İyi bir aşk mektubu yazmak için, neler yazacağını bilmeden oturman, kalktığında da ne yazdığını bilmemen gerekir. -Rouesseua |
|
||||||||||
|
Odamin disindan bir tikirti geldigini duydum. Odamdan cikmak icin kapiya yoneldim. Kapinin kolunu zorladim. Hirslandim, hizlica kapi kolunu kirmak pahasina zorlamaya devam ettim. Nafile. Kapi kilitliydi. Anahtarda ustunde degildi. Oylece kapinin onunde dikilmisken birseyi animsadim disariya baktigim zaman disarida hicbir insan evladi yoktu. Oysa bu saatlerde islerine gitmek icin kosusturan insanlar, yolun tozunu atarak hizla gecen arabalar, ozelliklede kornaya basmaktan hic cekinmeyen taksiler olurdu. Karsi market 24 saat acik olmasina ragmen o bile kapaliydi. Kapinin kolunu biraktim, iceriden bir ayak tikirtisi kapiya dogru yaklasti ve sanki kitli kapi o degilmis gibi kapiyi hic tereddutsuz direk acti. Karsimdaki annemdi. Saskin saskin yuzume 'Gunaydin' dedi. 'Gunaydin' dedim. 'Erkencisin' dedi, 'Gel asagida kahvaltiyi hazirliyorum, yardim et. Hem cay demlendi, babanla kardesin uyanincaya kadar da iki laklak ederiz.' Annemi gordugume hic bukadar sevinmemistim. Universiteden kirlilerimi yuklenip iki ayda bir geldigim zamanlarda bile bes dakika muhabbet ya eder ya etmeyiz, hemen arkadaslarimla bulusmak icin disari cikardim. Ama simdi onunla saatlerce konusmak, onun bana soylediklerini can kulagiyla dinlemek istiyordum. Eliyle sol yanagimi oksadi, elleri buz gibiydi, 'Hadi yuzunu yikada gel'dedi ve asagi mutfaga indi. Asagi indigim zaman annemi mutfakta pencereye karsi oturmus dalgin dalgin disariya bakarken buldum. Caylarimizi koymustu. 'Gunaydin annelerin en guzeli' dedim. Bana dondu, yuzu solgundu. Uykusunu alamamis sanirim diye icimden gecirdim. Onu bukadar durgun hic gormemistim. Yanina oturdum. 'Kar yagmis' dedim. Bana bakti, elini yine yanagima goturdu 'kari herzaman sevmissindir' dedi. 'Kucukken kisin ilk kari yagdigi zaman okula gitmemek icin her turlu yalani uydururdun, migdem agriyor, ayagim aciyor' gulumsedi, 'sana izin verirdik gitmezdin, sonrada o agrisi sizisi oldugunu soyleyen sen degilmissin gibi beni de yanina alip disarida kardan adam oynamaya cikariridin'. Guldum, 'Anne?' dedim, ''Hic uzdum mu seni?'. Cayindan bir yudum aldi disariya bakiyordu, bana dondu. Yuzume bakti uzun uzun, 'Bir evlat ne kadar uzerse annesini o kadar'dedi. Sonra aniden 'Asil ben seni uzdum mu?'diye sordu. Hic tereddutsuz 'Asla' dedim, 'Sabahin 5'inde kalkip kahvalti hazirlayan sen, ki bunu sirf bizi sevdigin icin yapiyorsun'. Kalkti firina bakti, simit almis babam aksamdan onlari isitiyordu, 'Babanla kardesini uyandir hadi' dedi. 'Tamam' dedim. Yukari ciktim. Yatak odasinin kapisindan babama baktim, horul horul uyuyordu. Babam, kucuklugumde tek basina dunyayi kaldirir diye dusundugum adam, Atlasim benim. Artik yaslanmaya baslamisti. Bunu kendine itiraf etmiyordu belki ama aksamlari saat dokuz denince televizyon karsisinda horlamaya basliyordu. Gulumsedim. Iceriye girdim. O kadarda sesiz girmeme ragmen gozlerini araladi hafifce, sag kolunu acti 'Gel yanima' dedi. Yanina uzandim. Koluyla omzuma sikica sarildi, 'Canim evladim benim' dedi. O an o kadar guvende hissettim ki kendimi, kalkmak gelmedi icimden hic, hep oarada oyle kalayim, dunyanin tum kotuluklerinden, hirslarindan, art niyetlerinden o okururdu beni zaten. 