz olarak insanýn kendi iradesine, kendi düþüncesine dayanarak karar vermesi durumu' dur. Her türlü dýþ etkiyi reddeden ve sadece kendi iradesine dayanarak karar veren insanlara göre Allah 'a inanmak ve O'nun emir ve yasaklarýný uygulamak tutsaklýktýr. Nefsini tatmin edemediði her anýn azap haline dönüþeceðini düþündüðü için kiþi, Allah'ýn dosdoðru, güvenli ve huzurlu yolunda yürümek yerine þeytanýn eðri yolunda özgürlüðünün peþinde koþmayý tercih eder. Ancak bu özgürlük arayýþý aslýnda tutsaklýðýn bir baþlangýcýdýr. Hem bu dünyada hem ahirette yaþanacak olan sonsuz tutsaklýðýn...
Ýnsan hayatý boyunca nefsinin arzuladýðý pek çok þeyin peþinden koþar. Ýyi bir iþ, kariyer, aile... Ancak sadece kendi istekleri doðrultusunda kararlar veren bir insan için çok severek baþladýðý bir iþ bir süre sonra çekilmez hale gelebilir. Ya da çok büyük bir aþkla baþlayan evliliði kýsa bir süre sonra nefrete dönüþerek sona erebilir. Çünkü insanýn istekleri ve beklentileri sürekli olarak deðiþir. Özenle beslediði nefsi ona sadece emreder ve kiþi onu doyurmaya devam ettiði sürece daha da fazlasýný istemeye devam eder. Yeni evler,arabalar... Ancak sahip olduðu andaki mutluluk çok uzun sürmez, çünkü daha iyisini gördüðünde elindekiler tüm deðerini yitiriverir. Maddeye olan esareti bu þekilde hayatýnýn sonuna kadar devam eder. Uyuþturucuya, karþý cinse, modaya, paraya ... 'Kadýnlara, oðullara, kantar kantar yýðýlmýþ altýn ve gümüþe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu þehvet insanlara 'süslü ve çekici' kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr. Asýl varýlacak güzel yer Allah Katýnda olandýr.' (Ali Ýmran Suresi, 14)
Gerçek özgürlüðü elinin tersiyle iten insan hem bu dünyada hem de ahirette kaybedenlerdendir. Allah'a teslim olan ve O'nun rýzasý için yaþayan insanlarýn yaþadýklarý sonsuz huzuru ve mutluluðu asla yaþayamazlar. Çünkü iman eden insanlar Allah'ýn verdiklerini sadece Allah yolunda kullanýrlar, kendilerine verilenle mutlu olmayý bilirler ve her zaman þükrederler. Kendi istek ve arzularýný Allah'ýn emir ve yasaklarýndan önde tutmazlar. Durmaksýzýn dua ve ibadetle yorulmaya devam ederler. Ancak bu yorgunluk hiçbir zaman býkkýnlýk vermez onlara. Aksine Allah için daha fazlasýný yapmak isterler ve ibadet ettikçe içlerini sonsuz bir huzur kaplar. Çalýþýp yorulan hiçbir insanýn yaþayamayacaðý bir huzurdur bu.' Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ýn zikriyle mutmain olanlardýr. Haberiniz olsun; kalpler yalnýzca Allah'ýn zikriyle mutmain olur.' (Ra'd Suresi, 28) Ve 'kalplerin yalnýzca Allah'ýn zikriyle tatmin olduðu' an, gerçek özgürlüðün baþladýðý andýr. Çünkü kiþi artýk ne kendisinin esiridir ne de bir baþkasýnýn. Sadece Allah'a kul olarak yaþamanýn verdiði sonsuz huzurla dünyanýn en özgür insanýdýr.
'Allah (ortak koþanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkýnda uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklý olan (köle) bir adam ile yalnýzca bir kiþiye teslim olmuþ bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ýndýr. Hayýr onlarýn çoðu bilmiyorlar'. (Zümer Suresi, 29)
Toplumlara empoze edilmeye çalýþýlan özgür yaþam ve hümanist felsefeler aslýnda insanlarý doyumsuzluða ve sorumsuzluða sürükleyen þeytan iþi bir oyundur. Þeytanýn istediði gibi tüm hayatýný nefsini tatmin ederek geçiren insan, ölümle birlikte gerçek hayata uyandýðýnda sonsuz tutsaklýðý da baþlayacaktýr. 'Elleri boyunlarýna baðlý olarak, sýkýþýk bir yerine atýldýklarý zaman, orada yok oluþu isteyip-çaðýrýrlar.' (Furkan Suresi,13)
Þeytanýn aldatmacalarýna kanmayan ve Allah'a sýðýnanlar ise cennette gönüllerinin istediði herþeye kavuþacaklardýr. 'Ýçinde ebedi kalýcýlar olarak, orada her istedikleri onlarýndýr; bu, Rabbinin üzerine aldýðý, istenen bir vaaddir.' (Furkan Suresi, 16)
Ýnsanlar ölümle birlikte bu derin uykudan uyanacak ve sonsuz özgürlük ve sonsuz tutsaklýða adýmlarýný atacaktýr. Allah'ýn vaadi bir gün mutlaka gerçekleþecektir. Ve unutulmamasý gereken çok önemli bir gerçek vardýr ki, O gün çok uzak olmayabilir...

Altuð ÖZTÜRK