Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
‘Nasýl geçti bunca yýl anlamadým’ dediðimiz olmuþtur mutlaka. Peki bu kadar çabuk geçen bir ömrü nasýl deðerlendiriyoruz? Allah’ýn rýzasýný gözeterek mi, nefsimizi doyurmaya çalýþarak mý? Hayatýn sadece bu dünyayla sýnýrlý olduðunu düþünen insan ‘aný yaþayýp’ hayatýn tadýný sonuna kadar çýkarmak ister. Amaç sadece kendini mutlu etmektir. Allah’ýn rýzasý ya da yasaklarý nefsinin kölesi olmuþ bir insan için önemli deðildir. Kuran’da ‘..nefis, -Rabbimin kendisini esirgediði dýþýnda- var gücüyle kötülüðü emredendir..’ (Yusuf Suresi-53) buyrulmaktadýr. Nefis insaný Allah’tan uzaklaþtýran, dünyevi zevklerle oyalayan, ancak bir türlü insaný tatmin etmeyen, hep daha fazlasýný isteyen, insana acý veren bir virüs gibidir. Bu virüs insaný ömür boyu býrakmaz. Her an onu yeni hastalýklara ve huzursuzluklara sürükler. Bu hastalýðýn ilacý ise vicdandýr. Sadece vicdan sahibi bir insan nefsinin kýþkýrtmalarýna karþý Allah'a sýðýnarak kendini korur. Hem bu dünyada hem ahirette huzuru ve mutluluðu yaþayacak olanlar vicdanýna uyanlardýr. Hayatý boyunca nefsini doyurup Allah'ý unutanlar ise sonu gelmeyen bir azaba sürüklenirler. Ýki dünyalarý da ýzdýrapla geçer. Bu noktada hayatýn bizler için ne ifade ettiðini düþünmelim. Dünya boþ bir amaç için mi yaratýldý? Biz neden varýz ve nereye gidiyoruz? Hayat ve ölüm nedir? Zaman bu kadar çabuk geçiyorsa yaþadýðýmýz anýn anlamý ne? Allah’ýn varlýðýna gereði gibi iman ediyor muyuz? O’nun emirlerine uyuyor muyuz? Bu sorularý kendimize soralým ve cevaplarýný vicdanýmýzda sorgulayalým. Þeytanýn varlýðýný unutmadan, bizi Allah’ýn yolundan saptýrmasýna izin vermeden… Yaþadýðýmýz þu ana bir daha geri dönmemiz imkansýz. Belki çok ileriki yaþlara ertelediðimiz ibadetlerimizi yapmaya da vaktimiz olmayabilir. Geçen saniyeleri geri getirmemiz mümkün deðildir. Ýçinde bulunduðumuz ana bir daha dönme imkanýmýz olmadýðý gibi, ileriki tarihlere ulaþabileceðimizin de bir garantisi yoktur. Bu nedenle ertelediðimiz ibadetlerimiz konusunda tekrar düþünmeli ve ertelemenin inkarda bir artýþ olduðunu asla unutmamalýyýz. ‘Ertelemek ancak inkarda bir artýþtýr..’(Tevbe Suresi,37) Her geçen saniye Allah’ý razý etmek açýsýndan büyük önem taþýrken vakit kaybetmek akýlsýzlýk olur. Hiçbir dünyevi iþin bizi Allah’a ibadet etmekten ve O’na kul olmaktan alýkoymasýna izin vermeyelim. (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alýþ-veriþ onlarý Allah'ý zikretmekten, dosdoðru namazý kýlmaktan ve zekatý vermekten 'tutkuya kaptýrýp alýkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkýlaba uðrayacaðý (dehþetten allak bullak olacaðý) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37) Rabbimiz hiç durmadan dua ve ibadetle yorulmamýzý emrederken zamanýmýzý boþ iþlerle oyalanarak geçiriyorsak durup düþünme ve karar verme vakti gelmiþ demektir.. Asýl hayat neresi ve ben hangisi için çabalýyorum? Altuð Öztürk
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Altuð Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |