..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > aslı nur ustabaş




7 Mayıs 2011
Umut Tanelerinin Fısıltısı  
umutsuzluğun umuda akışı...

aslı nur ustabaş


Umut...En yıkılmazları yıkan hain...iblislerin haremde en gözdesi...Umutsuzluğa dönüştüğünde kıyametlerin en kefensizi...Umutsuzluktan dönüştüğünde cennetin ta kendisi...


:BJDG:



Yürüyorum sahte dünyanın azap dökülmüş kaldırımlarında. Ben sessizim, içim sessiz. Ama çığlık atıyor ciğerim hissizliğin her bir hücresine karşı azimle. Kinle örülmüş binalar yürüyor üzerime. Kahırlardan kahır beğeniyor canlılığından ödün vermiş yüreğim. Kablolar bağlı beynime. Ne görüyor, ne duyuyor, ne hissedebiliyorum. Kokulardan mahrum bırakılmış, konuşmaya üşenir olmuş şu özgür dedikleri bedenim. Her yanda bataklıklar; yalanlara kuyu kazan amaçsız yılanlar; hayatlarla oynayan, gözyaşlarından zevk alan sahte suratlar… Herkes kör, herkes sarhoş, herkes bir garip bağlantıda ama yok yüzleri gören, gözlere bakan, solup giden yıldızların acısına kefil olan.

Bakıyorum kalmamış mı diye umuttan ufacık bir parça içlerinde. Hani olur ya? Ceplerde kalmış bir kırıntı; çöpe atılmış minnacık bir inanç; rüzgârın alıp götürdüğü, fırtınalarda koruyup büyüttüğü mini minnacık bir umut tanesi…

Ve görüyorum. İşte! Körpecik bir umut gözlerimin önünde. Yakarıyor dudakları gelip geçen cesetlere. Semaya açılmış gibi elleri. Sanki medeti onlardan değil de, O’ndan istiyormuş gibi. Mahzun gözleri. İçinde yaşların biriktirdiği suçsuz tül-i emelleri. Efil efil tozlanmış sarı saçları rüzgârda. Eflâk var parmaklarından aman dileyen dudaklarına. Meftun olmuş gerçek kalbi, göğsündeki o et parçasıyla karıştıranlara.

Gözleri Akdenizden çağlar gibi… Mai gelmiş, ona konmuş gibi… İçinde oynaşan nurlar veriyor vicdandan doğma zelzeleyi veriyor iliklerime. İçin için parçalanıyor gecenin dehlizinden efrûz-u ateşim. Bir kara sevdaya bulanıyor kadersiz gözlerine bakan gözlerim. Biçare hüzne boğuluyor hıçkırıkları. Bir ukde doluyor ciğerinden geçen her nefese. Her solukta biraz daha koparıp umudundan, çekip gidiyor cehennemin kim bilir hangi köşesine. Mağrur mai siyaha karışıyor. Gözlerimin önünde, bir yaşam bitip tükendiğini ilân ediyor.

Bir tek ben mi görüyorum bu hain sis içinden ufûlünü ahterin? Medeniyet yularını boynuna geçirmiş yürüyüp giden bu mahlûkların hepsi de mi köle olmuş fani dünyanın ölümlü eğlencesine? Hani zifiri karanlık geceye ışık veren ay? Yıldızlar nereye gitti? Neden güneş doğmuyor, sabah olmuyor bu unutulmuş bigâne yeryüzüne?

Yürüyorum. Her adımım nüfuz ediyor harcı kana bulanmış asfaltın masum görünen taşlarına. Hayrı şerre dolduran yağmur çiseliyor beni eritmek istercesine üzerime. Donuyor vahşet pabuçlarını kaybetmenin etkisiyle ayaklarım. Yanıyor günahı öldürüp sevabın sıcacık kollarına sarılan, güneşe iptila kollarım. Şimdi parmaklarım dokunacak gibi ensesinde salınan geçmişinin izlerine. Gülümsüyor avucunu açan gözleri yaralanmış çehresiyle bile.

Şimdi duyuyorum içinin hayal kurmaktan acizleşmiş dokunuşunu. Anlıyorum herkesin nasıl olup da derin bir uykuda var oluşunu ve her uykunun da ruhun bedeni bulmasıyla son bulduğunu. Tıpkı benim gibi…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nefes

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Su da Yakar Yangınları... [Şiir]
Dur Kalbim! [Şiir]
Tılsım [Şiir]
Tik Tak [Şiir]
Özlemeyi Özledim... [Şiir]
Kalbinde... [Şiir]
Ben ve Sen [Şiir]
Forever... [Şiir]
Bu Gönülün Elleri Sende [Şiir]
Gibi... [Şiir]


aslı nur ustabaş kimdir?

Günde 8 öğün yazı yazmadan uyuyamayan, asla kitap atmayan, büyük bir kalem koleksiyonu olan ve odasının her yerinde kağıt uçuşturan biriyim. Kesinlikle bir kitap kurduyum. Kitaplara olan aşkı arkadaşları tarafından yadırganan bir kişiyim. Annemi odama çok nadir sokuyorum çünkü ne zaman odaya girse kağıtlarımı atıyor. Bir yandan da sıcakkanlı ve neşeliyimdir.

Etkilendiği Yazarlar:
J.K Rowling, Stephenie Meyer, Reşat Nuri Güntekin, Ludwig Van Beethoven, Debussy


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © aslı nur ustabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.