Sesinizi yükseltmenize inandýðýnýz anlarý yaþarken, sesinizin kýsýlacaðý endiþesini içinizde yaþadýðýnýz için, susarsýnýz. Suskunluðunuzu altýnlarla ödüllendirdiðiniz konusunda da içinizi rahat ettirmek için gerekli telkinleri de paþalar gibi yaparsýnýz. Yaþadýðýnýz o anlara anlam kazandýrsýn diye arkanýza da pusu dekor niyetine almak istersiniz. Bunlarý yaþadýðýnýz anlarda eðer ki içinizde kopan fýrtýnalardan habersiz iseniz geçmiþ olsun dileklerini kabul etmeme konusunda inatçýlýðýnýzdan vazgeçmelisiniz.

-     Ama daha sözümü bitirmedim.

-     Sus! Yeter! Çok bile konuþtun. Biraz daha konuþursan eðer kapý orada!

Bir yerlerde ýslýklar çalar. Rüzgâr ýslýk seslerini, yanlarýnda getirir. Üþürsün.

Öðrenim çaðlarýnýzda, öðretilen öðretileri öðrenirken, sýrayla da bütünleþirsiniz. Mezun olduðunuz da ise sýradan kurtulmuþ olmanýn sevincini de göbek atarak kutlarsýnýz. Sýralardan öylesine nefret etmiþsinizdir ki sýradan hayatlarý bile kabul etmekte zorlanýrsýnýz. Zorlanmanýzýn ardý sýra geliþecek olan can sýkýntýsýna engel olmak içinse, vurdumduymazlýklarýnýzý devreye sokarsýnýz. Avuntularýnýz konusunda içsel deðerlendirmenizi yaptýktan sonra da makaralarýnýzý sarmaya baþlarsýnýz.

-     Sýramý bekleyeceðim?

-     Aynen. Ama merak etme birazdan sýra sana gelir.

Masanýn üstünde gönderilmemiþ bir mektup durur. Göçmen kuþlar ise gözden kaybolmaktadýrlar.

Sevdalanýr, sever ve sevilirsiniz. Tam tersi olan duygularý da yaþayabilirsiniz. Kim bilir belki de iki ara da bir dere de kalabilirsiniz. Bulutlarýn üzerlerinde yer almak var iken dipsiz kuyulara atýlmýþ olacaðýnýzdan korkarsýnýz. Derdinize derman olmasý, þifa getirmesi adýna da Eczacýlar Odalarýnýn simgelerinden birisi olan yýlana sarýlýrsýnýz. Ýnancýnýzdan geri dönmemiþ olduðunuza ise inanýp durursunuz.

-     Üzgünsün.

-     Yok ya…

-     Hadi ama derdini söylemeyen derman bulamaz.

-     Ya þey…

Hacivat ile Karagöz perdenin önündedirler. Gün doðmadan aðlarýný atmak için yola çýkan balýkçý teknelerinin sesleri, uzaklardan duyulmaktadýr.

-     Haksýz mýyým?

-     Haklýsýnýz.

-     Teþekkür ederim. Bu arada iki de bir saatine bakýp duruyorsun? Hayýrdýr?

-     Yok ya iki de bir bakýp durmam. Sana öyle gelmiþtir.

-     Hým.

-     Hým ya…

Bitkinim. Ama o bilmiþ olduðun ve sulamaya çalýþtýðýn cinsten deðilim.