..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gerilim > SİNAN İSPENOĞLU




6 Mart 2011
Acı Bir Ayı Avı  
acı bir ayı avı

SİNAN İSPENOĞLU


Sinan, bıyıgı terlemiş genç yagız bir delikanlıdır. Köyde gece okullarına giderek okuma yazma ögrenmişti. Ailesinin maddi durumu iyi degildi. Sinan okula devam edemedi. Sinan evin en büyük ogludur. Babası gurbette çalışır,bayramlarda gelirdi. Evde görülen işleri yapar,işi olmayıncada keçı otlatırdı daglarda. Sinan sessiz pek konuşmayan biriydi.Akşam eve gelince annesinin yaptığı bazlamaları yer yatardı. Sinanın iki de kız kardeşi vardır. Onlarla aksamları süllenpe,lök, beş taş, celik oyunu oynarlardı.


:BDDG:
Sinan, bıyıgı terlemiş genç yagız bir delikanlıdır. Köyde gece okullarına giderek okuma yazma ögrenmişti. Ailesinin maddi durumu iyi degildi. Sinan okula devam edemedi. Sinan evin en büyük ogludur. Babası gurbette çalışır,bayramlarda gelirdi. Evde görülen işleri yapar,işi olmayıncada keçı otlatırdı daglarda. Sinan sessiz pek konuşmayan biriydi.Akşam eve gelince annesinin yaptığı bazlamaları yer yatardı. Sinanın iki de kız kardeşi vardır. Onlarla aksamları süllenpe,lök, beş taş, celik oyunu oynarlardı. Ama oyunlarda hep yenilir kendisinin çok iyi bildiği saklambaç oynarlardı. Sinanı bu oyunda kardeşleri hiç bulamazdı. Sinan gider bir ot yığının içine yatardı. Oyunu kazanırdı çünkü kardeşleri onun oyunu bırakıp gittiğini sanarlardı. Ama oyunu bırakmazdı. Sinanın yaşamı coçukluk yılları böyleydi genellikte.
Mevsimlerden sonbahar aylarıydı.Keçiler daglarda kendi başına otlanırdı. Bu dönemde dagda ayılar,kurtlar olurdu. Hayvanları telef ederlerdi.Sinan keçileri kırlardan topladı. Eve getirdi. Ama bu gelişte evde bulunan öküzler yoktu. Akşam yagmur yagıyordu. Annesi bu saatte daga gitmesini istemedi. Sabah olunca gidersin oglum dedi. Sinanın annesi oglunun okumasını istiyordu. Onun derslerinin iyi oldugunu ögretmenlerin sinan okula gönderin diyorlardı. Ama köyde ortaokul yoktu. Kadın basına bır şey yapamazdı, annesi okuma yazma bilmezdi zavallı. Sabah oldugunda sinan annesin4n yaptığı cöreklerle bir bardak çay içti ve öküzleri aramaya koyuldu. Öküzler sinan ibrahim amcasın öküzleriydi. Sinana onlara bak sana bir cep harçlığı veririm demişti amcası. Sinan o koyak senin bu gez benim hertarafı geziyordu. Ayıolugundan sonra Alıca cıvarında gürük ismailin kondugu yerde kırmızı öküz yatıyordu. Öküzü bir şey yemişti.Ama sinanın içine bir korku düştü. İze baktı anlayamadı öküzü neyin yediğini. Sinan sonra evlerinin aşagısında bulunan komşusu osman amçasına durumu anlattı. Daha sonra evdeki tüfekleri alarak koyuldular öküzün öldürüldügü yere. Osman amcası ize baktı ve bu öküzü ayı yemiş dedi. Ve biz ikimiz bu ayıyı öldüremeyiz dedi. Köydeki adamlara haber verelim onlarla yarın bu ayıyı vururuz dedi. Sinan aglıyordu. Osman amcası sordu neden aglıyorsun oglum iyiki seni yememiş. Canını iyi kurtarmışsın dedi. Sinan dediki bu sıgırlar amcamındı,ve ben onları akşam gelip bulup götürseydim bu öküzleri ayı yemezdi,amcamın emanet ettiği iki öküze sahip cıkamadım diyordu. Oşman amca ekledi oglum cana geleceğine mala gelsin, canını sıkma mal yine bulunur diye sinana teselli veriyordu. Akşam olmuştu. Sinan sabah o ayıyı öldürmeyi hayal ediyor,saga gidiyor sola gidiyor uyumuyordu. Nihayet istenilen zaman geldi osman amca beş altı adamla geldiler sinanıda alıp yola cıktılar. Osman amca ayının cok tehlikeli olacağını söylüyor taktikler veriyordu. Hava yagmur havasıydı. Ayını izini bozarmutta buldular. Takip ettiler ve tekegediğinde bir inde buldular ayıyı. Ama iki kisilerdi sinan osman amcaya ayıyı gösterdi ve bagırdı ayı homurdanarak kacıyordu. Osman amca iki el ateş etmişti ve ayı yaralandı. Osman amca sinana diger adamlara haber vermesini istedi. Kendiside yaralı ayının arkasına gitti. Sinan haber verdi adamlara tepeden onlara çağırdı amca gelin ayı burda diye. Adamlar tamam dediler. Sinan koşarak osman amcanın arkasına gitti. Osman amca asagı bir say tasın orda ayıyı kıstırdı.Osman amca teltige basar silah patlamaz,aksilik olacak ya. ayı osman amcaya saldırır. Ayı osman amcanın kolundan ısırır. Osman amca agazından sesi cıktığı kadar bagırır.bunu duyan sinan koşar ve osman amcasının ayını agzından kurtulmak için cırpınişlarıni görür. Ayıya elindeki tek kırma tüfekle ateş eder . Ayı osman amçayı bırakıp sinana hücüm eder.sinan tazeciktir daha ayı tuttugu eti sıyırır atar bedeninden.sinan bagırır osman amca yerinden kalkmaya ve gencecik bu cocugu kurtarmaya calışır. Sinan kendisini hissetmez bile.boynundan ısırır ayı sinanın. Osman amca silahı yapar ve ayıya sıkar . Ayı ölür. Sinan can cekişmekte.. Gözlerinden yaşlar akar.. Osman amca sarılır oglum diyerek alır kucağına kurtarmaya çalışır sinanı. Ama sinan yolda can verir.yüzünde bir gülümseme belirir. Osman amcası ne yapacağını bunu annesine nasıl diyecegini bilemez.Ama annesi demek zorundadır. Zaten onun cansız bedeni gören kardeşleri sarılırlar o cansız bedene. Sinan buz gibidir. Osman amca o beni kurtarayım diye kendini feda etti. Benim için yaptı bunu. Keşke kurtarmasıydı.ben yaşımı yaşadım dişimi dişemiştim dedi. O küçük yürek yagmurlar eşliginde mezara koyuldu.ama sinanın cebinden cıkan şiir bunu daha önceden biliyormuş gibi bir his uyandırdı yüreklerde

o şiir şöyle,

Benim vaktim doldu dostlar
Gelmez yola gidiyorum
Yakmayın bana agıtlar
Ben muhammedime gidiyorum

Manasız ölüm yoktur
Caresiz bir umuttur
Kalbime saplanan oktur
Yayın geldigi yere gidiyorum

İyice yakansın bedenim
Biraz bol olsun kefenim
Kapatsın dünyayı gören gözlerim
Ahireti görmeye gidiyorum

Gidiyorum sonsuzlugun sahibine
Kanmayın sizde nefsin ipine
Gül aldım sag elime
Ben rabbime gidiyorum



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gerilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sinaımı Ölümü

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurt Adam
Kayıp Kentin Kütüphanesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Emine (Akrostiş) [Şiir]
'Aşk Başka, Sevda Başka' [Şiir]
Zefure [Şiir]
Şiir Perisi [Şiir]
Geldim Çanakkale"m [Şiir]
Pencere Kenarlarını Seçerdim Eskiden [Şiir]
Ben O Yari Özlerim [Şiir]
Sevgiliye Özlem Uzak Şehirlerden... [Şiir]
Tarihçinin Aşkı [Şiir]
Düş Bahçem [Şiir]


SİNAN İSPENOĞLU kimdir?

sinan ispenoglu


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © SİNAN İSPENOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.