'Sen bizim hep ilk goz agrimiz oldun bunu hic unutma tamam mi?' dedi. Yas dolan gozlerimi sildim usulca ona hissettirmeden, 'Siz de benim ilk goz agrimizsiniz' dedim. 'Hah hah hah' diye agdali bir gulus koyverdi. Cok keyiflendigi zaman hep boyle gulerdi. 'Umarim senin icin hep iyi bir ebeveyn olmusuzdur' dedi. Yuzune baktim disari dalmisti benimle konusurken. 'Kar yagmis.. Gec bile kalmisti, bu mevsimde coktan yagmasi lazimdi' dedi. Kapida duran kardesimi farkettim, 'Gel buraya kiskanc kedi' dedim, kikirdadi. 'AAA kar!' dedi. Pencereye kostu, perdeleri sonuna kadar acti. Sonra kosarak geldi yanima uzandi, 'Gunaydin' dedi mahmur bir sesle. Sarildi bana. Oylece kaldi, biz babamla disari bakarken yattigimiz yerden, o yanimda uyuya kaldi tekrar. 'Uyudu kedicik' dedim. 'Yaramaz, hergun gec kaliyor okula bu uykuculugu yuzunden' dedi babam. Gulumsedik ikimizde. 'Kar tum kirleri temizliyor' dedi. Durdu 'Aslinda ustlerini ortuyor, beyaz insani kandiriyor' dedi. Dogru soyluyordu, kar bembeyaz, kristallerin mukemmel uyumu, kar mucize gibi ama bir o kadarda soguk.. 'Kardesin seni ornek aliyor' dedi bana donerek babam, 'Bundan cok mutluyuz annenle ikimiz cunku senin basarilarinla hep ovunduk ama artik kendi ayaklarin uzerinde durmayi ogrenme zamani geldi' dedi ve ayaga kalkti, roptesambrini giydi. Derin muhabbetlere girildigi zaman hep kacardi babam, duygusallastigini hicbirimizin gormesine izin vermezdi. Belli belirsiz kapidan cikarken gozlerini sildigini farkettim, belkide yanildim. Asagi inerken seslendi 'Hadi annenizi bekletmeyelim'.. Kardesime seslendim, 'Uyan bak, kahvaltidan sonra okula gitmeden disarda kartopu savasi yapariz dedim', gozlerini acti, bana buyuklerin soylerken tereddut ettigi, bazen en soylenmesi gereken yerde bogazimiza tikanan, bazense soylendigi zaman tum kapilari acan o iki kelimeyi soyledi, en saf bicimde 'Seni seviyorum'. Sarildim kardesime, soguktu bedeni sanki cok usumustu 'Ben de seni cok seviyorum birtanecigim' dedim. Neden bu kadar usudugune bir anlam veremedim. Kalkti, hizla kapidan cikarak, merdivenlerden asagiya kostu. Kahvaltida aileme ulkenin onde gelen firmalarindan birine yaptigim is basvurusuna gelen olumlu yanitini gosterecektim. Birden titreme geldi icimden. Mektubu almak icin odama yoneldim. Kapali olan kapimi actim, kapi acik penceremden esen ruzgarin etkisiyle carpti. O anda basucumdaki telefonla saatim ayni anda calmaya basladi. Irkildim. Saate baktim saat altiydi. Telefona kostum, actim. Telefondeki ses, ismimi soyleyerek , Bolu emniyet mudurlugunden aradiklarini soyledi. Sesi donuktu.' Cok uzgunum ama soylemek zorundayim, anne, babaniz ve kardesiniz bir trafik kazasinda hayatini kaybetti'dedi. Dondum, telefonu kapamisim 'Anne, Baba' diye bagirarak asagiya dogru yoneldim. Kosarak inerken merdivenlerde tokezledim ve yuvarlanarak asagiya kapaklandim. Mutfak karsimda ben yerde, dogrulamadim. Oldugum yerde oturdum. Karsimda mutfak masasi, ustu bos ne annem ne babam ne de kardesim vardi masanin etrafinda. Hatirladim. Ailem bir yakinimizin yanina gitmisti. Aksam babam aramis 'Sabah erkenden cikacaz, kahvaltida gorusuruz' demisti. Bos masaya bakarak, dakikalarca oldugum yerde agladim, saatim ara ara calmaya devam etti ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayaz Meyhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |