Evlilik yasal yoldan seks yapabilme hakkıdır. Sekste mutlu edebilme yeminidir ve bu konuda mukavemet imzalatmacadır. Bir de töreni vardır bu antlaşmanın "düğün" adı verilen. "Biz seks yapıyoruz" duyurusudur. Bir de aileyi bilinçlendirme ayinleri vardır "kız isteme" denilen. Ana ve baba vermek zorundadır kızı "madem gençler karar vermiş, bize de mutluluklar dilemek düşer" diyerekten... Ancak kız babasının aklından "kız verdikten sonra bana laf düşmez" geçmektedir.



Düğünlerde göbekler atılır, pastalar dağıtılır standart olarak ve damat eve girerken tekmelerle yumruklarla uğurlanır. Bütün bu şaaşalar, bütün bu çabalar bütün gece yorulup ortalama 8 saniyelik "huzur" içindir. Evlenmekteki amaç herkes için aynıdır. "SEKS"...



Bunu dile getirenler hakir görülür ve dışlanırlar, ancak temelde "evlilik" denince akla ilk gelen "gerdektir". Bu esas göz önünde bulundurulacak olursa; "bana verir misin" ile "benimle evlenir misin" arasındaki tek fark "seninle seks yapmak için nikah memurundan onay alıyorum" anlamına gelen "benimle evlenir misin" sözünün biraz daha uzun süreli bir vaat olmasıdır...



Benimle evlenir misin derken erkekler aslında şunu da beyan ederler: "İşim bitince kıçımı dönüp yattığım zaman seni kaybetmekten korkmamak istiyorum".



Evlilik hakkında yeterli bilgiye ulaştıktan sonra daha acı bir gerçeğe değinecek olursak "benimle evlenir misin" sözünün derinlerinde çok büyük küfürler sakladığı gerçeğiyle yüzyüze kalıyoruz. Önce bu sözün yöneltildiği hatun kişiye, o hatun kişinin ebeveynlerine, erkek ve kız kardeşine ve o hatundan doğacak olan çocuğa kadar varan derin bir küfür...



Hala evlilik müessesesine güzel tarafıyla bakabiliyor musunuz? Eğer çocuklarınıza ve çevrenizdekilere evliliği dinsel açıdan anlatmayı es geçmeğe devam ederseniz, onlar bu konuya cinsel açıdan bakmaya devam edecektir. Sizi temin ederim ki; evlilik denen zımbırtı hergeçen dün daha da çirkefleşmeye devam edecektir.



Yasin ERSOY